Olaylar Ve Görüşler

Türkiye’nin asıl gündemi - Av. Erol Ertuğrul

22 Ocak 2025 Çarşamba

Güzel yurdumuz Türkiye sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Yurdumuz yapay bir gündeme alıştırılmaya çalışılıyor. Ülkemizin gerçek gündemi ile yapay gündemi  arasında çok farklar var. AKP bir Anayasa değişikliği ile Erdoğan’ın yeniden  seçilmesinin yollarını arıyor. Sorunlarımızın çözümü için yeni bir Anayasa yapılması zorunluymuş gibi bir hava yaratılıyor. Asıl amaç Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesidir. Bu nedenle gerçek sorunlar unutturulmak isteniyor. 

Çalışanlar, işçiler geçim sıkıntısı çekiyorlar. Emekliler açlık sınırındalar. Yurdumuz maden şirketlerine peşkeş çekilmiş, yağmalanmıştır. Kaz dağlarında bir milyon ağaç kesilmiştir. Hukuk ve adalet yok edilmiştir. Hukuka güven en alt sıralardadır. Hukuka aykırı, adaletsiz gözaltılar, tutuklamalar ile toplum baskı altına alınmaya çalışılıyor. 

Yasalarımızda tutuklamanın koşulları vardır, tutuksuz yargılama esastır. Oysa bizde artık tutuklama esas olmuştur. Gazeteciler kelepçeli gözaltına alınırken, 47 kişinin canına kıymış IŞİD’li katiller salıveriliyorlar. AYM kararları uygulanmıyor. Vatandaşın yönetimden beklediği hukuktur, adalettir. Anayasamıza göre Türkiye Cumhuriyeti  “demokratik, laik bir hukuk devletidir.” 

Ülkemizde tüm kurumlar ele geçirilmiş, ordu sindirilmiştir. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen, laik cumhuriyete sahip çıkacakları yolunda and içen genç teğmenlerin ordudan atılmaları isteniliyor. Atatürk’ün kurduğu THK’nin yangın söndürme uçakları kayyum eliyle satılıyor. Bu ne ihanettir?!

SIĞINMACILAR VE BOP

Suriye’deki yönetim değişikliği nedeni ile kendi ülkelerine dönebilecekleri söylenen sığınmacılar ülkemizin geleceği için büyük bir tehlike oluşturuyorlar. Ülkemizde iş tutmuş olan, vatandaşlığa geçmiş olan Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri biraz zor görünüyor. Emperyalizmin çıkarları doğrultusunda BOP yol alıyor. Bir zamanlar  Erdoğan “Ben BOP’un eş başkanıyım” diyordu. Bölünen Suriye’de ABD’nin desteği ile bir Kürt devleti oluşturuluyor. 

Anayasayı değiştirerek Erdoğan’ın yeniden başkan olmasını sağlamak için terörist başı ile görüşmeler yapılıyor. Neler konuşulduğunu kamuoyu bilmiyor. Devlet teröristle görüşmez. Bölücülere ödünler verilemez. Ulusumuzun kabul edemeyeceği hiçbir şey çözüm gibi gösterilemez. Şehit yakınlarının, gazilerin yüzüne nasıl bakacaksınız?

Hukuka uymayan yönetimlerin sonu ne acı ki  kötü bitiyor. Güney Kore’de başkan, muhalefeti vatan hainliği ile suçlayarak sıkıyönetim ilan etmiş ve birçok yasak getirmişti. 

Ancak, parlamento bu kararlara uymadı ve başkan geri adım attı, sıkıyönetim kaldırıldı. Devlet başkanı hakkında ceza davası başlatıldı, yurt dışı yasağı konuldu. Eski savunma bakanı tutuklandı. Demek ki baskının bir sonu yok. 

Ülkemizdeki sığınmacılar yalnız Suriyelilerden oluşmuyor. Milyonlarca Afgan, Somalili var. Her gün sınırlarımızdan binlerce kaçak Türkiye’ye giriş yapmaktadır. Almanya eski başbakanı Merkel yazdığı anılarında, bir avuç Euro için, milyonlarca sığınmacıyı nasıl kabul ettiğimizi açıklıyor. Gaziantep’te, Hatay’da, Kilis’te “küçük Suriye”ler oluşmuştur. Suriyelilerin doğurganlık oranları nedeni ile bu illerimizde gelecekte Suriyeli nüfusu Türk nüfusu geçecektir. 

ARAPLAŞMA SİYASETİ

Türk öğrenciler üniversiteye girmekte zorlanırken, Suriyeliler istedikleri üniversiteye kolayca girmektedirler. Hastanelerimizde sığınmacılar ücretsiz olarak tedavi görmektedirler. Sığınmacılara tanınan ayrıcalıklar kabul edilemez boyutlara ulaşmıştır. Erdoğan Suriyeliler için, “Kalmak isterlerse başımızın üzerinde yerleri var” diyor. Yıllar önce Emine Erdoğan, “Bizim hedefimiz Mekke’dir, Medine’dir” demişti. Ülkemizin Araplaşması onların hoşuna gidiyor. Türkiye kimsenin babasının çiftliği değildir.

İmamlar okullarda ders veriyorlar. Uğur Mumcu yıllar önce imam hatip okulu çıkışlıların üniversiteye girişlerini eleştirmiş, eğer bu önlenmezse, yarın imam kaymakam, imam vali, imam yargıç, imam savcı olacaktır tespitini yapmıştı. Bugün kaymakam, vali, savcı, yargıç olanların çoğu imam okulu çıkışlı. 

İKTİDAR DEĞİŞMELİ

Türkiye bir Arap ülkesi değildir. Cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerine, devrim yasalarına aykırı bu gelişmeler olurken, Yunanistan Lozan Antlaşması’na göre silahsızlanması gereken 18 adamıza asker çıkarmış ve bayrak dikmiştir. Yunan generalleri, devlet adamları bu adalarda zaman zaman güç gösterileri yapmakta, mangal partileri vermektedir. 

Devlet adına bu yanlışlara ise hiç ses çıkarılmamaktadır. Yeni yılda bu tehlikeler artarak sürüyor. Tüm bu sorunların çözümü için mevcut yönetimden kurtulmak gerekiyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları