Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İmamoğlu’nun Suçlanan Elleri
Bugünlerde nereye baksak benzer sözleri duyuyoruz: Kanunsuz emir, hukuksuz talimat, suç olmayan fiil...
Her gün garipsiyor, baskılanıyor, öfkeleniyoruz.
Ama çıta yükselmeye devam ediyor. O halde, sorayım:
Elleriniz arkanızda bağlı bir şekilde gezindiniz diye hakkınızda soruşturma açılır mı? Açılmışı var.
Bundan tam bir yıl önceydi.
İstanbul’un Fethi’nin 567. yıldönümüydü. Fatih Sultan Mehmet Türbesi’nde bir anma töreni düzenlendi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu da katılımcılar arasındaydı.
Bilmeyenler olabilir; Fatih’in eşi Gülbahar Hatun’un türbesi de aynı avludaydı.
İşte, hazır olun...
İmamoğlu’nun o türbenin dışında yürürken ellerini arkasından bağlaması İçişleri Bakanlığı’nı harekete geçirdi.
İnsan inanmakta zorlanıyor ama bakanlığın onayıyla Mülkiye Başmüfettişi görevlendirildi. Ve geçen hafta şu suçlamayla Ekrem İmamoğlu’nun ifadesi istendi:
“2020 yılında gerçekleştirilen bir program kapsamında ziyaret ettiğiniz Fatih Sultan Mehmet’e ait türbede elleriniz arkanızda bağlı bir şekilde gezinmek suretiyle saygısızlık yaptığınız iddiası...”
Sahi, yürürken bağlanan eller mi suçluydu, onlara suç yazan bağlı eller mi?
KASAYA ÖDEME YALAN ÇIKTI
İmamoğlu’nu, dahası CHP’yi ilgilendiren çok kritik bir karar daha var masamda.
Hatırlayın...
Erkan Karaarslan kimdi? Birçok devlet kurumuna ve belediyelere danışmanlık yapan isimdi. FETÖ üyeliğinden yargılanıyordu. Aksi belgeler olmasına rağmen, “örgütün belediyeler imamı” olarak anılıyordu.
İşte o Karaarslan’ın Beylikdüzü Belediyesi’nden usulsüz ihaleler aldığı öne sürüldü. O dönem Beylikdüzü Belediye Başkanlığı koltuğunda İmamoğlu vardı. O halde, Sabah’ın manşetine göre “İmamoğlu FETÖ’nün kasasına 2 milyon lira ödeme yapmıştı!” Doğru muydu bu iddialar?
Sanıkları arasında Karaarslan’ın ve belediye çalışanlarının da olduğu bir dava açıldı. Yedi duruşma yapıldı. Savcı sonunda “kamu zararı oluşmadı, suç da yok” dedi.
Ve Büyükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesi birkaç gün önce karar verdi. Erkan Karaarslan da dahil olmak üzere herkes beraat etti. Duydum ki Ekrem İmamoğlu hakkında da takipsizlik kararı çıktı.
Acaba Sabah gazetesi fikri takip yapıp, sonuçlanan bu mahkeme kararını da okuruna duyuracak mı? Göreceğiz.
YENİ AŞIDA İRAN SIRRI
Türkiye, koronavirüse karşı üçüncü aşı için Rusya ile anlaştı. Buna göre Sputnik V’nin üretimi Türkiye’de de yapılacak. Aracı firma, AKP’nin eski Ümraniye İlçe Başkanı Öztürk Oran’ın başında olduğu Viscoran şirketi. Üretimi yapacak ise CinnaGen İlaç.
Normal, günlerdir Rus aşısını üretecek CinnaGen’in haberleri yapılıyor. Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesindeki üretim tesisinden özel söyleşiler yayımlanıyor. Nasıl büyük bir firma olduğu anlatılıyor. İyi, güzel, hepsi tamam.
Ama bana garip gelen bir şey var. Sanki ağız birliği etmişçesine CinnaGen’in bir İran firması olduğu saklanıyor. Şirketi İranlı bilim insanlarının kurduğu söylenmiyor. Halbuki arşivlerde var; fabrikasını bile 2019’da İran’ın Türkiye Büyükelçisi açtı.
O dönemlerde çıkan haberlerde “İran’a uygulanan ambargo nedeniyle Türkiye’deki yatırımın Tahran’daki şirket merkezi açısından önemsendiği” vurgulanıyordu.
Acaba bu konu akla gelecek diye mi çekiniliyor? Anlamadım gitti.
SARSINTI ÜSTÜNE SARSINTI
Hani hep “CHP’nin yıkılmayan kalesi İzmir” denir ya...
İşte o kalede, CHP’ye gönül verenlere “neler oluyor” diye sordurtan sarsıntılar ardı ardına yaşanıyor.
Her şey Urla Belediyesi’ne kayyum atanmasıyla başladı. Çünkü Başkan Burak Oğuz FETÖ’den tutuklandı, ceza aldı.
Sonra, ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilen Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy istifa etti, ardından tutuklandı. Beklenen, partinin koltuğu korumasıydı. Öyle ya il meclisinde CHP çoğunluktaydı. Gelin görün ki önce fireler yüzünden, sonra kura sonucu belediye AKP’ye geçti. Sözün özü, CHP sandıkta kazandığını masada kaybediyordu.
Bu olayın parti içindeki soruşturması tamamlanmadan İzmir’de yeni bir sandık daha CHP’lilerin önüne kondu. Zira, Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur vefat etti.
Parti İzmir’de güven tazelemek istiyordu ama yine olmadı.
Evet, CHP belediyeyi aldı ama ilk turda üç, ikinci ve üçüncü turlarda ise iki fire verdi. Bitti mi, bitmedi. Çünkü daha bu firelerin sebebi sorgulanmadan, CHP’li meclis üyesi Mustafa Akbıyık da AKP’ye geçti.
Haliyle, bu durum parti içinde öfkelerin artmasına neden oldu.
Öğrendim ki şimdi CHP’de şu sorular yankılanıyor:
Bu meclis üyeleri nasıl belirleniyor?
Ya da fireye neden olan bu adaylar nasıl belirleniyor?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
En Çok Okunan Haberler
- Apocularla ülkücüleri kucaklaştıran adam!
- Hayatını kaybetti!
- Mansur Yavaş'tan TBMM'ye flaş çağrı!
- TÜİK ekim ayı enflasyon verilerini açıkladı
- Mardin, Batman ve Halfeti'ye kayyum atandı!
- İşte Belediye Başkanı'nı öldüren saldırganın ifadesi!
- AKP'den kayyum için ilk açıklama
- 'Erken seçim' çağrısı: CHP tarih verdi
- Bülent Arınç'tan dikkat çeken çıkış
- Özel'den 'kayyum' kararı!