Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi’nde aldığı 2 mağlubiyetin ardından evinde ilk galibiyetini alma peşinde. Ve ilk kez sakat oyuncuları da takıma döndüğünden ideal on birini kurabilmiş.

Buna karşın Sporting daha genç daha tecrübesiz ama sistemini çok iyi oturtmuş bir takım. Dizilişi 3-4-3. Orta dörtlünün ileri geri iyi işleyen kanatlarıyla atakta da savunmada da çok etkili. O yüzden Beşiktaş’ın kanatlarda dikkatli olması lazım. Ne var ki ilk yarıda gelen 4 golün üçü korner atışlarıyla geliyor. Hatta Sporting’in penaltısı da korner atışı sırasında oluyor. Birden 3-1 geri düşüveriyoruz ilk yarıda. Oysaki özellikle ilk dakikalara öylesine baskılı başlıyoruz ki. Sporting ise tam tersine savunmasını beşleyerek temkinli başlıyor. Topa sahip olduklarında da hızlı çıkıp ceza alanına adam sokuyor. Kornerler de bu pozisyonlardan doğdu zaten. Biz ise hücumdan savunmaya geçişi çabuk yapamıyoruz. Oysaki savunma ve hücum aynı etkinlikte olmalı. Korner savunmalarımız da bir felaket. Sporting’in ilk 2 golü de birbirinin kopyası. Bu arada ilk yarıda 1 direkten dönen topumuz 1 de kıl payı ofsaytla iptal edilen golümüz var. Golün sayılmamasına mı yanayım yoksa Teixeira’nın o harika vuruşunun heba olmasına mı? İkinci yarıya da yine hızlı başlayan biziz. Sporting de yine temkinli. Üstelik şimdi skor üstünlükleri de var. Beşiktaş’ın rakip ceza alanına gidip gidip boş dönmesinde özellikle Batshuayi’nin son vuruşlardaki isabetsizliği ve sık sık ofsayta düşmesi etkili. Sonuçta fırsatlar iyi değerlendirilmeyince hücumdan savunmaya çabuk geçemeyip rakibe ceza alanımızda rahatlık sağlanınca kaçınılmaz son geliyor ne yazık ki. Biz gol ararken Sporting’in perdeyi kapatan 4. golüne de engel olamıyoruz. Ve galibiyet beklediğimiz maçtan yine elimiz boş dönüyoruz.