‘Mağdurunu’ söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

‘Mağdurunu’ söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim

24.02.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ne garip. Dövseler de sövseler de öldürseler de fark etmiyor. Her durumda mağdur olmayı başarıyorlar.

Mağdurlardan mağdur beğen derken, şimdi de “nafaka mağdurları” ortaya çıktı. Bir Türkiye klasiği, iktidar da bu mağdurlara sempatiyle bakıyor. Gazeteleri, “Nafaka mağdurlarına müjde” haberleriyle dolu. Bir Allah’ın kulu da “nafaka mağduru kadınlar var mı, onlarla da konuşalım” demiyor.

Evlenirken, mühendis-doktor kadınla nikâh istiyorlar. Çocuk doğurunca evde otursun, “Evinin kadını olsun” diyorlar. Yıllarca işten güçten elini çektiriyorlar. Kendileri sırtlarını dönüp gittiklerinde ise “Yatağıma girmeyen kadına, çorabımı yıkamayan kadına neden nafaka ödeyecekmişim” diyerek kendilerini mağdur sayıyorlar. 

Aslında nafaka, bu eşitsiz dünyada, kadının elindeki temel bir hak. Kaldırılması, kadını savunmasızlaştırmak demek. Adalet için değil, kadının “ayrılma hakkı”nı ortadan kaldırmak için nafakaya saldırıyorlar.

ANA HALKA ERDOĞAN

Aylardır hükümet medyasında “geldi geliyor” haberlerini okuduktan sonra, eski Adalet Bakanı Abdulhamid Gül’e yakın kaynakları aradım. Bu konuda bir adım atmadığını söylediler. Anlatılana göre, “nafaka gitsin lobisi” de Gül’ün eylemsizliğinden şikâyetçiydi. 

Bu kez yeni Bakan Bekir Bozdağ’a yakın isimleri aradım. Henüz resmileşmiş bir teklifin olmadığını öğrendim. Her şey “taslak aşamasında”ydı. Bozdağ’a bu konuda bir brifing verileceğini, ondan sonra çalışmaların hızlanacağını anlattılar. Hükümet medyasına yansıyan çeşitli somut bilgileri sordum. “Çoğu gerçeği yansıtmıyor” yanıtını aldım. 

Daha derine indikçe bir başka resim çıktı. Hatırlayın, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması, iktidar içinden ve dışından muhafazakâr-İslamcı bir ekibin mücadelesiyle gerçekleşmişti. Bir bütün olarak Medeni Kanun’u hedefe koyan, ısıra ısıra ortadan kaldırmayı hedefleyen lobinin hedefinde, bu kez nafaka vardı. Cumhurbaşkanı’na konuyu taşımışlardı. Oradan da olumlu yanıt almışlardı. Haliyle, nafakada ana halka Beştepe’ydi.

BÜTÜN NAFAKALAR HEDEFTE

Peki, ne olacak? Bundan sonra neler yaşanacak?

Ortada henüz bir yasa olmadığı için kadın örgütleri “gelmekte olanı” geçmişe bakarak okuyor. 2016 yılında Meclis’te kurulan “Boşanma Komisyonu”nun bugünkü Bakan tarafından da sahiplenilen sonuç raporu, Bozdağ’ın kadın ve çocuklar üzerine yaptığı açıklamalar ve öneriler, Cumhurbaşkanlığı’ndan gelen sinyaller, hükümet medyasına yansıyanlar, en önemlisi “nafaka karşıtı lobi”nin talepleri ortaya bir fotoğraf çıkarıyor.

Önce şunu söyleyelim...

Nafaka, sadaka değil. Evlilik süresince kazanan ve bu konumunu boşanmayla da devam ettiren taraftan, kaybeden tarafa aktarılacak bir hak. Haliyle kadın da erkeğe nafaka ödeyebiliyor. Ancak Türkiye’de, kadınların kaybeden tarafta olması nedeniyle, nafaka genellikle kadına ödeniyor.

Bugün “nafaka” altında üç ayrı şey var. 

“Tedbir nafakası”, boşanma davası sonuçlanıncaya kadar mağduriyet oluşmaması için ödeniyor. “Yoksulluk nafakası”, ayrılık sonrasında “boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafa” bağlanıyor. “İştirak nafakası” ise çocuklara bakan tarafa ödeniyor. 

Yapılmak istenen değişiklikle, bütün nafaka türleri hedef alınıyor. “Boşanmaları hızlandırma önerisi”; boşanmayı bir dilekçe ile, “boş ol” çabukluğunda gerçekleştirmeye dayanıyor. Velayet, nafaka, kusur, mal paylaşımı gibi ihtilafları, sonraya bırakıyor. Haliyle, “tedbir nafakası”nı fiilen ortadan kaldırıyor. Çocuklarla baş başa kalan kadını, dava süresince kendi başına bırakıyor.

Hazırlıklardan yansıyanlara göre, yapılan çalışmada, diğer nafakalar sınırlanıyor. İki yıl altı evliliklerde beş yıl, beş yıl altı evliliklerde 7-8 yıl, 5-10 yıl arası evliliklerde 12 yıl nafaka getirilecek. İşin ilginci, “nafaka mağdurları” ilan edilenler, bunu bile fazla buluyor. Diyelim beş yıllık bir evlilikte iki çocuk doğuran bir kadının, sekiz yıl sonunda çocuklarla beş parasız kalma ihtimaline verilmiş bir yanıt yok. Öte yandan, sonrasındaki zaruri durumlarda, Aile Bakanlığı’ndan nafaka alınması gündeme getirilerek nafaka belirsizliğe sürükleniyor.

ÇOCUKLAR DA TEHLİKEDE

Yine kamuoyuna yansıyana göre, “iş imkânı olması” durumunda nafaka kesilebilecek. Bu muğlak ifade, “İş beğenmiyor” denilerek nafakasız bırakmayı getirebilecek. Öte yandan, mevcut kanunda, 18 yaşını doldurmuş ya da evlenmiş çocukların nafakaları kesiliyor. Çocuk okuyorsa devam ediyor. Buna dair konuşulan, “çocuğun özel durumuna göre belirlenebilecek” ifadeleri, ek gelir için çalışan bir üniversite öğrencisinin nafakasını riske atıyor. Ayrıca hızlı boşanma ile kadının aile konutunda oturması da bundan sonra tehlike altında olacak. 

Kadın örgütlerine göre, tasarlanan “aile arabuluculuğu” müessesesi, sürecin güçlü lehine işlemesini sağlayacak. Şimdilik gündemde olmasa da muhtemel “sulh komisyonları” ile kadınların hukukuna sınır çizilecek. “Nafaka karşıtı lobi”nin ısrarla istediği, ödemeyenlerin kısa süreli hapsedilmesinin kalkmasıyla, “isterse öder” durumu oluşacak.

ASIL MAĞDUR KADINLAR

Aslında kadınlar da nafakanın tarihe karıştığı bir düzen istiyor. Zira nafaka kadın-erkek eşitsizliğinin bir sonucu. Üretmenin de yaşamanın da bakımın da eşitlik içinde olduğu bir sistemde, yürürlükteki yasalarla bile nafaka silinip gidebilir. Ama bugün nafakayla hedef alınan, laiklik ve modern yaşam. Medeni Kanun’un kazanımı olan nafakanın kaldırılmasıyla, kadınlar ayrılık hakkını yitirecek. Özel hayatlarında erkek egemenliği daha da artacak. Kadınlar, evlilikte de boşanmada da kaybeden taraf olacak. 

Üstelik nafaka meselesi Acun’la Şeyma üzerinden konuşuluyor ya... Aslında KİH-YÇ’nin yayımladığı araştırmaya göre, geçen yıl nafaka ortalaması sadece 370 liraydı. Üstelik sadece yüzde 20.7’si ödenirken en az yüzde 50.7’sinin hiç ödenmediği görülüyordu. Bu tablo içinde asıl nafaka mağduru kadınlar yerine, “nafaka kalksın lobisi” ile çözüm arayan hükümetin görüşme masasına, nedense Diyanet İşleri Başkanı da oturdu. 

Sanmayın ki güçsüzlükten kaynaklanıyor. Mağdurun kim olduğunu güçlüler belirliyor. Mağduriyet madalya gibi, iktidar sahipleri tarafından yakaya iğneleniyor. “Ben de mağdurum” diyemiyorsanız hâlâ ayaklar altında ezildiğinizden!

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025