AKP’nin fabrika ayarları

02 Temmuz 2021 Cuma

İktidar partisi AKP’de bir ucundan “fabrika ayarlarına dönüş” tartışması başladı. “İstanbul Sözleşmesi”nin yürürlükten kaldırılmasıyla bunun ilk işareti zaten verilmişti. Ancak hangi fabrika ayarları?

Kastedilen AKP’nin ilk yılları ise o yıllara yakından bakmak yararlı olur. Örneğin Yüksek Askeri Şûra’da (YAŞ) cemaat yapılanmalarıyla bağlantılı personelin ihracı için sürekli “şerh koyan” bir AKP. Örneğin Fethullah Gülen’i “Hocaefendi” olarak tanımlayan bir AKP. Sonrasında Fethullahçı subaylar TSK’yi kuşattı, darbe yapmaya kalkıştı. Gülen terör örgütü elebaşı oldu, ihanet etti.

Alan değiştirelim. Irak’ın kuzeyinde Türk askerlerinin kafasına çuval geçirilmesi sonrası sert tepki vermeyen AKP. Dönemin Genelkurmay Başkanının deyimiyle “Onur kırıcı” yaklaşım günümüzde daha farklı noktalara gelmiş durumda. O zaman yan yana durulan ABD, şimdi YPG’nin yanında.

Kıbrıs’ta Annan Planı’nı destekleyen AKP. Rum kesiminin reddetmesi belki de tarihsel bir dönüm noktası oldu, Türk tarafının hakları bu sayede korundu. Şimdi AKP iktidarı, doğru bir kararla adada iki bağımsız devlet olması gerektiğini savunuyor.

Bagajdaki yüklerden biri de Ermenistan’dı. Ermenistan ile sınırları açmak isteyen AKP. AKP’li ilk Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Serj Sarkisyan ile futbol maçı izledi, kardeş Azerbaycan gücendirildi. Sonra politika tam tersine döndü, iyi ki döndü. Karabağ’da Ermeni yayılmacılığı geriletildi.

Ekonomiden örnek: “Babalar gibi satan” AKP. Satılan değerlerden birisi Telekom’du. AKP iktidarının ilk döneminde alkış tufanıyla satıldı. Kurumda neler oldu, Türkiye ne tür kayıplar yaşadı, tahminler var ancak somut verileri ortaya koyacak bir araştırma yok. “Başarılı özelleştirme örneği” Telekom yine AKP döneminde Türk bankalarının üstüne kaldı.

Satacak bir şey kalmadı. Varlık Fonu kalanları bünyesine aldı denetim karartıldı. 

Yukarıdaki örneklerden sonra rahatlıkla sorma hakkımızın olduğunu düşünüyoruz: Emin misiniz, hangi fabrika ayarları?


ALTAY TANKININ YENİ MACERASI

1990’lı yıllarda Silahlı Kuvvetler’de kendi silahını yapma bilinci iyice kadrolara yerleşmişti. Atak helikopteri düşünceden gerçeğe dönüştü. Ancak Altay tankında seri üretim gecikti. Tankın ilk örneğinin geliştirilmesinin ardından seri üretim için yapılan ihale süreçleri uzadı. Sonunda karar kılındı, seri üretimi BMC yapacaktı. Sorunlar bitmedi. Motor geliştirecek firma, Avusturya hükümetinin ambargosu nedeniyle başarısız oldu. BMC kendisi güç grubu geliştirmeye başladı. Derken Tank Palet’in de verildiği  BMC’nin ortaklık yapısı değişti. Kulislere yansıyan bilgilere göre Katarlı ortak, büyük Türk ortaklarla anlaşamıyordu. Bu konuda Türk yetkililere sık sık yakınmalarını dile getiriyorlardı. Sonunda pek gönüllü olmasa da Tosyalı Grup, Türk ortakların hisselerini üstlendi. İşin başına Murat Yalçıntaş getirildi. Anlaşılan Altay Tankı ve Tank Palet Fabrikası’nın yeni macerası başlamış durumda.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Papağan sayıklaması 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları