Seçime haftalar kala ülkemizdeki gerginlik tırmanırken bayram öncesi yine müziğe ve kitaplara sığındım. Siyasetin gündemi öylesine hoyrat ki mafya babalarının video çekip dehşet verici kirli ilişkilerden söz ettiği, küfür ve tehdit dolu videoların tüm sosyal medyada dolaştığı sırada Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu, yine huzur veren bir sığınak oldu. 

Perşembe akşamı salonu tamamen dolduran dinleyici kitlesine çok özel bir konsere geldiklerini CRR Konser Salonu Genel Sanat Yönetmeni Murat Cem Orhan anlattı. Ülkemizin büyük değerleri piyanist Birsen Ulucan ile keman ve viyola sanatçısı Özcan Ulucan, kendisine telefon edip dünyanın en iyi keman virtüözlerinden, Grammy ödüllü Maxim Vengerov ile konser düzenleme fikrinden bahsetmiş. 

Heyecanla bunu nasıl gerçekleştirebileceklerini düşünürken Vengerov, Özcan Ulucan’a “Ülkenizde çok büyük bir felaket yaşandı. Bunu bir dayanışma konseri yapalım; sanatçı kaşelerini almayalım; konser gelirinin tamamı deprem bölgesindeki afetzedeler için harcansın” demiş. Orhan’ın dediği gibi Vengerov, yetenek sahibi bir sanatçı olmasının yanı sıra aynı zamanda ruhu yüce bir insan olduğunu bu yaklaşımıyla ortaya koymuş.

Böylece sanatçıların depremzedeler yararına gönüllü olarak katıldığı bu konserin, Eskişehir’den sonra İstanbul’da da gerçekleştirilmesi olanaklı oldu. Konserin sanatçı gelirleri Türk Eğitim Vakfı bünyesinde Birsen-Özcan Ulucan Sanat Fonu adı altında depremzede gençlerin sanat eğitimi için kullanılacak.

DEPREMDE YİTİRİLEN CANLAR ANISINA...

Depremzedeler için “Barış ve Dayanışma” etkinliğine dönüşen konser, şef Murat Cem Orhan’ın yönetimindeki CRR Senfoni Orkestrası’nın Çaykovski’den “Romeo&Juliet Fantazi Uvertür” ile yaptığı açılıştan sonra, Brahms’tan İkili Konçerto ve çellist Sandra Lied Haga’nın Vengerov’a eşlik ettiği Beethoven’dan Üçlü Konçerto ile devam etti.

İlk yarıdan önce depremde yaşamını yitirenlerin anısına bir saygı duruşu olarak Ahmet Adnan Saygun’un “Horon” adlı eserini Ulucan kardeşler ile Vengerov birlikte yorumladı. Her tınısıyla bu topraklardan ilham aldığını duyumsatan eser, konserin niteliğinin de etkisiyle öyle sarsıcıydı ki o anda o salonda olmanın ne kadar paha biçilmez bir duygu olduğunu hissettirdi, muhteşem bir yorumdu.

BOMBARDIMANI KESEN MÜZİĞİN GÜCÜ

CRR Konser Salonu’nun aylık konser kataloğunda, dinlediğimiz konserin tanıtıldığı sayfada tarihten bir anekdot aktarılmış. Çok anlamlı olduğundan bilmeyenler için bu köşede yer vermek istiyorum.

“İkinci Dünya Savaşı boyunca Rus radyolarının sürekli olarak senfoni yayını yapması, hem askerler hem de savaşın yıkımıyla mücadele etmeye çalışan halk için müthiş bir moral olur. Stalingrad Savaşı’nda Almanların şehri kuşattığı ve şiddetli çatışmaların devam ettiği bir anda, Ruslar askerlere moral vermek için cepheye bir senfoni orkestrası gönderir. Konser başlar, bir süre sonra Almanların ateş etmeyi kestikleri fark edilir. Orkestra çalmayı bitirdiğinde, Almanlar Ruslara şöyle seslenir: ‘Biraz daha Bach çalar mısınız? Söz, ateş etmeyeceğiz.’”

Sanatın gücünü hissettiren, insani duyguları yücelten, dayanışmayı artıran ve umudu çoğaltan o güzel akşam için, başta Murat Cem Orhan olmak üzere, konserin düzenlenmesinde emeği geçen herkese ve katılan tüm sanatçılara yürekten teşekkürler!