Ağla güzel yurdum, Bütün tersanelerine girildi, bütün limanlarına el kondu.
Derelerin boğuldu.
Bütün madenlerine el kondu.
Bütün ormanlarına el kondu.
Doğmuş ve doğacak yavrularının geleceğine el kondu.
Genç kızlarının, genç erkeklerinin en haklı rüyalarına el kondu.
Kadınlarının, kadınlıklarını yaşamalarına el kondu.
Erkeklerin horon tepmelerine el kondu.
Bütün türkülerin kara bir çarşafla kapatıldı.
Bütün şarkılarının sesi kısıldı.
Bütün denizlerinin bereketine el kondu.
Bütün masallarına, söylencelerine el kondu.
Mangal sefalarına, kaldırılan kadehlerine el kondu.
Sürüsünü otlatan çobanın sürüsünü kurtlar kaptı.
Marangozların elleri köreldi.
Küçücük kızlarının ırzına geçildi.
Bebeler sessizce ölümü bekler oldular.
Baharda açan bademlere ölüm suyu yürüdü.
Çamlar boyunlarını büker oldular.
Zeytin ağaçları kesilirken incecik ağladılar.
Gök maviyi unuttu.
Ağla güzel yurdum, Ey vakitsiz ve haksız ölümlerin ülkesi.
En güzel hayallerine veda etmişsin,
Ağla güzel yurdum, ağla.
Sen ki, güzeller güzelisin,
Aşksın, sevdasın, hayatsın.
Mavinin en güzeli sensin,
Yeşilin en kuzgunu sensin.
Sen kırlangıçların yurdusun,
Masum serçelerin,
Mavi yunusların yurdusun.
Bahar en çok sana yakışır.
Kış seninle güzel.
Sararmış yaprakların şiir yazdığı bir yurtsun sen.
Ağla güzel yurdum, ağla…
Kusura bakmayın!İçimden sadece bu sözler geldi. Ağlamak, bir yurt için ağlamak, işte bugün yaptığım bu.
Not: İçimde öyle bir öfke var ki, sesim soluğum kısıldı. Elimden sadece 7 Ocak 2014 yılında yazdığım bir yazıyı paylaşmak geldi. O güzel çocuklar öldü. Öldüler! Bütün sözlerden öte tek gerçek söz “ölüm” oldu.

Ağla güzel yurdum (22.07.2015)
Yazarın Son Yazıları
Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.
Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.
Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.
Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.
Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.
Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.