Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Güldürenler-gülenler
Herkesi alaya alanlar, kendiyle alay edildiğinin ayrımına varamayanlar arasından çıkar. Molière Kibarlık Budalası adlı komedyasında, kibarlığa özenen M. Jourdain’le alay ederken onun öğretmenlerini de gülünç duruma sokar.
O nedenle komedyalarda güldürenle gülen hem birbirinin karşıtı hem tamamlayıcısıdır. Bu, toplumsal eleştirinin piri sayılan Nasrettin Hoca gülmecelerinde de böyledir. Akıl yürüterek gülünecek öyle olaylar yaratır ki hoca, dıştan ona, içten kendimize güleriz...
ELEŞTİRİ
Moliére’in komedyalarında, kentsoylu özentisiyle felsefe okuyunca “âlim” olan, birden adlı sanlı bilim insanlarının havasına bürünür, çevresindekilere akıl vermeye kalkar.
Başka bir sahnede dilbilim dersi alan, kendini M. Jourdain’in yerine koyar, boş salonlara konuşur, kafiyelerini tutturduğu gülünç şiirler yazar.
Müzik öğretmeni, sesler arası uyumun, insanı düzene sokacağı kanısındadır. Dans öğretmeni ise dansın uygun adım atmayı öğreterek insanı kibarlaştırdığını ileri sürer.
Bunu duyup sahnelerde atlayıp zıplayanlar dakikalarca alkışlanır...
KOMEDYA
Az çok mürekkep yalamışlar, saçmalıklarından dolayı M. Jourdain’i suçlamaz. M. Jourdain’ler var oldukça, her toplumdan Molière’lerin çıkıp ağlayanı güldüreceğini, güleni ağlatacağını bilir. Gerçekte komedya da yapısıyla içeriğiyle böyle bir yazın türü değil midir?
Molière yazdıklarıyla bu bağlamda yalnızca Fransızların değil, sanatı yaşamının parçası kılan her ulustan insanın düşünme, duyumsama okuludur. Fransızların bağnazlıktan kurtulup çağdaşlaşmasında komedya yazarları büyük rol oynamıştır. Komedya izleyenleri her çağda tiyatrolara koşmuştur.
Moliére, alay edenle edileni, gülenle güldüreni ince zekâsıyla kurgulayıp oyunlaştıran yazarların başında gelir. Oyunlarının temel düşüncesini oluşturan akılcı mantık, insanı çağcıl kılan, ona özgürce düşünmenin yollarını açar. Komedyanın, hemen her çağda Avrupa klasik kültürünün gelişmesinde temel sanat sayılmasının özünde algı yatar.
NASRETTİN HOCA
Nasrettin Hoca gibi bir dehanın yetiştiği Anadolu toprağında tiyatroyu yaşamımızın bir parçası kılıp insanımızı algılama, duyumsama, gerçeği kavrama açısından eğitmiş olsaydık aramızdan yaşını başını almış, üstelik din kisvesine bürünen kişiler çıkıp el kadar kız çocuklarına tecavüz etmeye kalkar mıydı?
Her ay, beş on kadın eşinin kurşunlarıyla can veriyor. Son günlerde yaşamlarının baharında üniversite öğrencileri kurtuluşu kendi canına kıymakta buluyor. Ekonomik darlık içinde kıvranan bir baba, eşini, iki çocuğunu öldürdükten sonra, “Onları kötülüklerden kurtarmak için öldürdüm...” açıklamasını yapıp kurşunları kendi kafasına sıkıyor.
Soralım: Ekonomik sıkıntının olmadığı, gelir dağılımının dengelendiği, adalet düzeneğinin bozulmadığı toplumlarda bu insanlık dışı olaylar yaşanır mıydı?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
CHP’nin ‘değişim’ sürecine dair Balbay’dan flaş açıklama
-
Uzman ekonomist asgari ücret zammına dair konuştu
-
Doğalgaz açılışını keman çalarak kutladı
-
'Yakında bir fenomen daha gözaltına alınacak'
-
Sosyal medya fenomenleri nasıl zengin oldu?
-
Hatay'da deniz taştı!
-
Antalya'da deniz suyu Titreyengöl'e karıştı
-
Taksici, aracındaki 3 Türk yolcuyu zorla indirdi
-
Yağışın ardından oluşan çift gökkuşağı hayran bıraktı
-
'Hayati tehlikesi süren bebekler var'
En Çok Okunan Haberler
-
3 büyükşehir MHP’ye bırakılacak!
-
Görür o ili işaret etti: '7.4’lük deprem bekliyoruz'
-
Canlı yayında tansiyon yükseldi!
-
Alaattin Çakıcı hakkında beklenen karar!
-
Bakanın imzasını taklit ederek suç işleyen polisler!
-
O görüntülere ulaşıldı
-
Galatasaray'dan harika geri dönüş...
-
Şeriat kuralları Afganistan’ı aratmadı
-
Fenomen Eylül Öztürk'ten ilk açıklama
-
'TBMM başkanına açık mektup...'