ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

16.12.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu. George W.Bush döneminde ideologların hazırladığı Ulusal Güvenlik Stratejisi ile ABD, eşi ve benzeri görülmemiş güce ve etkiye sahipti; bu nedenle de küresel dengeleri kurmaktan sorumlu olduğunu ilan ediyordu. O dönemde, Avrasya kıtasında kendisine rakip olacak güçlerin ve koalisyonların oluşmasını önlemek ABD’nin stratejik önceliğini oluşturuyordu. (Zaman içinde ABD, gücündeki tahditleri gördükçe küresel egemenlik arzusunu önce küresel üstünlük, daha sonra da küresel liderlik seviyesine düşürdü.)

Artık böyle bir Amerika yok, artık böyle bir dünya da yok. Küresel jeopolitik resim bütünü ile değişti, başta Çin olmak üzere Avrasya kıtasında ABD’ye rakip güçler oluştu. ABD’nin gücündeki sınırlamalar ortaya çıktı. ABD’nin iç cephesi sorunlu ve küresel etkisi artık kısıtlı.

REALİST, PRAGMATİST YENİ STRATEJİ

İşte bu nedenle de Donald Trump’ın “Önce Amerika” ilkesini esas alan, ulusal çıkar odaklı, realist (ve hatta esnek realist), pragmatist olarak tanımlanan Ulusal Güvenlik Stratejisi’nin öncelikleri ve jeopolitik etki alanları farklı ve bu strateji ile Trump yönetimi jeopolitik oyun alanını daraltıyor. Bu strateji belgesi, ABD’nin kendi iç cephesini güçlendirmedikçe ve yakın çevresini kontrol etmedikçe küresel etkinliğinin giderek azalacağını anladığını göstermektedir.

ÖNCELİK İÇ CEPHE VE AMERİKA KITASI

Trump yönetiminin birinci önceliği Amerikan iç cephesini güçlendirmek; Güney Amerika’dan kaynaklanan ve Amerikan iç cephesini tehdit eden, başta göç ve uyuşturucu sevki olmak üzere sorunları bertaraf etmek, sınır güvenliğini sağlamak; Çin’in ve Rusya’nın Latin Amerika’daki giderek artan etkinliğini ve nüfuzunu engellemektir.

Bu tercih, Amerika kıtasının (Kuzey, Orta ve Güney Amerika) ABD jeopolitiğinde öncelikli ağırlık merkezini oluşturduğunu ve ABD’nin bu kıtada bölgesel üstünlük kurmayı amaçladığını göstermektedir.

ÖNCELİKLİ RAKİP ÇİN

Bu strateji ile Trump yönetimi öncelikli rakibi Çin’e karşı ekonomik ve ticari üstünlük kurmak istemekte; ekonomik ve teknolojik rekabete öncelik vermektedir. ABD katma değeri yüksek kritik teknoloji ürünleri (yapay zekâ, savunma teknolojileri, kuantum, bio-teknoloji, çip) üretiminde liderliğe yükselerek ve korumacı önlemlerle asıl rakibi Çin’i karşılamayı, kritik sektörlerde bu ülkeye bağımlılığını azaltmayı, Çin’in kritik teknolojilere erişimini kısıtlamayı amaçlamaktadır. Strateji belgesine göre ABD, çatışmadan kaçınmayı, özellikle ekonomi ve ticaret alanında rekabetle stratejik dengeleri kurmayı, bölgesel askeri caydırıcılığı güçlendirmeyi, Pasifik’teki müttefikleri ile Çin’i çevrelemeyi de önceliklerine dahil etmektedir.

SORUNLU İÇ CEPHE

ABD’nin iç cephesi sorunludur ve bu cepheyi güçlendirmek kolay değildir. İkinci Trump dönemi ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi’nin yayımlandığı tarihte, Amerikan iç cephesinde durum özetle şöyle idi:

Devlet borcu 28 trilyon doları, yıllık borç faizi ise 1 trilyon doları aşmıştı, bütçe açığı 1.8 trilyon dolara, dış ticaret açığı 1.1 trilyon dolara, savunma harcamaları ise 1 trilyon dolara yaklaşmıştı.

Amerika’da 14 milyon işsiz, 39 milyon yoksul, 27 milyon sağlık sigortasız, 735 bin evsiz vardı. Ayrıca 41 milyon kişi gıda yardımı alıyor, yılda yüz binden fazla insan Güney Amerika’dan gelen uyuşturucu kullanımı nedeniyle ölüyordu. Amerika’da derin siyasi kutuplaşma büyüyerek devam ederken çetelerin eylemleri, silahlı saldırılar güvensizlik ortamı oluşturuyor; Siyahi ve Hispanik azınlıklar adalette, eğitimde ve ekonomide eşitsizlik sorunları yaşıyordu. Yıpranmış yol, demiryolu ve enerji altyapıların yenilenmesi ve modernize edilmesi için ise büyük kaynaklar ayrılması gerekiyordu.

ABD iç cephesinin en ciddi sorunlarından birisi de gelir ve servet dağılımındaki adaletsizliktir. 2024 yılında ABD’de en zengin yüzde 20’lik kesim ülkenin toplam gelirinin yüzde 52 ikisini elde ederken, en yoksul yüzde yirminin geliri ise sadece yüzde 3 idi. ABD’de en zengin yüzde birlik kesimi ise ülke servetinin yüzde 38’ini kontrol ediyordu.

ABD’nin küresel sanayi üretimindeki 2001 yılında payı yüzde 28.4 iken 2023 yılında bu oran yüzde 17’ye düşmüştü. 2024 yılı verilerine göre Çin’in payı ise ABD’nin iki katı kadardı.

‘ORTADOĞU ÜLKESİ’ TÜRKİYE!

ABD’nin yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi’nin Türkiye’ye etkilerine gelince. Bu strateji ile ABD, jeopolitik önceliklerinde Ortadoğu’yu geriye itmekte; Soğuk Savaş sürecinde Avrupa’nın güneydoğu kanadını savunmaktan sorumlu olan Türkiye’yi Ortadoğu ülkesi olarak tanımlarken başta Suriye olmak üzere bölgesel dengelerin kurulmasında rol biçmektedir.

Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen

İlgili Konular: #ABD #Donald Trump

Yazarın Son Yazıları

Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025