Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sehven Yeter mi?
Bu ülkede eşit yurttaşlığa dayalı toplumsal bir barış için mücadele eden çok az sayıda kusursuz insandan biri, hatta en önde geleni Hrant Dink’in hunharca katli, başlı başına bir tragedyadır.
\nOysa Hrant’ın katlini düzenleyenlerin bırakın cezalandırılmayı, “ödüllendirildiği” Türkiye’de, bu cinayetin davası komedya bile değil, ancak fıkra olabilecek bir mahkeme kararıyla sonuçlandı.
\nÜstelik, özgün bile değil, Nasreddin Hoca’dan apartılmış “çakma” bir fıkra…
\nDava beş yıl sürdü. Ama daha başlamadan, hatta soruşturma aşamasından bile önce, Hrant Dink’in yüreği yanık ailesinden avukatlarına, herkesin kafasında cinayeti azmettiren örgütün adı belliydi: Ergenekon.
\nÖzellikle de Hrant Dink’in evrensel insanlığından hiç mi hiç nasibini almamış, onun asla dönmediği solculuktan çoktan dönüp iktidara yamanmış oportünistler, cinayetin aydınlatılmasını otomatik vitese takar gibi Ergenekon davasına bağladılar. Öyle ki Hrant’ın hiç sahip çıkmadığı “etnik ayrımcı” söylemlerine karşın onun dava arkadaşı olduklarını ancak ölümünden sonra iddia edebilen “yetmez ama evet”çiler, Silivri’ye gönderilen her sanıkta bir “Oh!” çekip, sanki Hrant Dink’in cinayet azmettiricisi tutuklanmış gibi sevindiler.
\n***
\nHrant için yüreği gerçekten yansın yanmasın; cinayetin Ergenekon örgütü tarafından kurgulanıp işletildiğine emin olanların ortak noktası, AKP adaletine güvenleriydi. Maktulü tehdit eden Veli Küçük ve Kemal Kerinçsiz gibileri Ergenekon’dan tutuklandığına göre, böyle bir peşin hüküm, hiç olmazsa başlangıçta mazur görülebilirdi.
\nZaten savcı da cinayetin örgütlü olduğuna işaret ederken, Ergenekon’u gösteriyordu. Ne var ki iddiasını açık seçik olgularla destekleyemedi. Çünkü mahkeme salonunu dolduranların beklediği peşin hükmü kanıtlamaya odaklanmıştı.
\nAslında tanıklar ve kanıtlar apaçık ortadaydı. Ama Ergenekon’dan daha ciddi bir yapılanmayı sorgulamayı gerektirdiğinden, kurcalaması hem daha zor hem de sakıncalıydı. Hazır darbeciler tutuklanır, yıllarca tutuklu yargılanır, medya millet sus puş olmuş; ancak sürdükleri at izi, ot izinden Ergenekon çıkaranların konuşturulduğu bir ortamda, bok izi sürüp ortalığı bulandırmaya ne lüzum vardı?
\n***
\nÜstelik, cinayete hazırlık aşamasında göz yuman, işlendikten sonra da katilleri koruyan devlet memurları; ilişilmezlikle kalmayıp, hükümet tarafından birer ikişer “yeni atamalarla” ödüllendirilirken…
\nTelefon kayıtları böyle silindi. Raporlar böyle imha edildi. Cinayeti aydınlatacak kimi tanıklar sorgulanmadı. Kimi sorumlular valiyken AKP milletvekili, emniyet müdürüyken vali yapıldı, bazılarının da görev yeri değiştirildi.
\nAma bu sırada, Hrant Dink cinayetini Ergenekon örgütüyle ilişkilendirmeye çalışan gazeteci Nedim Şener, ne hikmetse Ergenekonculuktan içeri alınırken… Devlet içindeki F tipi yapılanmaya dokunan başta Ahmet Şık, ne kadar araştırmacı gazeteci varsa hepsi kodesi boyluyordu!
\nŞimdi, Hrant Dink’in katlinin 5. yıldönümünde Agos gazetesinin penceresinden bildiri okuyan Karin Karakaşlı, “Bu davayı bir türlü Ergenekon’a bağlayamadılar” diye sitem ediyor. Tribünler, “Hrant’ın katili Ergenekon çetesi!” diye haykırıyor. Yarım yamalak görülen davaların Yargıtay’a yığılmasından yıllardır şikâyetçi Başbakan, Hrant Dink cinayetinde adalet için Yargıtay’ı adres ve “Sarı Gelin” türküsünü referans gösteriyor.
\n***
\nHani Nasreddin Hoca, ahırda semerini dikerken iğnesini yitirir. Kendisine el veren köylülerle birlikte başlar \t\tiğneyi sokakta aramaya. Saatler sonra bir köylü, \t\t“Tam olarak nerede düşürmüştün iğneyi?” sorusuna “Ahırda!” yanıtını alır. “Bre Hoca, ahırda kaybettiğin iğneyi niye sokakta aratırsın!” diye dellenince, Nasreddin, “Orası karanlıktı, burası aydınlık!” karşılığını verir ya… İşte o hesap.
\nVarın fıkranın mı otantik, yoksa bu davanın mı patetik güldürmece olduğuna, siz karar verin.
\nYa Hrant Dink’i öldürten örgüt Ergenekon değil, ya da aranan Ergenekon, bulunanı değil, amma…
\nHrant Dink cinayetine ilişkin mahkeme kararı, AKP adaletine “yetmez ama evet” diye güvenenlere yetmedi, nedense.
\nSehven de mi yetmedi?
\nKimi Ergenekon ve Balyoz sanıkları sehven kanıtlarla tutuklu da!
\n\n\n‘G’ NOKTASI
\n\n\nİnsancıl Gazel
\n\nMavi denizin sevdasıyla Madımak’ta yakılmışız.
\nİşkence ç’ektikçe özgürlük diye kül olmuşuz.
\n\nAçlığın nefes ışıltısından; merhem ummuşuz.
\nAferistlerin kadehinin kırığıyla esrikleşmişiz.
\n\nGüneşin üstümüze doğmaması; şehla g’özlerimizden,
\nKurşun yedikçe d’ağlara yaslanıp; türküler söylemişiz.
\n\nEllerimizin kelepçeliliği; azatlığımızdan değildir,
\nKopan fırtınanın tam arifesinde duasız ölmüşüz.
\n\nAtlamışız kayadan öfkeyle; anafordan abise inmişiz.
\nSiyatikli d’izlerimizle, yeti gözlü balığa el uzatmışız.
\n\nMum ışığı dilber; ç’akma kibritini zaten alev almışız.*
\nZeki KARAASLAN
\n\n*Geceyi Kanatan Karanfil/\t\tMühür Kitaplığı, 2011
\n\n\n“İftiranın inandırıcılığı ne kadar zorlamaysa, aptalların belleği de o kadar kolaycıdır.”
\nCASİMİR DELAVİGNE
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti