Dostluk ve Dostlar Üzerine...
Nilgün Cerrahoğlu
Son Köşe Yazıları

Dostluk ve Dostlar Üzerine...

20.08.2013 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

Bugün sizlerle hoş bir anonim metin paylaşacağım. Yazı internette dolaşıyor ancak kim tarafından kaleme alındığı bilinmiyor. Bana da en eski çocukluk, ergenlik, gençlik ve olgunluk çağı arkadaşım; özetle en yakın dostum Fatoş Yazıcı gönderdi…

\n

Çocukluktan bu yana yol boyu böyle yaşamınıza tanıklık eden, kısaca sizi “siz” yapan kaç dostunuz var? Düşündünüz mü?
Bir-iki, belki de üç. Sayıları büyük olasılıkla yarım düzineyi bulmaz.
İşte onların yerini -heyhat!- sonradan edinilen dostlukların hiçbiri tutmuyor. Sonradan edinilen
“dostluklar”; “sosyalleşme/sosyal ilişki” düzeyinde kalıyor.
Bunun nedenini öteden beri hep çok düşünmüşümdür. Ama konuyu bundan güzel toparlayamazdım:

\n

50 yaşından sonra

\n

İnsan 50 yaşından sonra arkadaş yapamıyor kendine.
Koca yapıyor, karı yapıyor, çocuk yapıyor, arkadaş yapamıyor.
Yapsa da eskiler gibi olmuyor.
Halbuki uykuya dalar gibi arkadaş olurduk okuldayken.
Arkadaş olmak için yaratılmış gibiydik.
Bir hafta içinde böbrek verecek hale gelirdik.
Neden olmuyor bu işler 50’sinden sonra?
Neden olamıyor?
Oysa o ne güzel bir iştah, o ne güzel bir açlıktı...
Herkes herkese açtı. Seçer, bulur buluştururduk
“ruh ikizlerimizi”.
Ne de çok ruhtaşımız vardı.
Hiç açıkta kaldığımı hatırlamıyorum.
Ruhumun güzel bir ikizi mutlaka olurdu yanı başımda.
Ölümüne sevdiğim, uğrunda her şeyi göze alabileceğim, her şeyiyle güzel, her şeyiyle doğru, her şeyiyle kabul ettiğim...
Basbayağı bir aşkla bağlı olduğum...
..........................
Şimdi ne zor.
Herkes kapalı kutu.
Herkes kapanmış, kaplumbağa olmuş.

\n

Bir kahve içimi zorlu randevulara bakıyor.
Yatıya kalmak bir tabu.
Evler de gönüller de sımsıkı kapalı.
Gençliğin en çok bu yanını özlüyorum.
Ne güzelliğini, ne diriliğini, ne başıboşluğunu.
Aynı yazarı, aynı şairi seviyoruz diye kuruluveren dostlukları özlüyorum.
Birbirimize yazdığımız o uzun, o ayrıntılı mektupları özlüyorum.
Birbirimizi eleştirmeyişimizi özlüyorum.
Birbirimizin dedikodusunu yapmayışımızı özlüyorum.
Sevgili olarak kimseleri yakıştırmayışımızı özlüyorum.
Arkadaşımı koruyacağım diye annemle yaptığım tartışmaları özlüyorum.
Kavgayı değilse de kavganın altındaki ruhu özlüyorum.
Dünyaya karşı arkadaşımın koruyucu meleği olmayı özlüyorum.
Veya öyle olduğumu sanmayı...
Bıraktım oğlumun arkadaşlarını, eve istedikleri gibi girip çıksınlar.
Bıraktım oğlumun arkadaşlarını, istedikleri gibi buzdolabını talan etsinler.
Bırakacaktım oğlumun arkadaşlarını, istedikleri gibi sevsinler birbirlerini.
Tek bir laf etmedim.
Oğlumun arkadaşı oğlum oldu.
50’sinden sonra arkadaş yapılamıyor.
Kötülükten değil. Başka bir şey.
Ama neden çözemiyorum...

\n

‘Siz Nişantaşı’nda oturan İnönücüler!’

\n

Bu köşeyi fırsat oldukça okurlara açıyorum. “Sağnak”, bugün de “dostların köşesi” olsun…
Aşağıdaki ileti de çok yaşlanan kedisi için nicedir evi ve veteriner arasında mekik dokuyan bir başka sevgili dostum
Zeynep Erkut’tan geldi.
“İçimi sakinleştirdikten sonra ancak yazabildiğim, dün yaşadığım bir olayı aktarmak istiyorum” diyen Zeynep’in yaşadıkları bana, “Eskişehir-Ankara hızlı treninde” Feyzioğlu’na “Hem atıp tutacaksın hem de bizim yaptığımız hızlı trene bineceksin; bu trenden in, git sen kara trene bin!” diyerek saldıran türbanlı kadını düşündürdü…
Bakalım siz ne düşüneceksiniz?
“Kedimi her günkü mutat ‘veterinerimizde serum takarak ilaç verme’ işleminden çıkarıp eve dönmek üzere Cihangir’den bir taksiye bindim. Tam Sıraselviler’e varmıştık ki; şoförün ‘Millet çocuğuna yiyecek parası, okul parası bulamazken sizler kedilerinize, köpeklerinize paralar dökün bakalım’ dediğini duydum. Hemen ‘Size buna karışma hakkını kim veriyor ve ne biliyorsunuz ne şekilde paralar döktüğümü?’ deyiverdim. ‘Hayır’ diye devam etti şoför ‘Sonra sizlerin çocukları bir park için devlete, hükümete karşı geliyorlar ve bu memleketi altüst ediyorlar...’ İşte o an tepemin tası attı ve ‘Şimdi nereden geldiniz bu konuya, beni kızdırmak mı istiyorsunuz?’ diye cevapladım. Adam daha ileri gidip ‘Sizleri bilirim ben Nişantaşı’nda, Bebek’te oturan İnönücülersiniz siz’ demez mi? ‘Ülkeye bu hükümetin getirmiş olduğu zenginliklerden yararlanmayın o zaman’ diye de sesini yükseltti…”
Mektup böyle devam ediyor. Ama hangi ortamda yaşadığımızı hatırlatmak açısından bu kadarı yeter sanırım…

\n

Yazarın Son Yazıları

Nermin Abadan Unat

Nermin Abadan Unat’ı en son TV’de 2022 Aralık’ında İmamoğlu için yapılan destek mitinglerinin ilkinde gördüm.

Devamını Oku
14.12.2025
Masterchef’te yılın kelimesi: Nasip

Görmüşsünüzdür: “Siyaset dışı en güvenilir isimler anketi”nde Sedat Peker ilk sıraya oturdu.

Devamını Oku
07.12.2025
Epstein: Körlerin fil tarifi

“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...

Devamını Oku
23.11.2025
BBC’ye darbe... Faşizme kayış

İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...

Devamını Oku
16.11.2025
Mamdani tarih yazdı

Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

Devamını Oku
09.11.2025
Mamdani kasırgası

Annesi Mira Nair...

Devamını Oku
02.11.2025
Kaddafi’nin İntikamı

Mezardan yükselen intikamlar bunlar...

Devamını Oku
26.10.2025
Ortadoğu’da altın çağ...

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Devamını Oku
19.10.2025
Nobel’in prestiji çakıldı

Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.

Devamını Oku
12.10.2025
Geç olmadan

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet nedir?

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

Devamını Oku
28.09.2025
Trump’ın korku imparatorluğu

Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.

Devamını Oku
21.09.2025
Hedef muhalefeti yok etmek

Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...

Devamını Oku
14.09.2025
Titanik’te olmak

Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.

Devamını Oku
07.09.2025
Hür dünyanın sonu

Prodi’yi hatırlarsınız...

Devamını Oku
31.08.2025
Midas’ın Kulakları

Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.

Devamını Oku
24.08.2025
Başyücelik hutbesi

İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.

Devamını Oku
17.08.2025
Epstein Vakası

"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.

Devamını Oku
10.08.2025
Kara düzen

II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...

Devamını Oku
03.08.2025
Sevgili Altan bey

Sevgili Altan bey

Devamını Oku
27.07.2025
Siyasette gerçeklik yok oldu

“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...

Devamını Oku
20.07.2025
Grok zamanlarında yaşamak

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

Devamını Oku
13.07.2025
Zohran efsanesi

Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Venedik’te düğün

Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.

Devamını Oku
29.06.2025
İsrail’in ‘pis işleri’

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Devamını Oku
22.06.2025
Trump’ın ‘oyuncak askerleri’

14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.

Devamını Oku
15.06.2025
Dekadans

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Devamını Oku
08.06.2025
Kurşun hızı

Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.

Devamını Oku
01.06.2025
Habeas Corpus nedir?

“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”

Devamını Oku
25.05.2025
Arabistanlı Donald’ın evreni

İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.

Devamını Oku
18.05.2025
Trump Vatikan’a da göz dikti

Trump Vatikan’a da göz dikti

Devamını Oku
11.05.2025
Psikolojik harekât

Psikolojik harekât

Devamını Oku
04.05.2025
Vatikan’da dönüm noktası

Vatikan’da dönüm noktası

Devamını Oku
27.04.2025
Romancının ölümü

Romancının ölümü

Devamını Oku
20.04.2025
Starmer’ın sessizliği

Starmer’ın sessizliği

Devamını Oku
13.04.2025
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

Devamını Oku
06.04.2025
Pikachu’nun anlattıkları...

Pikachu’nun anlattıkları...

Devamını Oku
30.03.2025
Kafka senaryosu

Kafka senaryosu

Devamını Oku
23.03.2025
Avrupa'da neler oluyor?

Avrupa'da neler oluyor?

Devamını Oku
16.03.2025
Avrupa’da yeni kavşak

Avrupa’da yeni kavşak

Devamını Oku
09.03.2025