Beşiktaş, 15 gün önce Ukrayna’nın Metalist Kharkiv ekibini İnönü Stadı’nda 1-0 yendiğinde düğün bayram yapmıştı Siyah-Beyazlı ailenin üst kadrosu. Yöneticilerin söylemi, “Kadıköy’deki UEFA finalinin” ucunun göründüğü yolundaydı. Ertuğrul Sağlam, farkı kaçırdıklarını ama 1-0’ın yeterli olacağını çünkü Beşiktaş’ın Ukrayna’da gol atacağına inandığını söyledi. Spor yorumcuları ile futbolcular da benzeri görüşler belirttiler...

Oysa, hiç kimse Beşiktaş’ın Holosko ile bulduğu galibiyet golünün ‘ofsayttan’ yani kabaca ifadeyle ‘bedava’ atıldığını kabullenmedi. Yine ev sahibi ekiplere hoşgörü ile bakan İsveçli hakemin Beşiktaş aleyhine vermediği penaltıyı da kimse gündeme getirmedi. Bu birinci yanlıştı...

İkinci yanlış İnönü’deki Beşiktaş-G.Antep maçındaki futbol ve çıkarılmayan derslerdi. 3-0 çoğumuzun gözünü boyamış, Beşiktaş’ın rakip 10 kişi kalana dek nasıl zorlandığına dikkat çekmemişti. Oysa anımsayacak olursak Beto’suz, Mehmet Yozgatlı’sız, Deumi’siz G.Antep, Siyah-Beyazlıları zorlamış, fakat santrforu atılınca yazgısına razı olmuştu...

Ve Beşiktaş’a son büyük uyarı İstanbul Belediye maçında geldi. Ama 1-1’lik sonuçtan da kötü futboldan da ders çıkaran yine yoktu. Siyah-Beyazlılar temposuz oynuyor, rakibi açamıyor, alanı daraltamadığı için de ev sahibi ekibe boşluklar bırakıyordu. Yine bu sinyalleri kenara bıraktı Beşiktaş’ın kurmayları, verilmeyen gollere, Olimpiyat Stadı’ndaki rüzgâra, boş tribünlere kesti faturayı. Oysa Beşiktaş’ın Delgado-Bobo-Holosko-Nobre zincirini bozduğunda gol atamadığı, en gerideki oyuncu ile ilerideki uç adam arasındaki mesafenin 80 metreye çıktığı, savunmadan da Sivok ya da Zapotocny eksildiğinde takımın tel tel döküldüğü gerçeği görülmemişti... Bu üçüncü büyük yanlışa, bir de Sivok’un sakatlığı tuz biber ekince, Beşiktaş, bahar havasında gittiği Ukrayna’dan tarihi bir bozgunla döndü...

Yanlışlardan ders çıkarılmamış, günü kurtaracak demeçlerin arkasına sığınılmıştı.. Ertuğrul Sağlam ve kurmayları hakem Bülent Yıldırım’la uğraşacağına Nobre’nin oyun stili gereği yaptığı ‘gizli’ faullere çözüm üretse, Sivok’un yokluğuna alternatif yaratsa, belki bugün Beşiktaş’ın UEFA’daki olası rakiplerini konuşacaktık...

Ama dedik ya 3 yanlış, hâlâ ortaya çıkmayan olası bir doğruyu da götürmüştü...