‘Tosca’ bize güzel bir armağandı

15 Kasım 2023 Çarşamba

Komşumuz Bulgaristan’dan harika bir armağan aldık geçen hafta: Atatürk Kültür Merkezi’nde Puccini’nin Tosca Operası’nı izledik. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yılı nedeniyle bu yapıtı Sofya Devlet Opera ve Balesi Ankara’da ve İstanbul’da büyük bir kadro ile sundu. Yalnız Bulgar sanatçılar değil, Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin üyeleri, Ankara ve İstanbul çocuk koroları da yer almıştı. Floria Tosca rolündeki soprano Gabriela Georgieva deneyimli oyunculuğu ve bilgelikle kullandığı güzel sesiyle dikkati çekti. Deneyimli bariton Eralp Kıyıcı, Baron Scarpia rolünde, müzikle tiyatroyu çok güzel birleştirdi. Kostadin Andreev, Tosca’nın sevgilisi Cavaradossi’yi başarıyla oynuyordu. Orkestra şefi Sunay Muratov, rejisör Plamen Kartaloff’tu. Her ikisi de ustalıklarını ortaya koymuştu.

Yakın tarihin en ünlü İtalyan bestecilerinden Giacomo Puccini 1858-1924 arasında yaşamıştır. Onu ünlü kılan başlıca yapıtları Manon Lescaut, La Boheme, Tosca, Madam Butterfly, Sur Angelica ile başlayan üçlemesi ve Turandot’tur.

Mustafa Kemal, Sofya’ya askeri ataşe olarak atanıp orada kaldığı süre boyunca tiyatro ve operaya gidermiş. O sıralarda Puccini’nin Tosca operasını izleyip hayran kaldığı söylenir. Dönünce opera sanatının Türkiye’de de uygulanmasını istemiştir. İran şahının genç Türkiye Cumhuriyeti’ni ziyarete gelmesi bizde de ilk operaların bestelenmesini sağlamıştır. Atatürk, Ahmet Adnan Saygun’dan ve Necil Kazım Akses’ten tek perdelik birer opera bestelemelerini ister. Saygun “Taş Bebek”, Akses ise “Bay Önder” operasını besteler.

Ata’mızın anısını onurlandırmak amacıyla Bulgar Opera ve Balesi böyle bir armağan getirdi bizlere. Çok değerli bir armağandı. Bulgaristan Cumhuriyeti cumhurbaşkanının eşi ile Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanının eşi himayesinde Ankara ve İstanbul’daki bu etkinliklerden elde edilecek gelir de depremzedelere aktarılacak.

ZEHRA YILDIZ’IN TOSCA’SI ONUN SON TEMSİLİYDİ

Tosca’yı AKM sahnesinde izlerken soprano Zehra Yıldız’ı (1956-1997) anmamak elde değildi. Tosca, Zehra’nın AKM sahnesindeki ve yaşamındaki son temsili olmuştu. Eşi tenor Süha Yıldız bu temsilde onun sevgilisi Cavaradossi rolündeydi. İlk kez ikisi de aynı temsilde oynayacaklardı. Bariton Suat Arıkan da Scarpia’yı oynuyordu.

Zehra yurtdışındaki ilk temsilini 9 Aralık 1990’da vermişti: Romanya’nın Constanza Opera Festivali’nde Butterfly rolüyle, yer almıştı. Yaşamındaki son temsilini de tam yedi yıl sonra yine aynı gün, 9 Aralık 1997’de yurtdışında verdi. Bu kez Fidelio’daki Leonore rolüyle, Almanya’nın Heidelberg Operası’nda başkadın oyuncuydu. Zorlukla tamamladığı bu temsilden birkaç saat sonra komaya girdi. Beyin kanaması geçirmişti! 10 Aralık’ta beyin ölümü ve 12 Aralık’ta bedensel ölümü ile aramızdan ayrıldı. Ne kadar yüklü bir programı vardı o günlerde: İstanbul’da Tosca, Schwerin’de Aida, Düsseldorf’ta ve Chemnitz’te Salome, Darmstadt’ta Elektra ve Tannhauser, Denver’da (ABD) Salome oynayacaktı. New York Metropolitan için daha yeni “audition” yapmıştı. Alacağı sonuca göre bir de Amerika programı hazırlamalıydı. O günlerde üç dev eseri üç ayrı kentte aynı günler içinde oynamak onu çok yormuştu. Ne de olsa her seferinde farklı rejiler, farklı partnerler, farklı şeflere alışması gerekiyordu. Evet, çok yorgundu. Ama onun sözlüğünde yorgunluk yazmazdı ki!

Ertesi akşam (11 Aralık) Süha ile birlikte İstanbul’da yine Tosca oynayacaklardı. Heidelberg’den Süha’ya telefon etmiş, zorlukla konuşmuş ve “Belki de ben Tosca’da seni yalnız bırakacağım”, demişti. Ardından gelen ölüm haberiyle Zehra yalnız Süha’yı değil, bütün sevenlerini yalnız bıraktı. Şimdi adına kurduğumuz vakıfta 26 yıldır onu genç Zehra’larla yaşatmaya çalışıyoruz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları