Mektup yazdım bilesin okuyasın gülesin
Miyase İlknur
Son Köşe Yazıları

Mektup yazdım bilesin okuyasın gülesin

15.06.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

İletişim devriminden bu yana hâlâ mektup yazan kaldı mı bilmiyorum ama geçen hafta bir mektup aldık ulusça. Mektubu yazan ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan, alıcısı da Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar’dı. Ancak bu zahiri görüntüyü bir yana bırakırsak aslında mektubu yazan ABD, alan da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ydi. Üstelik mektubun içeriği de yazının başlığında yer verdiğimiz manideki gibi hiç de gülünecek içerikte değildi. Mani “Mektubu alınca/ durmayasın gelesin” diye bitiyor. Ama biz bırakın gitmek daha mektubun cevabını bile bir haftadır yazamadık.
Bakanımız Akar, gazetecilerin soruları üzerine, “Cevap hazırlıyoruz” diye açıklamada bulundu.
Eee, muhatap ABD olunca cevap yazmak için aceleye gerek yok tabii. ABD dediğin küresel bir hegemon güç. Yeni bir kriz yaşamamak için her satırını kılı kırk yararak düşünüp yazmak gerek. Karşımızdaki İzlanda değil ki, hemen nota verelim. Kaldı ki, biz K.Irak’ta askerlerimizin başına çuval geçirildiğinde bile nota vermedik. O zaman başbakan olan Erdoğan, “ABD’ye nota verecek misiniz” sorusu üzerine “Ne notası müzik notası mı?” demişti. ABD’ye öyle askerlerimizin başına çuval geçiriilmesi ya da bakan vekilinin ülkemizi küçük düşüren mektup yazması gibi eften püften konularda nota verilmez. Mesela; muteber vatandaşımız Zarrab ABD’de tutuklandığında ülke olarak çok müteessir olduğumuz için ABD’ye hemen nota vermiştik haklı olarak.
Ayrıca aynı sertlikte bir cevap verdik diyelim; ABD söylediği gibi yaptırım paketini devreye sokunca, dolar “fijjjt” diye füze hızıyla 7 liraya doğru tırmanır. Merkez Bankası’nın ihtiyat akçesi de birkaç günde üff olur gider. Zaten tepetaklak olmuş ve iflas etmiş ekonominin çok umurlarında olduğu yok da, ekonomik kriz nedeniyle İstanbul seçiminde nakavt olmaları işlerine gelmez.
O nedenle işi ağırdan alıyorlar. Muhtemelen “28-29 Haziranda Osaka’da düzenlenecek zirvede Trump ile Erdoğan arasında görüşme olur da arayı düzeltiriz beklentisiyle işi ağırdan alıyorlar. Ama ABD’nin bu işi bilek güreşine çevirdiği muhakkak. O nedenle zirve öncesinde tutuklu birkaç ABD vatandaşını serbest bırakma da işe yarayacak gibi görünmüyor.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “ABD, Türkiye’ye yaptırım kararı alırsa bizim de karşı hamlelerimiz olacak ama şimdi açıklamak istemiyoruz” diye açıklamada bulundu.
Oysa ABD, yaptırım paketini açıklamadan hamlelerine başladı bile. Eğer doğruysa YPG’nin omurgasını oluşturduğu SDG’ye 200 TIR ağır silah ve zırhlı araç gönderdi.
Görünen o ki, önümüzdeki günlerde birii dış politikada diğeri ekonomide olmak üzere iki büyük krizle boğuşmak zorunda kalabiliriz. Ekonomi de sıfırı tüketmişken ve Suriye ile sorunlarını ikili görüşmeler yoluyla çözmek yerine üçüncü ülkeler aracılığıyla mektuplaşırken nasıl hamleler yapacağız doğrusu merak içindeyiz.
Bir ülke ulusal çıkarları için bir ülkeye ya da bir bloka karşı tavır alabilir ve alternatif politikaları devreye sokabilir. Ama bunu yaparken sıkıştırılacağı alanlardaki problemlerini de çözer. Hele de ekonomisi kırılgan ülkeler kırk kez düşünür. Bu adımların hiçbirini yapmamışsan bir hegemon gücün mahkûmiyetinden kurtulur başka bir blokun ya da hegemon gücün mahkûmu olursun.
Diplomasi ciddi iştir. İngiliz diplomat Harold Niccolsan’ın dediği gibi “Diplomasi bir sohbet sanatı değildir.” Diplomasinin kendine özgü kuralları ve dili vardır. Kasımpaşalı jargonuyla ve “monşer” dediğiniz yüz yıllık birikimin üzerinde oturan ve o birikimin ışığında dış politikayı yürüten görmüş geçirmiş diplomatlarımızın yerine atadığınız eş, dost ve yarenlerinizle yürüttüğünüz diplomasinin başınıza bu tür belalar açması kaçınılmazdır.
Cumhuriyet tarihimiz boyunca dış politika konusunda Türk sağı ile Türk solu arasındaki en belirgin fark, Türk sağının dış politikayı, iç politikada kullanılacak bir şov argümanı olarak görmesidir. Özellikle de seçimler öncesinde.. Ülkenin kaderini etkileyecek konularda belagatin şehvetine kapılarak söylenen sözler sonradan başımızı ağrıtabiliyor. Sonradan toparlamaya çalışmak da her zaman kolay olmaz. O zaman da krizleri ötelemek için birtakım tavizler vermek durumunda kalınır.
Bir başka belirgin fark da, sol hükümetler dış politikayı ulusal bir sorun olarak görüp alınacak ciddi kararları toplumsal mutabakat ve parlamento üzerinden yürütürken sağ hükümetlerin ise toplumsal mutabakatı aramak şöyle dursun, parlamentoyu bile devre dışı bırakması ve tüm ulusu ilgilendiren dış politikayı kendi meseleleri olarak görmesidir.  

Yazarın Son Yazıları

Polen Nihat ile Epözdemir ilişkisi

Türk toplumunun magazine ve dedikoduya bağımlı olduğu malum.

Devamını Oku
27.12.2025
Yolun sonu görünüyor Kasım Bey!

Evet Kasım Bey, yol sonuna geldin.

Devamını Oku
20.12.2025
Özel televizyonlar çıktı meslek bozuldu

Eski Türkiye’de bir yılda yaşayacağımız olaylar silsilesini bir haftada yaşadık.

Devamını Oku
13.12.2025
Dilin kemiği varmış

Son günlerin siyasi atmosferinde yaşanan krizlerin neredeyse tamamı iç ve dış siyasi aktörlerin belagatın şehvetine kendini kaptırmasından ötürüdür.

Devamını Oku
06.12.2025
Hayalet-i temsiliye

İmralı görüşmesinden önce Öcalan’a gidecek heyet, medyada ve kamuoyunda temsil heyeti ya da eski deyimle Heyet-i Temsiliye muamelesi görüyordu.

Devamını Oku
29.11.2025
Ankara yanıyor

Hem de ne yanma.

Devamını Oku
22.11.2025
Bedava yaşıyoruz bedava

Siz bakmayın enflasyonun yüzde 60’larda seyretmesine.

Devamını Oku
15.11.2025
Postmodern bir casusluk filmi

Yeni dönemin casuslarıyla kıyaslandığında eski casuslara acımamak elde değil.

Devamını Oku
01.11.2025
Süper validen sonra süper savcılar geliyor

Sonunda bu da oldu.

Devamını Oku
25.10.2025
Hiçbir şey olmasa bile bir şeyler oluyor

Baş döndürücü hızla gelişen olaylar karşısında herkes birbirine soruyor “Neler oluyor” diye.

Devamını Oku
18.10.2025
Masada mıyız mönü de mi?

İktidar kanadına ve yandaş medyaya göre masadayız.

Devamını Oku
11.10.2025
Fevkaladenin fevkinde verdik

Öyle böyle değil bayağı iyi verdik.

Devamını Oku
04.10.2025
CHP-MHP ittifakı mı dediniz?

Aynı suda ikinci kez yıkanmak sadece bizim sosyal demokratlara özgü bir durum herhalde.

Devamını Oku
20.09.2025
Ben Celal, geliyorum!

Hayda Celal de kim yahu?

Devamını Oku
13.09.2025
Kapadokya’nın tabutuna son çivi

Anlaşıldı AKP iktidarı Unesco Dünya Mirası Listesi’ne aldığı Kapadokya’yı bitirmeye ant içmiş.

Devamını Oku
06.09.2025
Açıldım açıldım açılamadım

Rahmetli Kamil Sönmez, “Sen bu yaylaları yaylayamazsun” türküsünün ikinci kuplesini kendine özgü Karadeniz ağzıyla şöyle okurdu...

Devamını Oku
30.08.2025
Bahçeli’nin ipiyle kuyuya inmek

Bizim muhalif mahalle bir âlem.

Devamını Oku
23.08.2025
Ver papazı al kızı

Kurulmak istenen yeni dünya düzeninin her zamanki gibi ilk uygulama bölgesi, bizim de içinde olduğumuz Ortadoğu olacağı artık kuşku götürmeyecek kadar aşikâr.

Devamını Oku
16.08.2025
Onlar esir değil, emanet

Yeter artık; gerçekten yeter. Askerler sizin stres topunuz ya da esiriniz değil, devlete emanet edilmiş ana kuzularıdır.

Devamını Oku
02.08.2025
Mutfakta biri mi var?

Buna eminim ama kanıtlayamam. Son bir yılda yaşadıklarımızı başka türlü anlamlandırmak mümkün değil zira.

Devamını Oku
26.07.2025
Devleti terör örgütüne bırakırsan...

Eserinizle övünün. Güneyimizde ikinci bir Lübnan yarattığınız için ne kadar övünseniz az.

Devamını Oku
19.07.2025
Tunç Soyer konuşuyor

Aslında tam öyle değil. Konuşan onun adına, avukatlığını da üstlenen kızı Defne Soyer...

Devamını Oku
12.07.2025
Fena satışa geldik

Sonucuna da katlanırsın. Evet, babalar gibi sattılar faturasını da toplum olarak biz ödüyoruz...

Devamını Oku
05.07.2025
Vatan haini kimdir?

Sağ iktidarların en bildik söylemidir kendisini eleştirenleri “vatan haini” ilan etmek.

Devamını Oku
28.06.2025
Akıl gel başıma takıl

İlhan abinin yazılarında sıkça kullandığı “Akıl gel başıma takıl” sözü...

Devamını Oku
21.06.2025
Darbenin eli kulağında

Bizde değil canım; Amerika’da. Trump’ın öngörülmez, çılgın ve zikzak politikaları devam ederse Amerikan müesses nizamını ayakta tutanlar darbe yapabilir.

Devamını Oku
14.06.2025
Çöpçüsün sen çöpçü kal

İzmir Belediyesi işçilerinin başlattığı grev bir hafta sürdü. Bitmeyen grev yoktur zaten.

Devamını Oku
07.06.2025
Önce yargısız infazları durdur

İktidar haftalardır yeni infaz düzenlemesi ile ilgili, “Bayramdan önce cezaevleri boşalacak” umudunu pompaladı.

Devamını Oku
31.05.2025
Katliam ortaklığı ile övünmek

“Terörsüz Türkiye” şiarıyla yola çıkan ve PKK ile masaya oturan AKP iktidarı, bu kesime şirinlik yapmak için tarihteki katliam ortaklığına vurgu yapması akıllara ziyan bir anlayış.

Devamını Oku
24.05.2025
Savulun bozkürtler geliyor

Ne ilginç bir dönemden geçiyoruz. Anlayabilene aşk olsun. Daha iki yıl önce yapılan seçimlerde “Kılıçdaroğlu’nu Kandil destekliyor”, “PKK’liler sayaç okuyacak” diyen Cumhur İttifakı, Kandil’den gelen bildiriyi sevinçle karşıladı.

Devamını Oku
17.05.2025
Multi siyasi teröristlerimiz

Multi siyasi teröristlerimiz

Devamını Oku
10.05.2025
FETÖ’den daha tehlikeli örgüt: ATÖ

FETÖ’den daha tehlikeli örgüt: ATÖ

Devamını Oku
03.05.2025
Vicdan mahkemesi duruşma notları

Vicdan mahkemesi duruşma notları

Devamını Oku
26.04.2025
Biz kasetlerin, el Kıbrıs’ın derdinde

Biz kasetlerin, el Kıbrıs’ın derdinde

Devamını Oku
19.04.2025
Miyase İlknur yazdı...

Z kuşağının AKP polisi ve yargısıyla sınavı

Devamını Oku
12.04.2025
Boykot yapılacaksa onu da biz yaparız

Boykot yapılacaksa onu da biz yaparız

Devamını Oku
05.04.2025
Anlamadım gitti!..

Anlamadım gitti!..

Devamını Oku
29.03.2025
Aşk mı, memleket bu haldeyken...

Aşk mı, memleket bu haldeyken...

Devamını Oku
25.03.2025
Bana helal sana haram

Bana helal sana haram

Devamını Oku
22.03.2025
Sensin mezhepçi

Sensin mezhepçi

Devamını Oku
15.03.2025