Cumhuriyetin kimlikle imtihanı: Kimlik siyaseti ve Aleviler - Mahmut Aslan
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Cumhuriyetin kimlikle imtihanı: Kimlik siyaseti ve Aleviler - Mahmut Aslan

06.08.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Son haftalarda, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan açıklamalar, Türkiye’de kimlik siyaseti ile devlet yapısı arasındaki gerilimi yeniden görünür kıldı. Üç açıklama farklı kanallardan yapılmış olsa da kimliklerin anayasal yurttaşlık ilkesinin önüne geçirilmesini teşvik eden, laik Cumhuriyetin kurucu zeminini aşındıran ortak bir siyasi zihniyeti yansıtıyor. Bu zihniyet, çok kimlikli ve mezhebe dayalı bir siyasi modelin yani bir tür “Lübnanlaşmanın” önünü açma niyeti taşıyor.

‘ULUS-DEVLETİN TASFİYESİ, MEZHEPLERİN TAKSİMİ’ 

ABD Büyükelçisi Tom Barrack’ın “güçlü ulus-devletler İsrail için tehdittir” ve “Arap ülkelerinin merkezi yapıya kavuşması İsrail açısından risk oluşturur” sözleri, görünürde bir dış politika yorumu gibi sunulsa da Türkiye’nin iç siyasal yapısını da hedef alan ideolojik bir yönlendirme içermektedir. Barrack’ın Osmanlı’daki “millet sistemi”ni Türkiye için ideal model olarak göstermesi, yurttaşlığı değil aidiyeti esas alan, bireyi değil cemaatleri muhatap alan bir siyasal yapıyı meşrulaştırmaya yöneliktir.

Cumhuriyet, bireyi cemaatin gölgesinden çıkararak yurttaş haline getiren tarihsel bir kopuştur. Bu açıdan bakıldığında Barrack’ın önerisi Türkiye’yi yeniden mezheplerin ve etnik grupların siyasal pazarlıkla temsil edildiği bir yapıya sürüklemeyi hedeflemektedir. Amin Maalouf’un “Ölümcül Kimlikler” kitabında belirttiği gibi, kimlikleri mutlaklaştırmak onları ölümcül hale getirir. Maalouf’un ifadesiyle, “bütün bir kimliği, öfkeyle ilan edilen tek bir aidiyete indirgeyen o dar, sığ, yobaz, kolaycı yaklaşım” siyaseti barışı değil, çatışmayı besler.

‘EŞİTLİK DEĞİL, DENETİMLİ TEMSİL’ 

Devlet Bahçeli’nin “Cumhurbaşkanı yardımcılarından biri Alevi, biri Kürt olabilir” açıklaması, ilk bakışta çoğulcu bir açılım gibi dursa da esasında eşit yurttaşlık ilkesini zedeleyen bir lütuf diliyle kurulmuştur. Kimliklerin temsili anayasal yurttaşlık zemininde değil, merkezden belirlenen kontrol altında tutulan bir alan olarak tahayyül edilmektedir.

Bahçeli’nin sözleri çoğulculuğu değil, siyasal kimliklerin kota sistemiyle yönetildiği bir temsil mekanizmasını işaret eder. Bu yaklaşım, Aleviliği ya da Kürtlüğü eşit yurttaşlık düzlemine taşımak yerine bir tür “izinli görünürlük” statüsüne indirgemektedir. Bu da ne Alevinin ne de Kürt’ün cumhurbaşkanı olamaması demektir. Muzaffer İlhan Erdost’un ifadesiyle, “Ulus; her soyun kendi kabuğunu çatlatıp özgürce katıldığı, eşit bir birlikteliktir”. Bahçeli’nin yaklaşımı ise bu dönüşümün önünü keserek kimlikleri siyasi rehineye çevirmeye adaydır.

ERDOĞAN’IN ÜMMETÇİLİĞİ 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasal çizgisinde uzun süredir belirginleşen ümmetçi yönelim, laik yurttaşlık ilkesini aşındırmakla kalmıyor, dini farklılıklar üzerinden vatandaşları kategorize eden bir sistem inşa ediyor. Bu sistemde birey yurttaş değil, mezhebine göre konumlanan bir topluluk mensubudur. Devlet, tüm yurttaşlarına eşit mesafede durması gerekirken, yıllardır bu ilke sistematik biçimde ihlal edilmektedir.

Bugün Türkiye’de zorunlu din dersi uygulaması sürmektedir. Devasa bütçelerle güçlendirilmiş bir Diyanet İşleri Başkanlığı, yalnızca Sünni anlayışı referans alarak diğer inançları dışlamakta, laikliği kurum düzeyinde fiilen ortadan kaldırmaktadır. Cemevleri hâlâ ibadethane olarak tanınmamaktadır. Kamuda mülakat sistemi, özellikle Alevi yurttaşların liyakatle geldikleri kadrolardan dışlanmasına neden olmaktadır. 2025 yılı itibarıyla kabinede, valiliklerde, rektörlüklerde Alevi kökenli tek bir isim dahi bulunmaması, bu dışlamanın kurumsal hale geldiğini göstermektedir.

Bütün bunlar, ümmetçi zihniyetin yalnızca bir inancı değil, laikliği ve anayasal eşitliği hedef aldığını ortaya koymaktadır. Alevilik bu tabloda görünmezleştirilmiş, eşit yurttaşlık talebi ise bilinçli biçimde bastırılmıştır.

LÜTUF DEĞİL, ANAYASAL HAK

Aleviler, Tom Barrack’ın dayattığı mezhepçi modeli de, Bahçeli’nin siyasal kota sistemini de Erdoğan’ın dışlayıcı ve inkârcı uygulamalarını da kabul etmek zorunda değildir. Alevilerin talebi açık ve nettir: Eşit, özgür ve laik bir yurttaşlık temelinde devletle ilişki kurmaktır. Bu bir lütuf değil, anayasal bir haktır.

Bugün Alevilerin dile getirdiği başlıca talepler, yalnızca kendi hak alanlarını değil, Türkiye’nin demokratikleşme rotasını doğrudan ilgilendirmektedir:

- Zorunlu din derslerinin kaldırılması, inanç özgürlüğünün gereğidir.

- Cemevlerinin ibadethane olarak tanınması, eşitlik ilkesinin gereğidir.

- Madımak Oteli’nin bir utanç müzesine dönüştürülmesi, toplumsal yüzleşmenin gereğidir.

- Diyanet’in kaldırılması, laikliğin gereğidir.

- Laikliğin devletin tüm kademelerinde ilkesel ve kurumsal düzeyde uygulanması, bu toplumun birlikte yaşama iradesinin en temel zeminidir.

YURTTAŞLARIN EŞİTLİĞİ

Toplumsal barış, kimliklerin siyasi pazarlık masalarında taksim edilmesiyle değil, anayasal eşitlik temelinde inşa edilir. Bahçeli’nin önerisi, Barrack’ın tasarımı ve Erdoğan’ın inşa ettiği siyasal sistem, her biri Cumhuriyetin laik, kamucu ve yurttaşlık temelli zeminine yönelmiş müdahalelerdir.

Atatürk’ün tanımıyla “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir”. Bu tanım, kökene, inanca, mezhebe değil, ortak yurttaşlığa dayanır. Bugün bu ilkenin arkasında yeniden durmak, yalnızca tarihsel bir savunma değil, demokratik bir zorunluluktur. Aksi takdirde, kimliklerin siyasete malzeme edildiği bir ortamda, toplumsal dokumuzda derin ve onarılamaz yaralar açılması kaçınılmazdır.

Alevilerin eşitlik talebi ise sadece bir mezhebin değil, tüm toplumun ortak çıkarıdır. Bugün savunmamız gereken şey, yalnızca Alevilerin hakları değil, Cumhuriyetin bütünüdür. Çünkü Cumhuriyetin eşitlikçi, laik ve yurttaşlık temelli yapısı yaşarsa bu topraklarda yaşayan herkes, tüm kimlik ve inançlarıyla özgürce ve barış içinde birlikte yaşama imkânına sahip olacaktır.

MAHMUT ASLAN

PİR SULTAN ABDAL 2 TEMMUZ VAKFI BAŞKAN YARDIMCISI, YAZAR

Yazarın Son Yazıları

İBB davasında yargılama süresi - Hikmet Sami Türk

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkındaki yolsuzluk iddianamesiyle İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 12.12.2025’te başlayan ve ilk duruşmasının 9 Mart 2026 günü yapılmasına karar verilen davada hedeflenen yargılama süresi, mahkeme tarafından en çok 12 yıl 6 ay olarak belirlendi.

Devamını Oku
24.12.2025
Menemen Devrim Şehitleri Anıtı ve Cumhuriyet -

Yunus Nadi: “Kubilay timsalini taziz için ne yapsak yerinde olacağına şüphe yoktur.

Devamını Oku
23.12.2025
Kubilay olayının anlattıkları - Osman Selim Kocahanoğlu

23 Aralık 1930 salı günü, Menemen’de insanlık tarihi- nin en hunhar cinayetlerinden bi- ri işlendi.

Devamını Oku
23.12.2025
Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025