Seve seve değil soya soya büyüyen sistem
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Seve seve değil soya soya büyüyen sistem

26.06.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Tarih, insan deneyimlerinin toplamından daha fazla bir şeydir.

Sahi biz musibetlerden öğreniyor muyuz? Yoksa nasihatler gibi onları da kulak arkası mı ediyoruz?

Çok değil, aylar önce “yenidoğan çetesi”ni konuştuk. Konu yalnız bebekler değildi. Sağlığın nasıl “sektör” olduğunu, insan yaşamının para için nasıl şekilden şekle sokulduğunu, “hasta olma”nın tedaviyle değil, maliyetle karşılandığını gördük. En çok da “Neden denetlenmiyor” sorusunu sorduk.

Önce tavrımı söyleyeyim. Sağlığın bir insan hakkı olduğunu düşünüyorum. Zorunlu bir kamu hizmeti olması taraftarıyım. Haliyle niteliği yüksek tutarak devletleştirmeden yanayım. Bunun için de iktidardaki partilerin değil, düzenin değişmesi gerektiğinin farkındayım. Hadi diyelim bu düzende bile devlet bu bozuk sistemin agresif denetleyicisi olmalı. Dünyanın en piyasalaşmış rejimlerinde bile böyle.

Konuya geleyim...

BİR ÇÖZÜM BULUNDU

Biliyorsunuz, Türkiye’de sağlık sistemi özel ile kamu arasında bir işbirliği ile yönetiliyor. Ancak hemen her skandalda gördüğümüz gibi “devletin malı deniz” felsefesi burada da işliyor.

Diyelim anlaşmalı bir özel hastaneye gidiyorsunuz. SGK’lisiniz. Tedavinizin bir kısmını ya da tamamını SGK karşılıyor. Elbette gerçek “deniz” değil. SGK, sizin emeğinizden biriken primlerle oluşturulan bütçe sayesinde bunu yapıyor. SGK’nin 900 milyar lirayı aşan harcamaları içerisinde kimilerine göre milyarlarca liralık bir “sahte provizyon” kaçağı var. Yani “olmayan hasta varmış gibi” kurulan sistemle, milletin parası kimi özellere aktarılıyor.

Devlet içindeki namuslu bürokratlar bu sorunları çözmek için seferber oldu. Bir proje geliştirildi. Ar-Ge çalışmaları TÜBİTAK tarafından yapıldı. TSE tarafından standartları yayımlandı. BTK ve KVKK’den görüş alındı. İçişleri Bakanlığı ve Nüfus Vatandaşlık İşleri (NVİ) tarafından ilgili yönetmelikler yayımlandı. Ortaya bir model çıktı. Bir kuruma giden kişinin, çip kart doğrulama ve parmak izi doğrulama ile “gerçek” olduğu doğrulanabilir hale geldi. Buna da Elektronik Kimlik Doğrulama Sistemi dendi.

Üstelik sadece sağlık değil.

Sistem, 2022 yılından bugüne tapu müdürlüklerinde, bazı bankalarda ve kimi noter işlemlerinde kullanılıyor. Bazı sahte kişiler bu sayede yakalandı. Arama motoruna konuyu yazdığınızda bir dizi “çökme” vakasının bu şekilde önlendiğini gösteren haberlerle karşılaşabiliyorsunuz.

BİRİLERİ SİSTEMİ İSTEMİYOR

SGK de pilot projenin 15 Ağustos 2024’te başlatılacağını duyurdu. Sonra tarih 15 Kasım 2024’e ertelendi. Sonra 2 Ocak 2025’e ertelendi. Elbette pilot uygulamayı geciktirmenin bir maliyeti oldu.

Sonunda 2 Ocak 2025’te 33 hastanede pilot uygulama başladı. Bir aylık sürede provizyon taleplerinin yüzde 15’lere kadar azaldığı görüldü. Ankara’da böyleyse memleketin ücra bölgelerinde neler olur tahminleri yapıldı. Öyle ya, bir aşiretin aynı gün toplu halde MR çektirmesi mi dersiniz, bir sülalenin aynı gün dizi dizi tetkik yaptırması mı? Gözler her şeyi görmüştü. 24 Şubat 2025’te SGK bir duyuru yaptı. Sistemin tüm vakıf ve özel hastanelerinde 2 Nisan 2025’te başlatılmasına karar verildi. Ancak “nedense” sistemi istemeyen bazı özel hastanelerin direnişiyle, uygulama, bir kez daha, 1 Temmuz’a ertelendi. Kimi hastaneler de hazırlıklarını buna göre yaptı.

SİSTEM İÇİN KAVGA VAR

Fakat...

Ankara kulislerinden sızan bilgilere göre bir el, sistemi yeniden ertelemek için harekete geçti. Hatta öğrendiğime göre, kimi hastane yöneticilerine bile “Ertelenecek” mesajı gitti. Örneğin 2022’de, tapu ile birlikte faaliyete geçse belki de yüz milyarlarca lirayı kurtaracak sistem, belli ki birileri tarafından istenmiyor. Olağanüstü bir yönetim kurulu toplantısıyla durumun yeniden görüşüleceği konuşuluyor. Dün SGK yönetimini arayarak süreci sordum. Özetle, bu yazının yazıldığı saatlerde “kavga” devam ediyordu. Umarım kamuyu savunan bürokratlar kazanır. SGK kulislerinde, yönetim kurulundaki Hazine Bakanlığı temsilcilerinin, yeniden erteleme sorulursa karşı oy kullanacağı söyleniyor. Sivil toplum örgütü temsilcilerinin çoğunluğunun ise toplantıya katılmayarak kararı devlete bırakacağı anlatılıyor. Haliyle belirleyici güç Çalışma Bakanlığı ve tabii SGK’yi temsil edenler olacak.

Milyonlarca insan alın teri döküyor. Zenginlerden alınmayan vergi ve prim onların emeğinden toplanıyor. Sonra toplanan para, vurgunlarla servet sahiplerinin cebine akıyor. Ömür boyu çalışan insanlar, yaşayabilecekleri bir sosyal güvenlik rejimi isteyince de “Bütçemiz bu kadar” deniyor. Birileri havuzu gösterecekse, hesabını havuzu dolduranlar değil, altındaki deliği açık bırakanlar vermeli.

Deneyimi yaratan, yaşama eylemi değil, ondan ders çıkarabilen insan aklının geleceğe atılmış adımlarıdır.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025