Olaylar Ve Görüşler

Popülizm ve algılar - Deniz Öztürk

15 Şubat 2025 Cumartesi

Yaşadığımız çağ, âdeta kahraman yaratma fabrikasına dönüştü. Gerçek başarı, özveri ve liyakati aramak yerine, küçük kıvılcımlardan dev alevler yaratıyoruz. Sosyal medya, popülaritenin liyakatin önüne geçtiği bir dönemin büyüteci gibi. Ancak unutmayalım, kibrit çöpüyle hem bir yangın çıkarılabilir hem de karanlığı da aydınlatabiliriz.

Geçmişte kahramanlar, uzun mücadeleler ve sağlam değerler üzerine inşa edilirdi. Oysa bugün, halkın beklentileri bambaşka bir hal aldı. Artık birinin kahraman olması için sosyal medya paylaşımı, bir slogan ya da bir magazin skandalı bile yeterli. Sosyal medya, bu kahramanların illüzyon merkezi oldu. İçinde bulunduğumuz popülizm çağında, siyasette geçici alkışlar uğruna yapılan hareketler, sahte kahramanlık hikayelerine dönüşüyor.

Lider dediğimiz birçok figür, çözüm üretmek yerine “trend” olmayı hedefliyor. Bu figürler, halkın duygusal boşluklarını dolduracak basit söylemlerle öne çıkıyor. Popülist politikalar, anlık alkış getiren kararlarla kahramanlık hikayeleri yazmaya çalışıyor. Siyaset, bir çözüm arenası olmaktan çıkıp, adeta bir tiyatro sahnesine dönüştü. Kibrit çöpünden yaratılan bu kahramanlar, halkın beklentilerini karşılamadığında ise geriye yalnızca kül kalıyor.

Gözümüzde büyüttüğümüz figürlerin altını kazıdığınızda, çoğu zaman ne bilgi ne emek ne de örnek alınacak bir duruş bulabiliyoruz. Büyük sorular sormak ve derin tartışmalara girmek yerine kolay ve hızlı çözümler arıyoruz. Peki, kibrit çöpünden nasıl bir kahraman yaratıyoruz?

BEKLENTİLER VE GERÇEKLER

Bu kahramanın kolları, halkın özlemlerini temsil ediyor. Bir kol adaleti ararken, diğeri ekonomide eşitlik için uzanıyor; modern bireyin, adalet ve refah arasında sıkışmış ruh halini yansıtıyor. Onu ayakta tutan bacaklar ise toplumu taşıyan değerleri; demokrasi, özgürlük ve eşitlik gibi evrensel idealleri simgeliyor. Ancak bir bacak kapitalizmin baskısı altında eğilirken, diğeri popülist liderliklerin ağırlığı ile kırılabiliyor. Gövde, halkın birikimini, umutlarını ve hayal kırıklıklarını taşırken, kafa, birkaç saniyede küresel bir simgeye dönüşme hızını temsil ediyor.

Bugün toplumların en büyük sınavı, biri, algılarla gerçeği ayırt edebilmek. Siyaset, uzun vadeli vizyonlardan çok, kısa vadeli algı operasyonlarının alanına dönüşmüş durumda. Uluslararası arenada da bu böyle. Dış politika başarıları bir fotoğraf karesiyle özetleniyor, ekonomik krizler ise birkaç saniyelik videolarla göz ardı ediliyor. Halk, karmaşık meselelerin basit açıklamalarına inandırılarak gerçeklerden uzaklaştırılıyor.

Örneğin, ABD’de Donald Turmp’ın liderliği, bir “kahraman” figürünün toplumsal kutuplaşma üzerinden nasıl inşa edilebileceğini gözler önüne serdi. Suriye krizi, mülteci meselesi ve iklim değişikliği gibi küresel sorunlar, liderlerin kendilerini öne çıkarmaları için birer fırsata dönüştü.

Bu durum yalnızca halkın eleştirilmesiyle açıklanamaz. Eğitim sistemlerinden medya politikalarına kadar birçok unsur, bu yüzeyselliği besliyor. Halk, gerçekleri talep etmek yerine, kendisine sunulanı tüketiyor. Carl Jung’un kolektif bilinçdışı teorisine göre, toplumlar kriz dönemlerinde arketiplere yönelir. Korkuların ve umutların somutlaştırılmasıdır kibrit çöpü kahramanı.

DENİZ ÖZTÜRK 

SİYASET BİLİMCİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları