Mine G. Kırıkkanat
Mine G. Kırıkkanat kirikkanat@mgkmedya.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sehven Yeter mi?

22 Ocak 2012 Pazar
\n\n\n

Bu ülkede eşit yurttaşlığa dayalı toplumsal bir barış için mücadele eden çok az sayıda kusursuz insandan biri, hatta en önde geleni Hrant Dinkin hunharca katli, başlı başına bir tragedyadır.

\n

Oysa Hrantın katlini düzenleyenlerin bırakın cezalandırılmayı, ödüllendirildiğiTürkiyede, bu cinayetin davası komedya bile değil, ancak fıkra olabilecek bir mahkeme kararıyla sonuçlandı.

\n

Üstelik, özgün bile değil, Nasreddin Hocadan apartılmış çakmabir fıkra

\n

Dava beş yıl sürdü. Ama daha başlamadan, hatta soruşturma aşamasından bile önce, Hrant Dinkin yüreği yanık ailesinden avukatlarına, herkesin kafasında cinayeti azmettiren örgütün adı belliydi: Ergenekon.

\n

Özellikle de Hrant Dinkin evrensel insanlığından hiç mi hiç nasibini almamış, onun asla dönmediği solculuktan çoktan dönüp iktidara yamanmış oportünistler, cinayetin aydınlatılmasını otomatik vitese takar gibi Ergenekon davasına bağladılar. Öyle ki Hrantın hiç sahip çıkmadığı etnik ayrımcı söylemlerine karşın onun dava arkadaşı olduklarını ancak ölümünden sonra iddia edebilen yetmez ama evetçiler, Silivriye gönderilen her sanıkta bir Oh!çekip, sanki Hrant Dinkin cinayet azmettiricisi tutuklanmış gibi sevindiler.

\n

***

\n

Hrant için yüreği gerçekten yansın yanmasın; cinayetin Ergenekon örgütü tarafından kurgulanıp işletildiğine emin olanların ortak noktası, AKP adaletine güvenleriydi. Maktulü tehdit eden Veli Küçük ve Kemal Kerinçsiz gibileri Ergenekondan tutuklandığına göre, böyle bir peşin hüküm, hiç olmazsa başlangıçta mazur görülebilirdi.

\n

Zaten savcı da cinayetin örgütlü olduğuna işaret ederken, Ergenekonu gösteriyordu. Ne var ki iddiasını açık seçik olgularla destekleyemedi. Çünkü mahkeme salonunu dolduranların beklediği peşin hükmü kanıtlamaya odaklanmıştı.

\n

Aslında tanıklar ve kanıtlar apaçık ortadaydı. Ama Ergenekondan daha ciddi bir yapılanmayı sorgulamayı gerektirdiğinden, kurcalaması hem daha zor hem de sakıncalıydı. Hazır darbeciler tutuklanır, yıllarca tutuklu yargılanır, medya millet sus puş olmuş; ancak sürdükleri at izi, ot izinden Ergenekon çıkaranların konuşturulduğu bir ortamda, bok izi sürüp ortalığı bulandırmaya ne lüzum vardı?

\n

***

\n

Üstelik, cinayete hazırlık aşamasında göz yuman, işlendikten sonra da katilleri koruyan devlet memurları; ilişilmezlikle kalmayıp, hükümet tarafından birer ikişer yeni atamalarlaödüllendirilirken

\n

Telefon kayıtları böyle silindi. Raporlar böyle imha edildi. Cinayeti aydınlatacak kimi tanıklar sorgulanmadı. Kimi sorumlular valiyken AKP milletvekili, emniyet müdürüyken vali yapıldı, bazılarının da görev yeri değiştirildi.

\n

Ama bu sırada, Hrant Dink cinayetini Ergenekon örgütüyle ilişkilendirmeye çalışan gazeteci Nedim Şener, ne hikmetse Ergenekonculuktan içeri alınırken Devlet içindeki F tipi yapılanmaya dokunan başta Ahmet Şık, ne kadar araştırmacı gazeteci varsa hepsi kodesi boyluyordu!

\n

Şimdi, Hrant Dinkin katlinin 5. yıldönümünde Agos gazetesinin penceresinden bildiri okuyan Karin Karakaşlı, Bu davayı bir türlü Ergenekona bağlayamadılardiye sitem ediyor. Tribünler, Hrantın katili Ergenekon çetesi!diye haykırıyor. Yarım yamalak görülen davaların Yargıtaya yığılmasından yıllardır şikâyetçi Başbakan, Hrant Dink cinayetinde adalet için Yargıtayı adres ve Sarı Gelintürküsünü referans gösteriyor.

\n

***

\n

Hani Nasreddin Hoca, ahırda semerini dikerken iğnesini yitirir. Kendisine el veren köylülerle birlikte başlar \t\tiğneyi sokakta aramaya. Saatler sonra bir köylü, \t\tTam olarak nerede düşürmüştün iğneyi?sorusuna Ahırda!yanıtını alır. Bre Hoca, ahırda kaybettiğin iğneyi niye sokakta aratırsın!diye dellenince, Nasreddin, Orası karanlıktı, burası aydınlık!karşılığını verir yaİşte o hesap.

\n

Varın fıkranın mı otantik, yoksa bu davanın mı patetik güldürmece olduğuna, siz karar verin.

\n

Ya Hrant Dinki öldürten örgüt Ergenekon değil, ya da aranan Ergenekon, bulunanı değil, amma

\n

Hrant Dink cinayetine ilişkin mahkeme kararı, AKP adaletine yetmez ama evetdiye güvenenlere yetmedi, nedense.

\n

Sehven de mi yetmedi?

\n

Kimi Ergenekon ve Balyoz sanıkları sehven kanıtlarla tutuklu da!

\n\n\n

‘G’ NOKTASI

\n\n\n

İnsancıl Gazel

\n

\n

Mavi denizin sevdasıyla Madımakta yakılmışız.

\n

İşkence çektikçe özgürlük diye kül olmuşuz.

\n

\n

Açlığın nefes ışıltısından; merhem ummuşuz.

\n

Aferistlerin kadehinin kırığıyla esrikleşmişiz.

\n

\n

Güneşin üstümüze doğmaması; şehla gözlerimizden,

\n

Kurşun yedikçe dağlara yaslanıp; türküler söylemişiz.

\n

\n

Ellerimizin kelepçeliliği; azatlığımızdan değildir,

\n

Kopan fırtınanın tam arifesinde duasız ölmüşüz.

\n

\n

Atlamışız kayadan öfkeyle; anafordan abise inmişiz.

\n

Siyatikli dizlerimizle, yeti gözlü balığa el uzatmışız.

\n

\n

Mum ışığı dilber; çakma kibritini zaten alev almışız.*

\n

Zeki KARAASLAN

\n

\n

*Geceyi Kanatan Karanfil/\t\tMühür Kitaplığı, 2011

\n\n\n

İftiranın inandırıcılığı ne kadar zorlamaysa, aptalların belleği de o kadar kolaycıdır.

\n

CASİMİR DELAVİGNE

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Buzdolabı sendromu 7 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları