Arif Kızılyalın

Güçlü Yönetim Farkı

15 Mayıs 2011 Pazar
\n\n\n

Aslında sonucu belli bir seçimdi. Ünal Aysalın sarı renkli listesi Ali Dürüst, Celal Gürcan, Semih Haznedaroğlu, Adnan Öztürk, Abdurrahim Albayrak, Sedat Doğan gibi ağır topların getirdiği oylarla kongreden farklıgalip ayrıldı.

\n

Evet, gerçekten tarihi bir genel kuruldu. Belki 2000den fazla üye tepki nedeniyle oy kullanmaya gelmemiş, belki eski Başkan Adnan Polat, ses tellerindeki hafif rahatsızlığı gerekçe gösterip veda konuşması yapmak için liseye uğramamıştı ama sandığa koşan 4 bin üye, Sarı-Kırmızılı ailenin geleceğine ilişkin çok önemli bir karara imza atıyordu. Öncelikle şunu söylemekte yarar var ki 3 adayın da seçim sürecinde birbirlerine bel altı vurmaması, seçim günü kargaşa yaşanmaması, ‘olaylı mali genel kurulun ardından bir pansuman oldu Galatasaray için.

\n

Her 3 aday da yarım bin yıllık geçmişin getirdiği kültürel altyapılarıyla sakin bir kongre geçirdi. Birlikte Galatasaray Lisesinin bahçesiyle Grand Courtta kulis yapılmadı mı?

\n

Yapıldı; hem de en etkin biçimde... Öncelikle yönetime aday olan isimlerin kulüp üyelerini bahçede karşılamaları, minik sohbetler, geleceğe ilişkin bir-iki küçük enformasyon kararsız seçmeni etkilemeye yetti. Bahçedeki sohbetin en önemli konukları İnan Kıraç, Ergun Gürsoy, İzettin Doğandı. Ve bu üçlünün Aysalı işaret etmesi, Galatasarayın yeni başkanının önünü açıyordu.

\n

Mehmet Helvacı, önceki Başkan Adnan Polatla giriştiği sinir harbinin kurbanı olup beklediği oy sayısının yüzde 10unu bile yakalayamadı. Öyle ki geleneği temsil ettiğini hatta Özhan Canaydının vasiyetini taşıdığını dolaylı olarak vurguladığı halde sadece kendi jenerasyonundan oy alabildi.

\n

Turgay Kıranın taktiği farklıydı. O güler yüzle bir şeyler yapmaya çalıştı. Belki kulüp böylesine fırtınalı günler geçirmese, genel kurul üyeleri Turgayı da deneyelim. Ne de olsa değerlere sahip çıkan bir kardeşimiz diyerek gri pusulayı sandığa atabilirlerdi ama görünen o ki ne gelenek ne nostaljik hava Galatasarayı şu fırtınalı sulardan çıkarmaya yetmeyecekti.

\n

Ve bu ortam, gerçekçi projeler sunan, koltuğa oturduğu anda sıcak para sorununun aşılacağının sinyallerini veren Ünal Aysalı avantajlı kılmıştı. Çünkü realiteyi temsil ediyordu Aysal ve ekibi...

\n

Ortaya çıkan müthiş fark için de yapılacak tek yorum, listelerdeki güç farkı...

\n

Hiçbir adayın hiçbir yöneticisini iş yapar-yapamaz diye yargılamamak gerek. Hem yüreklice aday olan bu kişilere saygısızlık olur hem de etik anlayışa uymaz. Ama bir gerçek var ki geçmişe damgasını vurmuş Ali Dürüstler, Semih Haznedaroğlular, Abdurrahim Albayraklar, Ali Gürsoylar, Celal Gürcanlar varsa üyeler oy kullanacakları renk için fazlaca düşünmezler.

\n

Evet, Ünal Aysal kazandı ama bu görev bir anlamda ateşten gömlek. En iyi olasılıkla hazirana dek ödenmesi gereken 65 milyon dolarlık bir taahhüt duruyor G.Saray yönetiminin önünde. Ondan önemlisi bu kulübe kaliteli bir teknik direktör ve 12-13 standart üstü futbolcu gerek. En iyimser yaklaşımla 50-60 milyon dolar da öyle gitti. Buyrun size 120 milyon dolarlık bir servet.

\n

Galiba seçim yorgunluğunu attıktan sonra hem Mehmet Helvacı hem Turgay Kıran, İyi ki ihale bize kalmadı diyeceklerdir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Onurlu mücadele 13 Aralık 2024
Hesap tutmadı 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları