1 Mayıs provokasyonu darbeye giden yolda en büyük katliam
Orhan Bursalı
Son Köşe Yazıları

1 Mayıs provokasyonu darbeye giden yolda en büyük katliam

01.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

İki gündür evlere baskınlar yapılıyor; gençler, sol partilerden üyeler, sendikacılar evlerinden gözaltına alınıyor. Neymiş? 1 Mayıs’ta korsan gösteriler vb. yapacaklarmış, belki de gizlice Taksim’e çıkacaklarmış veya kırıp dökeceklermiş...

Taksim biliyorsunuz AKP’nin Saray’ın tabusu.

Bugün sendikalar ve CHP Kadıköy’de olacaklar.

1 MAYIS KATLİAMI

1 Mayıs 1977 tarihi benim için özel bir öneme sahiptir. O sırada Günaydın gazetesinde çalışıyordum. Bir gün önceden gazetede ertesi gün için olağandışı diyebileceğim bir programlama ve çalışma vardı. Görevler veriliyordu mitingi izlemek için. Bazı sağ gazeteler 1 Mayıs’ta çatışmalar olacağını ve insanların da öleceğini yazmışlardı. Olacaklardan öncede haberdar edilmiş gibiydiler.

Bir şeyler bekleniyordu, gerçi siyasi ve toplumsal ortam zaten son derece gergindi. Sol gruplar arasında sert ayrılıklar, ülkücü-sol gruplar arasında çatışmalar cinayetler işleniyordu.

1980’e kadar silahlı saldırılar yoğunlaşarak sürecek ve 12 Eylül’de askeri darbe ile son bulacaktı. Çatışmalarla tüm kurgu aslında ülkeyi askeri darbeye götürmek üzere hazırlanmıştı.

1 Mayıs 1977 bunun en önemli hazırlıklarından biriydi.

MEYDAN DOLUYOR

Ben Gezi Parkı merdivenlerinde alana bakacak şekilde kurulan konuşmacı kürsüsüne yakın ve sağ arkasındaydım. Tüm meydanı ve alana çıkan tüm yolları görebiliyordum.

Gruplar halinde büyük kalabalıklar alanı doldurmuştu.

Benim için günü özel kılan, şüphesiz böyle bir katliama şahit olmanın ötesinde, kızım Mercan’ın henüz annesinin karnında meydanda olmasıydı. Annesi, Üniversite Asistanları Derneği üyeleri ile birlikte alandaydı.

Konuşmaların sonuna doğru, silah sesleri duyuldu ve alanda panik kaçışmalar başladı. Alanda büyük bir kargaşa vardı. O zamanki İnterContinental (The Marmara) otelinin üst katlarından ve/veya şimdi cami kondurulan sular idaresinin üstünden alana ateş açıldığı söyleniyordu.

YERDEKİLER ÇİĞNENDİ

İnsanların bir kısmı Kazancı Yokuşu’ndan aşağı kaçmaya yönelmişti, bir sendika kamyoneti yolu daraltmış ve büyük kalabalıkta insanlar ezilerek ve meydanda 4-5 kişi vurularak öldürülmüştü. 36 ölüm veya 1 Mayıs 1977 şehidi! Polis gaz bombalarıyla kargaşayı körüklemişti.

Evet panik kaçış ve kargaşadan alanda da insanlar ezilmiş ve pek çok kişi yere yatarak elleriyle kafasını korumaya almıştı, yerdekilerin üzerine basarak kaçışlar sürdü.

Fatma, yere kapaklananlar arasındaydı ve insanlar her ikisinin de üzerlerinden koşarak geçmişlerdi.

Şükür sağdılar ve Mercan 3.5 ay sonra sağlıklı ve zamanında doğacaktı.

Katliam aydınlatılmadı.

YÜZDE 41.38 OY

Ecevit liderliğinde CHP, katliamın ardından 5 Haziran seçimlerinden en büyük parti olarak çıkacaktı fakat hükümet kurmaya milletvekili sayısı yetmeyecek ve kurduğu azınlık hükümeti de düşürülecekti.

Neyse niyetim o dönemin siyasi tarihini yazmak değil.

Ülke adım adım darbeye doğru götürülüyordu. O zamanki ordu da kontrolündeki kontrgerilla ile buna yardımcı oluyordu. Demirel ve Ecevit uzlaşmaz tavırlarıyla da ülkede gerginlik ve kargaşayı artırmak için çalışan darbecilere zemin hazırlıyorlardı.

Bir büyük, kararlı koalisyon kurulsaydı, darbe önlenebilirdi.

Darbenin kışkırtıcısı ve arka planda destekleyicileri ise darbe sonrasında Pentagon’da ve Beyaz Saray’da yankılanacak olan “Bizim çocuklar (yani generallerimiz!) başardı” haberini verenlerdi.

***

ABD’ye kadim dostumuz diyor ve Trump ile görüşeceğini belirtiyor cumhurbaşkanı.

Evet darbelerin ardındaki “kadim dost”...

2016 kanlı darbe girişimi dahil...