Özdemir İnce

‘Devletin ideolojisi İslamdır’ imiş...

15 Temmuz 2022 Cuma

Haziran ayında bir gün Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Düzce Akçakoca’da katıldığı bir toplantıda yaptığı konuşmada, “Müslümanlar bu ülkede dün de bugün de azınlık değildir... İslamın önderliği hâlâ bu millette. Laiklik yanlış anlaşılıyor, devletin ideolojisi İslam’dır” demiş idi. (T24’ün haberi.)

Vali Seddar Yavuz’un açıklaması üzerine Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) suç duyurusunda bulunacaklarını açıklamıştı. Bulunursa, nasıl bir sonuç alacağı günümüz Türkiyesi’nde artık pek önemli değil.

Böyle bir cümleyi ancak Cumhuriyet devrimlerine ve mevcut anayasasına düşman, çifte kavrulmuş bir İslam şeriatçısı söyleyebilir ve bu sözler mevcut anayasaya ve ceza yasalarına göre bir suçtur; savcılar tarafından resen soruşturulması ve kovuşturulması gerekir. Ama böyle bir girişim olursa da çok şaşırırım.

Suç bağlamları:

1. Anayasanın başlangıç ilkeleri.

2. Anayasa madde 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıç ilkelerinde belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

3. Anayasa madde 24: Kimse, devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.

Bay Vali, yukarıdaki üç maddeye göre ağır bir suç işlemiştir. 1988 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olduğuna göre söylediklerinin yasal bir suç olduğunun  bilincinde olması gerekir. Gene yukarıdaki üç gerekçeye göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ideolojisinin İslam dini olamayacağını da bilmesi gerekir. “Gerekir, gerekir” diyorum ama demek ki bir ilimizin valisine göre gerekmiyormuş. Bundan sonrası artık yargıyı, yürütmeyi ve hatta yasamayı ilgilendirir. 

Din bir kültür varlığı değildir, siyasal ya da kültürel bir sistem de değildir; sadece bireysel bir inanç ve uygulamadır. Bunun böyle olduğu seçime dayalı demokratik rejimlerin başlamasından bu yana evrensel olarak kabul edilmiştir. Ayrıca dinin bir devlet ideolojisi olduğu Arap devletlerinin içinde bulunduğu ortaçağ zihniyeti, Cumhuriyetin ilan edilmesiyle birlikte Türkiye toplumu tarafından reddedilmiş ve aşılmıştır. Cumhuriyetin nüfusunun ezici çoğunluğunun Müslüman olması da bu gerçeği değiştiremez. Dinden başka bir dünyası, zenginlik ve bilinci olmayan bir birey ve toplum hem kendisi hem dünya için büyük bir tehlikedir, çatışma kaynağıdır. Olduğu yerde beton gibi donar. Geleceği gelecekte değil geçmiştedir. Geleceğini geçmişte arayan Müslüman birey ve toplumlara SELEFİ denir.

Suudi Arabistan’ın resmi ideolojisi olan, Vahhabilik olarak da adlandırılan Selefilik, öteki itikat ve mezheplerin Müslümanlarını bidat, küfür ve şirk (tekfircilik) ile suçlar. Selefi hareket, günümüzde, bütün silahlı terör örgütlerinin ana kaynağı durumundadır. Din ile devlet özdeşleştiği (aynileştiği) zaman hak, hukuk, adalet ve özgürlükler sona erer. Devletleşmiş hiçbir dinde laiklik, demokrasi, hak, hukuk, adalet, özgürlük ve tolerans gibi insani erdemlerin hiçbiri yoktur.

Demek ki Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, eline fırsat geçerse, kendisi gibi düşünmeyen, Cumhuriyetin yasal (meşru) ideolojisine bağlı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yaşama hakkı tanımayacak. 

İslamcılar dini devletin resmi ideolojisi kabul ederler ve onun dogmalarını devletin yasalarından üstün tutarlar. Söz konusu vali de böyle biri!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Maçı hakem bitirir 26 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları