Örsan K. Öymen

24 Ocak

22 Ocak 2024 Pazartesi

İki gün sonra tarih 24 Ocak olacak.

24 Ocak tarihi üç açıdan önemlidir.

24 Ocak 1980 tarihinde, Süleyman Demirel’in başbakan olduğu dönemde, Başbakanlık Müsteşarı Turgut Özal’ın hazırladığı ekonomik önlem planı açıklandı. Bu plan, serbest piyasa ekonomisinin, özelleştirmelerin, ithalatın ve yabancı yatırımların desteklenmesini, kamucu ekonomik girişimlerin ve sübvansiyonların önemli bir ölçüde ortadan kaldırılmasını ve “Kamu İktisadi Teşebbüsleri”nin bütçelerinin kısıtlanmasını öngörüyordu.

ABD tarafından desteklenen ve 12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleşen askeri darbeden sonra, Turgut Özal, ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı ve devlet bakanı oldu ve bu ekonomik politikaların uygulanmasına devam edildi.

Türkiye’de halkın sömürülmesine neden olan ekonomik düzenin temellerinden birisi o dönemde atıldı.

***

13 yıl sonra, 24 Ocak 1993 tarihinde, Cumhuriyet gazetesi yazarı Uğur Mumcu öldürüldü. Türkiye’nin en iyi araştırmacı gazetecilerinden ve köşe yazarlarından birisi olan Uğur Mumcu, kapitalizme ve emperyalizme karşı mücadele veren ve kendisini sosyalist olarak tanımlayan birisiydi. 

Ancak Uğur Mumcu, sahte sosyalistler gibi, sosyalizm ile Cumhuriyet devrimleri arasında bir çelişki görmemiş, aksine, Mustafa Kemal Atatürk’ün Aydınlanma devrimlerini ve antiemperyalist mücadelesini, sosyalizmin temellerini oluşturan bir aşama olarak yorumlamıştı.

Uğur Mumcu aynı zamanda, Milliyet gazetesi yazarı Abdi İpekçi’ye ve Papa Jean Paul’e karşı gerçekleştirilen suikastları araştıran en önemli gazetecilerden birisiydi. Uğur Mumcu, papa suikastının arkasında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği gizli servisi KGB’nin olduğuna dair ABD medyası tarafından ortaya atılan iddiaları çürütmüş, suikastı gerçekleştirenlerin yıllarca ABD ve CIA ile nasıl işbirliği yaptıklarını belgeleriyle ortaya koymuştu.

Türkiye’deki “ülkücü” örgütlenmelerin, MHP’nin ve ÜGD’nin, 1970’li yıllarda, Türkiye’deki sol ve sosyalist hareketleri bertaraf etmek için, ABD ve CIA ile yürüttükleri işbirliği konusundaki en önemli araştırmaları yapan gazetecilerden birisi Uğur Mumcu idi.

Uğur Mumcu aynı zamanda, Türkiye’deki köktendinci, şeriatçı, hilafetçi, İslamcı örgütlenmeleri de araştırmış, onların yurtiçindeki ve yurtdışındaki bağlantılarını belgelemiş, Türkiye’nin yakın geleceğindeki en büyük tehlikelerden birisinin, laiklik karşıtı hareketler olduğunu yazmıştı, AKP iktidarı döneminde sonradan yaşanacak olanları, o zaman öngörmüştü. 

Uğur Mumcu, PKK terörü konusunu da, yurtiçindeki ve yurtdışındaki bağlantılarıyla araştırmıştı ve PKK’nin emperyalizmin maşası olduğunu kanıtlamıştı. 

Uğur Mumcu son yıllarında, Batman merkezli terör örgütü Hizbullah’ın devletin içindeki bazı odaklarla ilişkilerini ve Hizbullah’ın bu yasadışı odaklar tarafından PKK’ye karşı nasıl kullanıldığını araştırıyordu.

***

Sekiz yıl sonra, 24 Ocak 2001 tarihinde, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, Hizbullah terör örgütü tarafından öldürüldü.

Gaffar Okkan, terör örgütleri arasında ayrım yapmamış, hem PKK terörüne karşı hem de Hizbullah terörüne karşı mücadele vermişti. Hizbullah’ın çökertilmesi ve 17 Ocak 2000 tarihinde Hizbullah’ın lideri Hüseyin Velioğlu’nun ele geçirilmesi operasyonu, büyük ölçüde Gaffar Okkan’ın başarısıydı.

Gaffar Okkan’ın, öldürüldüğü gün izleyeceği güzergâh hakkındaki ayrıntılı bilgilerin, terör örgütü Hizbullah’ın eline nasıl geçtiği, Hizbullah’ın bu eylemine kimlerin destek olduğu ve bu cinayetin arkasında kimlerin olduğu hâlâ ortaya çıkarılamadı.

***

24 Ocak, Türkiye’nin bugünlere nasıl geldiğini anlamamız için, önemli bir tarihtir. 

Uğur Mumcu’nun ve Gaffar Okkan’ın karşı durduğu ne varsa, onları temsil edenler, bugün iktidardadır, devletin kadrolarındadır, Meclis’tedir, “meşrulaşmış” ve olağanlaşmış bir haldedir. 

24 Ocak karanlık bir gündür! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları