Sayın Bakan, alanınız sadece turizm ise...

Sayın Bakan, alanınız sadece turizm ise...

28.01.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy,

Bu açık mektubu yazmak zorunda kalmamak için epey direndim. Ama ne yazık ki, Türkiye’nin görsel sanatçıları, heykeltıraşları, ressamları adına size ulaşmaya çalışırken başka bir formül bulamadım.

Aslında 6 Şubat 2019 günü sizi makamınızda ziyaret etmiştim. Herhalde benden sonraki randevunuz çok önemliydi ki, anlattıklarımı ilgiyle dinleyemediğiniz izlenimine kapıldım. Halbuki size dikkatlice ve etraflıca her detayı anlatmıştım: 2006’dan beri UPSD Başkanlığı görevini sürdürdüğümü, 2015’ten bu yana UNESCO’ya bağlı Uluslararası Sanat Dernekleri’nin Dünya Başkanı olduğumu, 2011’de Meksika’da Türk sanatçıları olarak kabul ettirdiğimiz Leonardo da Vinci’nin doğum günü olan 15 Nisan’ın, “Dünya Sanat Günü” olarak sayısız ülkede kutlanmakta olduğunu... Ayrıca UNESCO’ya bu özel günü resmi olarak kabul etmesi için bir teklif sunduğumuzu da belirtmiştim. Yapabileceğimiz işbirlikleri ve beklentilerimiz konusunda kısa görüşlerimi sunma fırsatım oldu. Bütün bu aktardıklarım sizde hiçbir heyecan yaratmadı. Çok şaşırdığımı itiraf etmeliyim! (Hâlâ bu konular ilginizi çekmiyor olabilir, ama yine de makamınızın gerekleri doğrultusunda şunu iletmem gerekir ki UNESCO, 23 Kasım 2019 tarihli kararıyla 15 Nisan’ı, yoğun çalışmalarımız ve diplomatik çabalarımız sonucunda “Dünya Sanat Günü” olarak resmi günleri arasında kayda geçirdi.) Sonra aceleniz olduğunu söyleyip sıfır yorumla görüşmemizi sona erdirdiniz. Ağzınızdan “Ne güzel olmuş!” tarzında standart bir cümle dahi çıkmadı. O ilginç günün ardından da benimle bir kez iletişime geçmediniz.

Görüşmemizden bir yıl sonra pandemi sürecine girdik. Sanatçılarımız da her alanda büyük sorunlar yaşadılar/yaşıyorlar. Kira ödeyemeyenler, atölyesini boşaltanlar, boya veya yemek bulamayanlar... Pandemi yaşanırken nisan ayında UPSD olarak bir teklif hazırladık, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na özetle herkese yarayacak bir formül sunduk. Sanatçılardan veya onları temsil eden galerilerinden eserler satın almanızı, böylece hem zaten çoktandır oluşturmanız gereken çağdaş sanat koleksiyonuna bu vesileyle kararlı bir adım atmanızı hem de sanat kurumlarının, sanat emekçilerinin ve sanatçıların ayakta kalmasına doğrudan destek olmanızı rica ettik. Sanat insanlarına büyük katkılar yapan Avrupa ülkeleri ve dünyadan rakamsal örnekler verdik.

Sayın Bakan, sizden Almanya gibi her sanatçıya ayda 5 bin Avro veya Yunanistan gibi 2 bin 500 Avro doğrudan nakit destek vermenizi beklemiyoruz. Ama siz ne projemizi gerçekleştirerek sanat eserleri satın aldınız ne de Avrupa ülkeleri gibi sanatçılara maddi destekte bulundunuz. Siz, bizi yok saydınız. Görüşmemizde elçi olarak bana gösterdiğiniz tavrı, kurumsal başvurumuzu da yanıtsız bırakarak teyit ettiniz. Bakanlıktaki sağ kolunuz Beyoğlu Belediye Başkanlığı günlerinden yakın tanıdığım Sayın Ahmet Misbah Demircan’a ısrarlı takiplerimizi ilettik, ne yazık ki diyalog kurmamız yine mümkün olamadı.

AKP hükümeti döneminde, 2009 yılında, daha önceki kültür bakanlarımızdan Sayın Ertuğrul Günay’a da sanatçıların şartlarını iyileştirmek için Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği olarak bir yasa tasarısı sunmuştuk. Normalde Kültür Bakanlığı’nın böyle bir yasa tasarısını bizler için hazırlayıp yaşama geçirmesini beklerdik, ama onlardan bir ses gelmeyince bir buçuk yılımızı verip biz bu taslağı hazırladık. Ne oldu biliyor musunuz? Sayın Ertuğrul Günay da aynen sizin gibi ne yasa tasarımızı okuyup herhangi bir yorum yaptı ne beni ve yönetim kurulumuzu davet etti ne de bunu parlamentoya sundu.

Sayın Bakan, Türkiye Cumhuriyeti’nin görsel sanatçıları hatta tiyatrocuları, müzisyenleri, genç yazarları adına size net olarak ifade ediyorum: Bu ülkenin sanatçıları yokmuş gibi davranarak bakanlık görevini sürdürmenizin mantığını ben anlayamıyorum. Mevzu benim asıl sanatçı kimliğimin yanında, CHP’de daha önce çeşitli görevler üstlenmiş, genel başkan adayı olmuş bir siyasetçi olmam ise bunun konumuzla hiçbir ilişkisi bulunmadığını size hatırlatmak isterim. Siz, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanı olarak kendi görev alanınıza giren vatandaşların siyasi kimliğine bakmaksızın tümünün sorunlarıyla ilgilenmekle yükümlüsünüz. Kişilerin siyasi görüşleri veya geçmişlerine göre seçkiler yapamazsınız. Şayet “Ben turizmciyim, turizmden anlarım sanattan pek anlamam, çoğunluğu muhalif sanatçılarla bir araya gelmeyi de pek istemem” diyorsanız, o zaman Sayın Cumhurbaşkanı ile en kısa zamanda lütfen görüşün ve Turizm ile Kültür Bakanlığı’nı birbirinden ayırın! Çünkü çağdaş sanat ve kültür alanında karşılaşacağınız kişilerin büyük çoğunluğu zaten bu görüşlerden insanlar olacak. Bunu yapamıyorsanız, Kültür Bakanlığı koltuğunu bırakın, sadece zaten alanınız olan turizmle ilgilenin.

Herhalde farkındasınız ki müzisyenler de, tiyatrocular da, genç yazarlar da, yani sizin alanınıza giren her dalda sanatçılar ülkemizde mesleklerinin içinde bulunduğu şartlar nedeniyle ağır problemler yaşıyorlar. Plastik sanatçılar da bu mutsuzlar grubunun herhalde en bahtsızları arasında...

Bu yıl Kültür Bakanlığı’nın bütçesi konusunda CHP İstanbul Milletvekili Sayın Sera Kadıgil’in size yaptığı konuşmayı hatırlarsınız. Burada tekrar etmek istemiyorum. Sansürden ve RTÜK’ten hâlâ bitirilememiş, başta AKM olmak üzere çeşitli sahneler, kültür merkezleri veya verilmiş tüm sözlere kadar yaşanan hayal kırıklıklarının ve bütçenin darlığının bir dökümünü yapmıştı Sayın Kadıgil.

Sayın Bakan, ben sizin kişisel dostunuz olmaya çalışmıyorum. Size karşı ne bir husumetim var ne de özel bir sempatim. Siz bakan koltuğunda oturuyorsunuz, ben de Türk sanatçılarını temsil eden noktalardan birinde. Yani birbirimizi yok saymak gibi bir tavrımız olamaz.

Sayın Bakan, bu ortamla biraz empati kurarsanız, yaşadığımız durumun absürtlüğünü çok daha iyi fark edersiniz. Dolayısıyla görevinize dair kararları almanızı ve bize bildirmenizi rica ediyoruz.

Bu arada lütfen şunu bilin ki, hedefim sizinle kalıcı bir polemik başlatmak değil. İstediğimiz, hakkımız olan diyalog ve devletin sanatçılara yapması gereken katkılardan ibaret!

Bu açık mektup sonucunda bir araya gelebilirsek hedefim güler yüzle ve yapıcı şekilde UPSD üyesi olan veya olmayan tüm sanatçıların hakkını savunmak, sizinle projeler ve sanatçı hakları konusunda işbirlikleri geliştirmek olacaktır.

İyi günler, iyi görevler Sayın Bakan.

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025