Yeni Türkiye: Oynatmaya az kaldı!

Yeni Türkiye: Oynatmaya az kaldı!

06.05.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bugün sevgili Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın 49 yıl önce idam edilişlerinin yıldönümü. Onların anısına kaleme aldığım yazıyı, bu çok zengin siteden okuyabilirsiniz: 68arsivi.com 

Ekrem İmamoğlu’nun bir yıl önce Fatih Sultan Mehmet Türbesi’nde elleri arkada gezinmesi, soruşturma konusu olmuş. Suçlamada “...türbede elleriniz arkanızda bağlı bir şekilde gezinmek suretiyle saygısızlık yaptığınız iddiası” deniyor. Hayır, bu bir Zaytung haberi değil! Dolayısı ile şu andan itibaren okuyacağınız satırları böyle bir Türkiye’de değerlendirmek durumunda olduğunuzu gözden kaçırmayın. Bu konudaki ön incelemede kalkıp bir de “HDP belediyesini ziyaret etmekle teröre katkı” da araya sıkıştırılmış! Herhalde “bu türbe olayını tek koyarsak çok abartmış oluruz” demişler! Aynı İçişleri Bakanlığı’nın Ruhsar Pekcan hakkında bugüne kadar ne yaptığını henüz öğrenemedik! Evet, böyle bir Türkiye’de okuyorsunuz bu yazıyı...

Skandaaaaallll! İmamoğlu’nun elleri arkasındaymış!

Bahçeli’nin hâlâ “Başkanlık sistemi daha nasıl güçlendirilir” mantığından yola çıkarak “tek” adamı, “en tek” adam halinde bırakmak için önerdiği 100 anayasa maddesi ile gelen sorular ve çözüm taslakları önümüze sürülüyor. Ben Sayın Bahçeli’nin yerine o yanıtı vereyim, başkanlık sistemini daha da güçlendirmek için şöyle bir madde eklensin: “Öl de ölelim!” Bundan daha başka nasıl güçlendirilecek yanı kaldı bilmiyorum! Sayın Bahçeli bir de Anayasa Mahkemesi’ni kaldıracakmış. Herhalde kafasında bir çeşit darbe gerçekleştirdi ki böyle şeyleri rahatça gündemine alabiliyor! Çünkü aklım ermiyor: Türkiye, her aklına esenin anayasayı kafasına göre yazıp ülkeyi tek kişiye teslim edeceği bir muz cumhuriyeti değil herhalde!

Aynen İmamoğlu’nun kollarını arkada birleştirmesine taktıkları gibi, halkın sokaktan haber alma ve haber yayma özgürlüğüne saldırılırken de aklıma hep aynı şey geliyor: Hiçbir parti, bu çağda kendini bu durumlara düşürmek istemez! Sanırsın ki AKP’nin içine sızmış birkaç CHP’li var (!) ve onların dolduruşuyla bu acayip kararlar uygulamaya konuyor; gençliğin, tarafsızların, kararsızların gözünde iktidarın kredisini kaybetmesi garantiye alınıyor!

Akıllı telefonunuz artık emirle kör olmuş

Söylenen çok açık, artık sokakta insanların akıllı telefonlarıyla polisin yaptığı müdahaleleri kayda almaları yasaklanmış! Ve öğreniyoruz ki bu kararı İçişleri Bakanlığı almamış, Emniyet Genel Müdürlüğü almış! Vallahi ömrümde dünyanın hiçbir yerinde bu kadar kuvvetli ve yetkili bir Emniyet Genel Müdürlüğü görmedim! Ülkenin bütün anayasal hak ve özgürlüklerini bir genelgeyle silip süpürmek için herhalde bayağı güçlü olmak lazım! Sosyal medyada bir video dolanıyor, hangi gün çekildiğini bilmiyorum ama genç bir kızımız hakarete, aşağılanmaya hatta tacize uğruyor, apar topar plastik bir kelepçe takılıyor ve polis vasıtasına bindiriliyor. 

Bir hükümet niye bu sahneleri yaşatmak ister? İnsanları birbirine düşürelim, olaylar, gözaltılar artsın şeklinde bir istek mi var? Veya “sen görevli memura direndin” diye kolayca insanları suçlayabilmek mi konu? Yoksa Türkiye’nin dünya demokrasi sıralamasının dibinde artık sonuncu sırayı zorlaması için mi her şey? 

Dünyanın herhangi bir demokratik ülkesinde, dini bir mekânda elleri arkasında kavuşturularak yürüyen biri hakkında hiçbir “inceleme” yapılamayacağı gibi, böyle bir “görüntü almayı yasaklama genelgesi” de çıkarılamaz! 

Duyduğumuz gerekçeler çok ilginç! Polislerin, kamu görevlilerinin özel hayatından söz ediliyor. Özel hayat, polislerin evinde olur. Bu görüntülerde bilgileri zaten yok. Sokak ise halka aittir. Herkes haklı olarak George Floyd örneğini verdi. Polisin işlediği birçok kritik suçta amatör kameralar tarafından kayda alınmış öyle görüntüler var ki! O korkunç Floyd olayı yaşanıp dünyaya örnek olduktan sonra, tersine demokrasi ile azıcık ilişkisi olan her ülkenin buna benzer görüntülerin alınmasını teşvik etmesi lazım! Ülkemize dönersek, Ankara’daki Gezi Direnişi’nde Ethem Sarısülük cinayetini unuttuk mu? Görüntülerin çekilmemesi ve suçların sahipsiz kalması ve suçluların kolayca işin içinden çıkabilmeleri demek! Demokrasi ve hukuk devletine saygılı hangi hükümet, hangi lider buna izin verebilir? 

“Oldubitti” şeklinde baskı genelgeleri ile bir hukuk devleti yönetilemez. Anayasal haber alma ve yayma hakkı, delil toplama hakkı, hangi ülkede bu şekilde yasaklanabilir? Çağın gerçeklerine bu kadar uzak ne genelge ne de yasa çıkarılabilir. Eğer bir şeyin bilinmesini, görülmesini istemiyorsanız demek ki onu yapmayacaksınız, saklayacak bir şeyiniz de olmayacak. Herkes bilmeli ki bir hükümet 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nda gösterici dövdüğü zaman başı göğe ermiyor, halkın gözünde de bir yere yükselmiyor! Şeffaf camekânlı karakollar 1990’larda değil miydi? Nereden nereye geldik?

O gazeteciler için üzülüyorum...

Tersine bugün, polislerin ve amirlerinin izne tabi olmadan herhangi bir şüphe olduğu zaman yargı önüne çıkarılabilmeleri lazımdır. Böyle bir soruşturmaya izin verip vermeme hakkı, bir ortaçağ mantığı uzantısıdır! Dünyada savcılar, başkanları bile doğrudan baskın yapıp sorgulayabiliyorken, Türkiye’de bir savcının bunun açık şüphe duyduğu bir polise uygulayamaması mantığa sığmaz. 

İnanın, AKP yanlısı gazetecilere üzülüyorum. İster bir Diyanet üyesinden Atatürk’e yapılan herhangi bir saygısızlık, ister İmamoğlu’nun elleri arkasında fotoğrafı, ister bu saçma “görüntü aldırmama” genelgesi, ortaya ne atılırsa atılsın hepsini olmadık yorumlar uydurarak savunmak durumunda kalıyorlar!

Elbet bu hükümet bir gün gidecek. AKP dönemi bitince, demokrasi Türkiye’ye hak ettiği seviyelere gelince, bir muhasebe yapılacak. Hangi gazeteci hangi akıl almaz baskı yasalarına destek vermişti, kim hangi saçma komik suçlamaları ortaya dökebilmişti, hepsi hatırlanacak! O gün çok kişinin yüzü kızaracak, benden hatırlatması! 

AKP’nin doyumsuzca reklamını yaptığı “Yeni Türkiye” masalı işte böyle bir şey... Seviye öyle yerlerde sürünüyor ki kimisi yandaş, kimisi sözde “Atatürkçü” olarak adını geçiren isimler, “İmamoğlu bu suçlamaları kendisi promosyon olarak yaptırmıştır” mealinde etrafta konuşabiliyorlar! Bu dünyada, AKP’liler en basit bir günlük fotoğraftan muhalif liderlere yönelik suç üretmeye kalkışırken, iktidarın polisi isterse halkı dövsün, hakaret etsin, coplasın sorun yok ama bunun görüntüsünü almak “yassahhh!” 

Galiba birçok yerde vidalar gevşiyor! Yakında, simidi tek elle yemek veya ramazanda okuyup yazmak da inceleme konusu olursa, şaşırmayın! Siz şimdilik “Acep neden kitap-kırtasiye alımlarım da yasaklandı?” diye şaşırmakla yetinin! Allah hepimize kolaylık versin, ama az kaldı...

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025