Türkan Saylan’ın cüzzam mücadelesi - Prof. Dr. Ayşe Yüksel
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Türkan Saylan’ın cüzzam mücadelesi - Prof. Dr. Ayşe Yüksel

25.01.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

İlk çocuğuna gebe bir tıp öğrencisi, psikiyatri stajı gezisi olarak Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ni, diğer öğrenciler ile birlikte dolaşır, gördükleri onu çok etkiler. Ama asıl unutamadığı, o yıllarda hastanenin epey uzağındaki 28. servis ve orada yatan hastalar olur. Kimdir o hastalar? O yıllarda önemli bir damgalanma nedeni olan “cüzzam hastaları”. Sağlıkçılar, yaklaşmayın, dokunmayın diye uyarır. O akşam tıp öğrencisi uzun uzun düşünür, eğer hastaya yaklaşmayacak, ona dokunmayacaksak biz nasıl hekim olacağız diye düşünür. Kabul edemez bu durumu ve eğitimi, uzmanlığı tamamladığında bu konu ile kesinlikle ilgilenmeye söz verir kendine. Kimdir bu tıp öğrencisi? Hepimizin kıymetlisi Prof. Dr. Türkan Saylan.

Yıllar geçer, meraklı, ilgili, duyarlı bu tıp öğrencisi cildiye uzmanı olur. Kendisine verdiği sözü hatırlar, “cüzzam” hastalığını öğrenmek üzere, Londra’daki Tropikal Hastalıklar Hastanesi’ne gider, bir yıl boyunca eğitim alır. Çok sevdiği ülkesine döner, sağlık bakanı ile görüşür ve 28. servisin sorumluluğunu alır. İlk işi tedavisi tamamlanmış cüzzam hastaları ile birlikte “Cüzzamla Savaş Derneği”ni kurar. Kurduğu dernek bugün 49 yaşında.

DÜNYA ÇAPINDA MÜCADELE

Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye Sağlık Bakanlığı, Uluslararası Cüzzam Gönüllü Kuruluşları onun yol arkadaşları olur. Hastalara sadece tıbbi tedavi sağlamaz, aynı zamanda sosyoekonomik koşullarını da iyileştirir.

Tanısı kolay, tedavisi kesin, zor bulaşan bu hastalıkla ülke çapında mücadele etmeye başlar. Her zaman değer verdiği, saygı ile andığı Doç. Dr. Etem Utku’nun önceki yıllarda yapmış olduğu cüzzam saha çalışmalarından edindiği bilinen 4 bin kadar cüzzam hastasını yaşadıkları yerde ziyaret etmek, muayene etmek, koşullarını görmek, gereksinimleri doğrultusunda çözümler üretmek için, ekip arkadaşları ile beraber, yanlarına aldıkları tıp öğrencileri ile Anadolu’yu karış karış dolaşır. Ölenler olmuş, sayı azalmış, bir taraftan da yeni vakalar çıkmış, azalan sayı yeniden yükselmiştir.

Bazı ailelerin cüzzamlı evlatlarını ahıra tecrit ettiklerine tanık olmuş, o hastaları sarıp sarmalamış, hastaneye getirmiş, tıbbi tedavilerini başlatmış, bir taraftan da okuma yazma öğretmiş, el becerileri kurslarına göndermiş, kendi kendilerine yeterli hale getirmiştir.

TECRİTTEN İYİLEŞMEYE

Cüzzamlının çocuğu diye okula alınmayan çocukları öğretmenlerle buluşturmuş, öğrencinin önlük, defter, kalem vb. tüm ihtiyaçlarını karşılamış, eğitim bursu vermiştir. Yıllar içinde okuyup öğretmen, hemşire, doktor, mühendis olan çocuklar ailelerinin sosyal statüsünü yükseltmiş, geçmişte “cüzzamlının annesi/babası” diye anılırken algı değişmiş, “öğretmenin annesi”, “doktorun babası” diye bakmaya başlamışlardır. Bunu başaran tabii ki Türkan Saylan’dır.

Prof. Dr. Türkan Saylan, yaşamının 36 yılını hem ülkemizde hem de dünyada cüzzam mücadelesine harcamıştır. Hastalığa bütüncül yaklaşarak hem tedavi etmiş hem onları eğitmiş hem iş sahibi yapmış, düğünlerini kurmuş, çocuklarına isim vermiş, çocukları da okutmuş, ihtiyacı olana ev yapmış, her birinin annesi olmuştur. Sosyal tıp anlayışı ile yaptığı çalışmalar az da olsa bulaşıcı bir hastalığı, ülkemizin önemli bir sağlık sorunu olmasından uzaklaştırmış, Dünya Sağlık Örgütü’nden tebrik mektupları almıştır. Cüzzam hastaları için yaptığı sosyal destek çalışmaları, başka ülkelere de örnek olmuş, onun çalışmaları, cüzzam çalışanı bir kadın olarak ilk defa Hindistan’da “Gandi Ödülü” ile ödüllendirilmiştir.

Ülkemizin gururu Prof. Dr. Türkan Saylan 16 yıldır aramızda değil. Ondan öğrendiklerimizle Cüzzamla Savaş Derneği’ni yaşatıyor, az sayıda kalan cüzzam hastalığını geçirmiş kişiler, çocukları için sosyoekonomik desteklerimizi sürdürüyoruz.

YENİ VAKA GÖRÜLEBİLİYOR

Ne yazık ki Türkan Hoca’mızdan sonra az sayıda da olsa yeni vakalar görülmeye başladı. Onun yokluğunda 15 kadın, 28 erkeğe yeni tanı kondu. Bakırköy Cüzzam Hastanesi’nde tedavi oluyorlar. Yeni bir vaka demek, “Vakaya tanı konana kadar, kaç kişiye hastalığı bulaştırmış olabilir” sorusunu da beraberinde getiriyor. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı, illerde bulaşıcı hastalıklar şubesi sorumluluğunda bu kişilerin evlerine uzman ziyareti yaptırmalı, aile bireyleri en az yılda bir kez muayene edilmeli, başka yeni vaka olup olmadığı araştırılmalıdır.

Yarın “Dünya Cüzzam Günü”. Hastalık hakkında farkındalık oluşturmak için bütün dünyada bugün anılıyor. Türkan Hoca’mız her yıl anardı, biz de onun izinde bugünü anmaya devam ediyoruz. “Cüzzamsız bir dünya için el ele” demek için yarın Ataköy İspirtohane Kültür Merkezi’nde saat 18.00’deki yapacağımız anmada buluşmak üzere.

PROF. DR. AYŞE YÜKSEL
CÜZZAMLA SAVAŞ DERNEĞI BAŞKANI

Yazarın Son Yazıları

Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma Okan Toygar’ın - Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025