Uygun fiyata az kullanılmış ‘vatanseverlik’
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Uygun fiyata az kullanılmış ‘vatanseverlik’

26.08.2021 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

İnsan yalnız kalmaktan korkar. Karanlıktan korkar. Ölmekten ya da yaşamaktan korkar. Oysa ben sadece korkmaktan korkuyorum” demiş devam etmiştim:

Eğer bu tezgâhı kuranların bir vatanı varsa ben o vatanın hainiyim! Ne mutlu bana bir vatanları yok… Eğer bu tezgâhı kuranların bir dini varsa ben o dinin kâfiriyim! Ne mutlu bana imanları yok… Eğer bu tezgâhı kuranların bir devleti varsa ben o devletin teröristiyim! Ne mutlu bana onlar çetelerini devlet sanıyorlar…

Hatırlayın, geçen yıl benim de aralarında olduğum bir grup gazeteci hapisteydi. Suçlama Libya’da şehit edilen MİT mensubunun cenazesini haberleştirmekti. Bunun bir tezgâh olduğunu biliyorduk. Dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, çok önceden, “bizi bir sebeple alacağını” söylemişti. Aranan bahane o haberle bulundu. Sonuçta ben beraat etsem de diğer yargılanan gazetecilere ceza verildi, dosyaları temyizde.

Neden bu bahsi açtım?

Geçen Saray’daki o fotoğrafı görünce “Ne çabuk” dedim. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun Bin Zayed el Nahyan’ı ağırladı. Dikkat edin, ticaret odası başkanı ya da ulaştırma bakanı değil, ulusal güvenlik danışmanı!

Sıradan bir görüşme değil…

Aslında bir anlaşma. Geçen yıl bu zamanlar, Erdoğan, BAE için  “Diplomatik ilişkileri askıya almak ya da büyükelçiyi geri çekme gibi bir adımımız olabilir” demişti. Biden rüzgârıyla bir senede ibre tersine döndü. Türkiye; eksenini yeniden tarif ederken, “olmaz” denilen olmuş, BAE ile barışma adımları atılmıştı.

BAE Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Gargaş, “Tarihi bir görüşme” derken, Erdoğan öncesinde olanları da sonrasında olacakları da haber verdi:

Birkaç aydır bizim istihbarat örgütümüz başta olmak üzere Abu Dabi yönetimiyle bazı görüşmeler yaparak bu görüşmelerle belli bir yere gelmiş bulunuyoruz. Bundan sonraki süreçte de Muhammed Bin Zayed ile de bazı görüşmeleri yapma durumlarımız olacaktır”.

MİT’ÇİLERİ BAE ÖLDÜRMEDİ Mİ?

Hiç uzatmadan söyleyelim: BAE ile Türkiye bir süredir savaş halindeydi. Abartmıyorum, özellikle Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika’da hatta bizatihi Türkiye sınırları içinde iki ülke birbirine ateş eden, çatışan güçlerin farklı tarafında yer alıyordu.

Liste uzatılabilir…

Ama iki tanesi bizi fazlasıyla ilgilendiriyor.

İlki Libya…

AKP iktidarı Libya’daki hükümeti desteklerken BAE yönetimi Hafter’in yanında yer aldı. İki ülke, Libya’daki iç savaşın iki ayrı cephesiydi.

Yalnız...

BAE’nin Hafter’e desteği diplomasiden ibaret değildi. Hayır, kaynağım hükümetin lanetlediği medya değil. Bizzat yandaş medya.

Anadolu Ajansı, geçen yıl 5 Mayıs’ta, BAE’nin Libya’da Hafter güçlerini silahlandırması üzerine geniş bir dosya haber yayımlamış, şu ifadeleri kullanmıştı:

BAE, kendi envanteri ve diğer ülkelerden temin ettiği ağır ve stratejik silahları Halife Hafter’e gönderip ambargoyu delerek Libya hükümetini devirmenin yollarını arıyor. (…) Abu Dabi yönetimi, 2014 yılından beri Libya’daki meşru hükümetin yerine darbeci Halife Hafter’i yönetime getirme tutkusu için finansal kaynak sağlamanın yanı sıra bölgesel ve uluslararası ilişkilerini de kullanıyor.

AA, BAE’nin hava araçlarından ağır silahlara kadar Hafter’e verdiklerinin listesini de yayımlamıştı. Kısacası, devletin ajansına göre Libya’da şehit edilen MİT personelimizi öldüren silahların kaynağı BAE’ydi. MİT personeline ateş eden milisler de BAE’nin paralı askeriydi. Gerçekten de darbeci-terörist BAE-Hafter denklemini hükümet medyası günlerce işledi.

15 TEMMUZ’UN FAİLİ BAE DEĞİL MİYDİ?

Bu kadar değil…

İkinci konu doğrudan Türkiye içinde. İktidar destekli medya, 15 Temmuz’un BAE’nin parasıyla yapıldığı iddiasını günlerce gündemde tuttu. Üstelik resmi ağızlardan da dile getirildi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, BAE’nin 15 Temmuz’un ABD ile birlikte faili olduğunu açıkça söylerken, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu rakam da verdi. Çavuşoğlu, “Türkiye’deki darbe kalkışmasına, hükümeti gayri meşru yöntemlerle devirme çabalarına bir ülkenin 3 milyar dolar para desteğini sağladığını biliyoruz” diyerek BAE’nin 15 Temmuz’un arkasında olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Darbe girişimi olduğu zaman Körfez’de kimlerin buna sevindiğini çok iyi biliyoruz” dedikten sonra şöyle devam etti: “Birilerinin istihbarat örgütleri varsa bizim de var. Kimlerin o geceyi nasıl geçirdiğini çok iyi biliyoruz”.

BAE’nin FETÖ darbesi ilişkisine dair daha derin hikâyeler de var. İstanbul’da BAE adına casusluk yaptığı iddiasıyla tutuklanan iki ajandan biri Zeki Yusuf Hasan, Silivri Cezaevi’nde 28 Nisan 2019 günü ölü bulundu. Sabah gazetesi, diğer casusluk şüphelisi Samir Semih Şaban’ın ifadesine dayanarak BAE’nin 15 Temmuz darbesinden önceden haberinin olduğunu yazdı.

‘KOMANDO İBRAHİM’ SAVAŞ İLAN ETMİŞTİ

15 Temmuz’un arkasında BAE’nin olduğunu ısrarla gündeme getiren kuşkusuz Yeni Şafak Grubu’ydu. Grubun Yeni Hayat dergisi, Gezi Parkı isyanının ardında bile BAE olduğunu söyledikten sonra, BAE’nin “Erdoğan’ı devirme işi için 70 milyon dolarlık bir bütçe ayırdığını” iddia etmişti.

Yeni Şafak dedik, “Komando İbrahim” lakaplı devrik yayın yönetmeni İbrahim Karagül’ün “bitmeyen BAE harbi” nasıl unutulur? Karagül, 15 Temmuz’dan Libya’daki saldırılara kadar bütün terör eylemlerinin arkasında olduğunu iddia ettiği BAE Prensi Zayed’in terörist ilan edilmesini, Türkiye’nin BAE’ye savaş açmasını istemişti:

BAE ve Muhammed Bin Zayed, her yerde Türkiye’ye saldırıyor. Büyük para harcıyor, örgütler yönetiyor. Türkiye BAE ile savaş halinde, bu artık net. O zaman askeri yöntemler denenmeli. Libya’da değil evinde vurmalı. Bin Zayed terör örgütü lideri olarak görülmeli. Muhammed Bin Zayed; sen savaşı Yemen’e, Libya’ya taşıyorsan, Tunus’u hedef alıyorsan, bilinen her yolla Türkiye’ye saldırıyorsan, içeride entrikalar kuruyorsan, bu amaçla terör örgütleri yönetiyorsan... Birileri de o savaşı senin evine taşır. O kapıyı açtın..

Karagül’ün dün “terör örgütü lideri” dediği Zayed için, Erdoğan geçen hafta “İnşallah görüşeceğiz” dedi.

HANİ NEREDE O SAVCILAR?

Ortada iki ihtimal var…

Ya 15 Temmuz’a ya da Libya’da şehit edilen MİT’çilere dair bugüne kadar hükümetin ve medyasının söylediği her şey yalandı ya da AKP, Erdoğan ve medyası 15 Temmuz darbesinin failleriyle, MİT mensuplarımızı şehit edenlerle barıştı. İki ihtimal de birbirinden felaket, ikisi de birbirinden kötü!

Peki ne karşılığında?

Erdoğan yanıtını da verdi: “İnanıyorum ki çok kısa zamanda Birleşik Arap Emirlikleri ülkemizde ciddi yatırımlara girecek”.

Para, yine satın alabileceğini almıştı!

Belki fazla iyi niyet…

Önceden rezervasyon yaptırıp, “Onları alacağız” diyen “MİT ifşa” savcıları, geçen bir yılda, Ankara’daki makamlarına terfi etmişti. Gözlerim, yüzlerine “sözde FETÖ ile mücadele maskesi” takan, iddianame yazarken “vatansever rolü” oynayan o savcıları aradı. Belki Saray’a doğru giden BAE şefinin aracının önünü keserler, şehit edilen MİT’çilerin, 15 Temmuz’da katledilen 251 yurttaşımızın hesabını sorarlar diye bekledim. Elbette olmadı… Belli ki sıcak koltuk vatandan daha tatlı gelmişti.

MİT şehidinin cenazesini haber yapanların tutuklandığı, MİT personelini şehit edenlerinse ipek kumaşlarda ağırlandığı hikâye, Türkiye’deki vatanseverlik tablosunun nasıl baş aşağı durduğunu gösteriyor. “Parasıyla satın alınabilen vatanseverlik” beni yeniden o güne döndürdü: “Eğer bu tezgâhı kuranların bir vatanı varsa ben o vatanın hainiyim! Ne mutlu bana bir vatanları yok…

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025