Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
‘Asrın itirafı’nın farkında mısınız? - Nuri Doğan
26 Ekim 2024’te partili Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan, deprem bölgesinde konut teslim edildiği törende, Hataylılara, “Kardeşlerimizin tamamına hizmet götürenlerden olduk, bizde ayrımcılık olmaz, ötekileştirme olmaz” diye hitap etti. Bu ve benzeri söylemler her parti genel başkanının, belediye başkanlarının hatta parti üyelerinin tekrarladıkları genel geçer söylemlerdir. Ancak Erdoğan, depremden bir yıl sonra, henüz yaralarını sarmaya çalışan Hatay’da, 6 Şubat depreminde ilk üç gün devletin arama-kurtarma, asker, sağlık, giysi, gıda, çadır yardımlarının gelmediği Hatay’da, yerel seçim öncesi aday tanıtım töreninde bunun tam zıttını söyledi.
GERÇEĞİN İTİRAFI
Binlerce kişinin doldurduğu spor salonunda önce “İşte bir gerçeği sizlere şu anda söylüyorum” diye salondakileri uyardı, onların dikkatlerini çekti ve “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez, Hatay’a geldi mi? (Salondan yükselen gürültüler arasında “Gelmedi” sesleri zar zor anlaşılıyordu.) Bak şu anda Hatay garip kaldı, Hatay mahzun kaldı, şu anda Hatay’daki mevcut yerel yönetim maalesef, şu deprem olayından sonra ‘bad-el harab-ül Basra’ oldu. Nerede belediye başkanı? Yok” şeklinde gerçeği açıkladı.
Ardından CHP’yi eleştirdi, tanıttığı başkan adayı sayesinde Hatay’da yeni bir dönemin kapısını aralayacaklarını anlattı. CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, “asrın felaketi” ile ilgili Erdoğan’ın bu açıklamasını, “asrın itirafı” diye niteledi.
‘OY VERMEZSENİZ...’
Bu itiraf üzerinde çok tartışıldı. Erdoğan’ı destekleyenler, “Belediyeler ile iktidar ayrı partilerden olursa hizmetler aksar, aynı partiden olursa daha iyi hizmet verilir, iyi anlaşırlar” vb. dediler. Halen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olan Murat Kurum, “Yerel yönetimlerin merkezi idareyle uyumlu olması avantaj sağlar” diye Erdoğan’ın açıklamasını sahiplendi!
Erdoğan’ı eleştirenler ise “Tehdit ediyor” dediler. Bunlar,“tarihi itirafı” genelleştirerek yapılan yorumlar. Oysa “tarihi itiraf” destek ve eleştirilerin ötesinde yine Erdoğan’ın ifadesiyle “Şu deprem olayından sonra harap olan, hiçbir şey gelmeyen, garip, mahzun kalan Hatay”la ilgili.
Erdoğan konuyla ilgili eleştirilere, “Hükümet olarak partilere bakmaksızın tüm belediyelerin kamudan aldığı payı eksiksiz gönderiyoruz. Ellerindeki onca kaynağa rağmen hizmet üretmeyen muhalefet belediyelerinin sorunları ise basiretsizliktir. Bu belediyeleri yönetenlerin gözü başka yerlerde olduğu gibi bulundukları şehirleri istismar etmektedirler” şeklinde yanıt verdi. Ama Hataylıların, “Bize oy vermezseniz ‘canınızı dahi kurtarmaya gelmem’ diye itiraf ediyorsun” şeklindeki açık eleştirilerine yanıt vermedi.
Yaşamsal önemdeki yardımlar Hatay’a en az üç gün gelmedi. Depremden sonraki ilk üç günde organize olmuş asker, polis olmadığından art niyetliler kentte kol gezdiler. Enkazlara, dairelere girip yağma yaptıklarını izledik. Depremden kurtulanlar, yalın ayak, yarım yamalak giysilerle bir yandan yaralarını sarıyorlar bir yandan da karın, yağmurun altında, soğukta enkaz altındaki yakınlarını kurtarmaya çalışıyorlardı. Canlarımızın bir çoğunun kış şartlarına yenik düştüklerini izledik!
YARDIMLAR BEKLETİLDİ
Serhan Asker “Acı Yoruldu” kitabında, yüzlerce tanıklığa değiniyor. Enkazlardan üç gün boyunca, “imdat” çığlıklarının geldiğini, kış şartlarında bu çığlıkların giderek azaldığını, kesildiğini ve sonra o enkazlardan cesetlerinin çıkarıldığını anlatıyor: “Bağıra, bağıra öldüler, insanlar yakınlarının çığlıklarının kesilmesini çırpınarak izledi.” Evet bu anlatılanları, arama-kurtarma için hazır olan madencilerin bekletildiklerini, savaş ve arama kurtarmada birikimi olan askeri birliklerinin ilk üç gün sahada görevlendirilmediğini izledik. Enkazlardan gelen çığlıkların giderek azalarak sessizliğe dönüştüğüne dünya tanık oldu.
Bilimsel bir gerçek var “felaketlerde” (sel, fırtına, çiğ, heyelan, yangın, deprem) gecikmiş olan her dakika, canlı kurtarılma olasılığını giderek yok eder. Öğrendik ki AFAD tarafından İl Afet Risk Azaltma Planı’nın (IRAP) hayata geçirilmesi gerekiyormuş! AFAD bunu ya hazırlamamış yada uygulamamış veya uygulayamamış, öğrenemedik! Ancak Kızılay’ın deprem bölgesinde çadır sattığını öğrendik. Depremin olduğu gün camilerden okunan selaları enkaz altında kurtarılmayı bekleyenler de duydular!
‘İNSANLIK SUÇU’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, bu durumu, “Bana oy vermezsen canınızı bile kurtarmam diyen tam bir kötülük” olarak tanımladı. Bu durumda, Hatay’a arama-kurtarma ekipleri, askeri birlikler, sağlık ekipleri ve gereçleri, ilaç, kan, giysi, battaniye, gıda, çadır gelmemesi tarihi bir gerçek! Bu gerçeği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bir gerçeği açıklıyorum” diye “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez” diye açıkladı, itiraf etti.
Merkezi yönetimle yerel yönetimin birbirlerine karşı yasalarla belirlenmiş görev ve sorumlulukları vardır. Aralarında sorun çıkarsa bunlar yasalarla, yönetmeliklerle, yazışma, görüşme, toplantı, denetim, -belkihalk oylaması, soruşturma ve yargı süreçleriyle çözümlenir. Daha da ötesi aynı partiden olsalar da merkezi yönetimle yerel yönetim arasında da sorun çıkabilir, bunun çözümü de yine yargıya kadar uzanabilen süreçlerdir.
Merkezi yönetimin en tepesindeki kişi de olsa depremde “harap olmuş o şehre” yardım göndermemeyi göze alamaz! Ancak böyle bir durum 6 Şubat depremlerinde Hatay’da yaşandı. Bu bağlamda, Erdoğan’ın, “tarihi itiraf”ı da yerinde duruyor!
Farkında mısınız? Hatay’a gönderilmeyen yaşamsal önemdeki arama-kurtarma, sağlık, gıda, giyim, çadır vd. yardımların “... Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez” diye kameraların önünde kamuoyuna açıklanması, itiraf edilmesi bir nevi insanlık suçunu itiraf etmek değil midir?
NURİ DOĞAN
ARAŞTIRMACI
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
Akşener'in 'İmamoğlu' sessizliğinin nedeni belli oldu
-
CHP'den Bahçeli'nin 'tehdidine' çok sert yanıt!
-
Erdoğan'a tepki gösteren isme 'kesin ihraç' talebi
-
'Kafamızı bozarlarsa Taksim'de olacağız!'
-
İYİ Parti'den ilk açıklama!
-
CHP, önseçim sandığını tüm yurttaşlara açıyor
-
Avukatlar Taksim'e çıktı!
-
Kılıçdaroğlu, Saraçhane'de neden yoktu?
-
CHP olağanüstü kurultaya gidiyor!
-
İmamoğlu'nun ilk ifadesi ortaya çıktı