Yargı yarın ne bekliyor
Barış Pehlivan
Son Köşe Yazıları

Yargı yarın ne bekliyor

16.12.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Şair Charles Péguy’nin sözüdür: “Zorbalık her zaman özgürlükten daha örgütlüdür.” 

Ekrem İmamoğlu’na verilen ceza bir kez daha doğruladı. Şimdi ise bu sözle sandıkta sınanacağız. 

Diyelim ki kırıldı bu döngü... Sahi, o susadığımız adalet sistemi nasıl olacak? 

Biliyorsunuz, altılı masa üzerinde aylarca çalıştığı anayasa değişiklik paketi önerisini kamuoyuna açıkladı. Arzuladığımız yargı sistemine dair de bir dizi dönüşümü düzenliyordu tasarı. Peki, görevdeki yargı mensupları nasıl değerlendiriyordu bu paketi?

Halen aktif görevde olan bir Yargıtay savcısına, bir ağır ceza hâkimine ve bir istinaf savcısına sordum. O deneyimli isimler de altılı masanın anayasa paketindeki hukukla ilgili bölümleri yorumladı. Açık isimleri bende saklı olan, işte görevdeki yargı mensuplarının o değerlendirmeleri:

BİR YARGITAY SAVCISI: 

-Teklifte siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay cumhuriyet başsavcısının talebine ve TBMM’nin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun vereceği izne bağlanıyor. Bu, güçler ayrılığı ilkesine aykırıdır. Yargılama yetkisi bağımsız mahkemelerin olmalıdır. Yürütme dava açılıp açılmayacağına karar veremez. Diyelim ki anayasayı açıkça ihlal eden bir siyasi parti (faşist, dinci, ırkçı) iktidara geldi. Başsavcılık da hukuka aykırılıkları tespit etti. Lakin iktidar partisinin çoğunluk oluşturduğu bir Meclis’te asla kapatma davası açılamaz. Yürütme yargıyı etkisizleştiriyor bu haliyle.

-Teklifte Anayasa Mahkemesi üye sayısı 22’ye çıkarılıyor. Bu düzenleme ile sistem daha da hantal bir yapıya kavuşur. Halbuki 13 üye yeterli olur. Genişletip, dallandırıp budaklandırmaya gerek yok. Üye seçiminde Meclis ve cumhurbaşkanı görevlendiriliyor. Yürütme organının yüksek mahkeme üye seçiminde etkili olması durumunda, göreve talip olanlar maalesef siyasetçiler ile irtibata geçiyor. Ve seçildikten sonra da siyasetçilere borçlu kalıyorlar. Yüksek mahkemelere seçim yapılırken karma sistemlerin uygulanmasının isabetli olacağı görüşündeyim. Örneğin, Yargıtay kökenli üyelerin seçiminde Yargıtay üyeleri adaylar arasında seçim yapar ve cumhurbaşkanı en yüksek oyu alan üç aday içinden sonucu belirler. Avukat üye seçimi için yirmi yıllık ve 45 yaş üstü avukatlar arasından Türkiye Barolar Birliği delegeleri seçim yapabilir.  

-HSK’yi ikiye ayırmışlar. Bizde meslekte geçişkenlik var. Hâkimlikten savcılığa veya savcılıktan hâkimliğe geçişler olabiliyor. Hâkim bağımsızlığı kadar, son cinsel saldırı eyleminde savcı bağımsızlığının da önemli olduğunu gördük. Savcıların yaptıkları kovuşturma işlemleri, son soruşturmanın temelini oluşturmaktadır. Temel sağlam ise yargılamalar hızlı ve etkili biter. Bu nedenle HSK üyesi seçimleri önemlidir. Taslakta düzenlenen her iki kurul üyelik sayısının çok fazla olduğunu düşünüyorum. 

BİR AĞIR CEZA HÂKİMİ: 

-İstinaf mahkemeleri kaldırılmalıdır. Kesin kararlara imza atan bu mahkemeler yeterli teminata sahip bulunmadığından ve siyasi baskılara açık olduğundan adil yargılama ilkesine aykırıdır. 

-İstanbul ve Ankara gibi büyük illerde görev alma ve kıdem şartları kesin olarak belirlenmelidir. Kıdemsiz hâkim ve savcıların özellikle unvanlı görevlere getirilmesine derhal son verilmelidir. 

-Hâkim ve savcı adaylığı sınavlarında mülakata son verilmelidir. Yandaşların ve liyakatsizlerin alınmasına engel olunmalıdır. Yazılı sınavda en yüksek puan alandan başlayarak mesleğe alınmalarının önü açılmalıdır. 

-Cemaat ve tarikat mensubu olanlar titizlikle incelenmeli, hem mesleğe alınmaları engellenmeli hem de görevdekilerin meslekle ilişiği derhal kesilmelidir. FETÖ örneğinin tekrarına müsaade edilmemelidir. 

-Evrensel hukuk, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, adil yargılanma, ifade özgürlüğü gibi hususlarda acil ve yaygın bir meslek içi eğitim programı uygulanmalıdır. 

-Ayrılan Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nda bakan ya da yardımcısının bulunmaması sağlanmalıdır. Savcılar kurulunda bulunsa bile tayin ve terfilerde oy hakkı olmamalıdır. 

-Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmede yüksek yargıda belli bir kıdem ve görev süresi aranmalıdır. 

BİR İSTİNAF SAVCISI:

Anayasanın 159 ve 160. maddelerinin yeni halini yani Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) yeni yapısına dair anayasa değişikliği taslağını inceledim.

Olumlu yönleri şöyle...   

-HSK’nin tıpkı 1980 öncesi gibi ayrılması.

-Hâkimler Kurulu’ndan adalet bakanı ve müsteşarın çıkarılması. 

-BAM ve ilk dereceden hâkimlerin üye olması...

Olumsuz yönleri şöyle...

-Kuvvetler ayrılığı ilkesine ve yargı bağımsızlığına 6’lı masanın da samimi olarak inandığını düşünmüyorum. 

-Üyeler ısrarla yasama organına ve yürütme organına seçtirilmeye çalışılıyor. Bu ülkenin gerçekleri neden göz ardı ediliyor? Milletvekillerinin seçtiği Hâkimler Kurulu üyeleri nasıl bağımsız ve baskıdan uzak görev yapabilecek?

-Kurullarda avukat ve öğretim görevlisi bulunmasına şiddetle karşıyım. Nedeni, birincisi özellikle öğretim üyeleri hiç bilmedikleri bir kurumda çalışıyorlar. İkincisi avukatlar, baroların ve meslektaşlarının etkisinde kalarak hareket ediyorlar. Örneğin avukat kökenli bir üye, İzmir’deki sorunu oranın meslek büyüğü hâkimlere sormak yerine, orada tanıdığı avukatlar ile istişare ediyor. Barolar Birliği’nde hâkim ya da savcı var mı? Eğer yoksa neden HSK’de avukat ve öğretim görevlisi düşünülüyor? 

-6 yıl, seçilmiş bir kurum üyesi için çok uzun bir süre...  

Kısacası, bu ülkede siyasiler gerçekten bağımsız bir yargı istiyorlar ise yargıyı kendi haline bırakacak düzenlemeler yapmalı. Yargı organ ve kurumları bütün seçimlerini kendi içinde hür iradeleri ile gerçekleştirmeli. Üzerindeki yasama ve yürütme hegemonyası kaldırılmalıdır.

Yazarın Son Yazıları

Sen misin halıya boya bulaştıran!

“Kimsesizlerin kimsesiydi Cumhuriyet...

Devamını Oku
05.12.2025
Furkan ne yapacak?

Bu satırları İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nin önündeki bankta oturarak yazıyorum.

Devamını Oku
03.12.2025
Bakın, kimler tahliye edildi

Eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatıma Zehra Kınık, 17 yaşındaki Batın Barlasçeki’nin ölümüne ve bir kişinin de yaralanmasına neden olmakla suçlandığı davada 4 yıl 2 ay hapis cezası aldı.

Devamını Oku
28.11.2025
Bursa Nutku için karar anı

24 Kasım gecesi “Onlar” yayınından çıktıktan sonra bir mesaj aldım.

Devamını Oku
26.11.2025
Telefondaki notlar gerçek mi, ekleme mi yapıldı?

Kimliği belirsiz kişilerin, kimin kullandığı bilinmeyen hesabın bulunan sahibinin “itirafçı olduğuna” dair iddiaları yalanlanırken o hesabı kullanan kişi telefonundan çıkan “İtirafçı olmak istiyorum” sözünü de hatırlamadığını ileri sürdü.

Devamını Oku
21.11.2025
Sizin hiç kızınız öldü mü?

Diyelim ki beş gün boyunca uyuyorsunuz.

Devamını Oku
19.11.2025
Nedir bu ‘örgüt’ dedikleri?

Kökü “örmek” filine dayanıyor.

Devamını Oku
14.11.2025
İddianamenin rakamları

Manşetlerde rakamlar vardı: 3 bin 900 sayfa, 402 şüpheli, 143 eylem, 2 bin 352 yıl hapis.

Devamını Oku
12.11.2025
Müjde kuşu

“Maya’nın annesi ve babası...

Devamını Oku
07.11.2025
Yeni Şafak’ın dokunulmazlığı

Furkan Karabay...

Devamını Oku
05.11.2025
Üç soruda ‘casusluk’ dosyası

Yalanın gürültüsü, gerçeğin sakinliğini bastırıyor.

Devamını Oku
29.10.2025
O avukatın ölmesi mi gerekiyordu?

Görkemli cenaze törenleri düzenlemekte, hüzünlü ağıtlar yakmakta ve “Unutmayacağız” sözleri vermekte üstümüze yok.

Devamını Oku
24.10.2025
Kimler tutuklanacak?

Bugün yaşam mücadelesi veren Fatih Ürek tutuklanabilir.

Devamını Oku
17.10.2025
ABD’nin Türkiye senaryoları

Gazetelere bakıyorum...

Devamını Oku
15.10.2025
10 yılın özeti

10 Ekim 2015 sabahı, ülkenin dört bir yanından barış mitingi için gelen binlerce insan, Ankara Garı önünde toplanmış ve kortejlerini oluşturmaya başlamışlardı.

Devamını Oku
10.10.2025
Adım adım cinayet nasıl geldi?

Tarih: 17 Mayıs. Yani bundan yaklaşık 5 ay önce...

Devamını Oku
08.10.2025
'Tarihe düşülen notlar da unutuldu...'

Herkes gibi ben de o fotoğrafa uzun uzun baktım. Churchill’in şu sözü aklıma düştü.

Devamını Oku
03.10.2025
Ankara bu dosya için neyi bekliyor?

Anadolu Ajansı’nın haberini okuyorum:

Devamını Oku
01.10.2025
Emniyet’in tepesinden kritik tespitler

“Kimsenin olmadığı bir yere geçerek telefonu açık tutmanız gerekiyor.”

Devamını Oku
26.09.2025
Furkan’ın öyküsü

Griyi kendinden utandırıp öfkelendirecek kadar gri Silivri’nin kasveti, eylül ayında kendini mıh gibi hatırlatıyordu.

Devamını Oku
24.09.2025
Devletin verileri nasıl ele geçirildi?

Önce 79 kelimeden oluşan şu cümleyi okuyalım...

Devamını Oku
19.09.2025
Bu yazı da yasaklanır mı?

Sadece siyaset konuşmaktan büyük emek verilen bir raporu köşeye taşıma fırsatım olmadı.

Devamını Oku
17.09.2025
Konuşmadığımız 9 konu

Haklı olarak CHP’yi tartışıyoruz.

Devamını Oku
10.09.2025
Yok mu başka Kuzu’lar?

Gururla hep aynı hatırlatmayı yaptılar: “Türkiye, kozmik marangozu Sabah gazetesinden öğrendi.”

Devamını Oku
05.09.2025
MHP’li başkanın oğlu kaza yapınca...

“Bize çarpan araca baktım. Ancak içinde kimse yoktu. Çevrede toplananlara sorduğumda, araç sürücüsünün olay yerinden kaçtığını söylediler.”

Devamını Oku
03.09.2025
3 soruda Kapki-Birinci olayı

Özgür Özel’in dünkü açıklamalarının özeti ne?

Devamını Oku
15.08.2025
Kim bu President?

“Devletin önemli bir kademesinde iş alımlarına etki edebilecek bir pozisyonda çalışıyorum. Pek çok üst düzey bürokratlarla ilişkilerim bulunuyor.”...

Devamını Oku
13.08.2025
Tartışılan şirketin sicilindeki leke

Açıkçası unutmuştum. Bir bilişimci dostum anımsattı:

Devamını Oku
08.08.2025
E-imza skandalının perde arkası

Önce iddianamedeki şu uzun cümleyi dikkatlice okuyalım...

Devamını Oku
06.08.2025
Türkiye’den siyasetçi kaçırma planının arkasında kim var?

Sabahın erken saatleri... Otel odasındayken telefonu çaldı. Numara tanıdıktı, bir polisti, uyarısı vardı...

Devamını Oku
01.08.2025
Allah’tan değil, kameradan korkanlar

Videoyu izledik: Diyanet İşleri Başkanlığı Mekke sorumlusu Ahmet Daştanbek elindeki paraları sayıyordu.

Devamını Oku
30.07.2025
Ört ki ölem!

Gazetelere bakıyorum; “Yeşil vatan uğruna şehit oldular” yazıyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Sahi, kimler imam hatipli?

Yeni Şafak gazetesinin manşetine bakıyorum. Haber şöyle...

Devamını Oku
23.07.2025
PKK’nin şikâyet ettiği komutan

PKK’nin yayın organındaki bir haberi okurken Aldous Huxley’nin o bilinen sözü düştü aklıma...

Devamını Oku
18.07.2025
6 soruda af meselesi

Kitabın ortasından sorayım: PKK ile yürütülen süreç sonunda Türkiye’de genel af çıkar mı ve dahası bu aftan kim faydalanmaz?

Devamını Oku
16.07.2025
Altun’un yeni koltuğunun sicili

Haberi biliyorsunuz: İletişim Başkanı Fahrettin Altun görevden alındı ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanlığı’na atandı.

Devamını Oku
11.07.2025
CHP’nin ‘çözüm’ süreci

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın duyurdu...

Devamını Oku
09.07.2025
Erdoğan’ı savunan hocanın ‘İmamoğlu’ arzusu

“İmamoğlu’na hukuki mütalaa için tabii ki varım. Türk demokrasisini kurtarmak için varım.” Bu sözler Prof. Dr. Doğan Soyaslan’a ait.

Devamını Oku
04.07.2025
Masadaki 17 sayfa

Günlerdir düşünüyorum: Fatih Altaylı o gün yayın yapmasaydı, yapsaydı da Emre o soruyu sormasaydı yahut sorsaydı da tarihsel gerçekleri hatırlatan yanıtlar verilmeseydi ne olurdu?

Devamını Oku
02.07.2025
Fatih Altaylı neden tutuklandı?

Lynn Hasher, David Goldstein ve Thomas Toppino...

Devamını Oku
25.06.2025