Trump yönetiminin hazırladığı Milli Güvenlik Stratejisi (Belgesi) büyük tartışma yarattı, özellikle Avrupa’ya ilişkin bölümleri. Trump karşıtı Amerikan medyası ve entelektüel yazarlar, Trump Avrupa’yı adeta düşman olarak görüyor yorumunu yaptılar.
Belgeye baktım, Avrupa’yı gerçekten aşağılayıcı değerlendirmeleri söz konusu.
Avrupa’nın GSYİH’sinin dünya ile kıyaslamada düşmesinden yola çıkan belge (1990’da yüzde 25’ten bugün yüzde 14’e) düştü ve Avrupa yarattığı medeniyetin yok olmasına doğru yol alıyor, diyor.
Fakat Trump bu ekonomik gerilemeye daha derin ve gerçek sorunların yol açtığını söylüyor:
“Avrupa’nın karşı karşıya olduğu daha büyük sorunlar arasında, siyasi özgürlük ve egemenliği baltalayan Avrupa Birliği ve diğer ulusötesi kuruluşların faaliyetleri, kıtayı dönüştüren ve çekişmelere yol açan göç politikaları, ifade özgürlüğünün sansürü ve siyasi muhalefetin bastırılması, doğum oranlarının düşmesi ve ulusal kimliklerin ve özgüvenin kaybı yer alıyor.”
AB’Yİ HEDEF ALIYOR
Bu paragrafa baktığınızda, Avrupa bir faşist diktatörlük altına girdi diye düşünürsünüz. ABD’de yargı eliyle muhalefeti susturmaya çalışan ve iç özgürlükleri baskılayan Trump gibi sağcı ve otoriterliğe koşan bir lider bunu söylüyorsa durup düşünmek gerekir.
Yukarıdaki paragrafın aslında söylemek istediğine bakarsak şunları görüyoruz:
Göç politikası yanlış, yabancıları hiç içeri sokmayacaktınız, bak ben savaş ilan ettim ve yakaladığımı zindana atıyor sonra da ülke dışına postalıyorum...
İfade özgürlüğünü sansürlüyorsun, yani aşırı sağ partilerin gelişmelerini ve iktidara gelmelerini engellemeye çalışıyorsun, onları bastırıyorsun.
Yukarıdaki paragrafta “Avrupa ulusal kimliklerini ve özgüvenini kaybediyor” saptaması, aslında doğrudan Avrupa Birliği kuruluşunu ve AB’nin birlik içinde hareket etmesini hedef alıyor. Aslında AB’nin varlığına saldırıyor. “Tek tek olun, ulusal kimliğinizi geri alın, ben de sizi tek tek avlayayım” mesajı açık.
‘BIRAKIN AMERİKAN TEKELLERİ AT KOŞTURSUN’
Trump özellikle Amerika’nın tekelci sosyal medya internet şirketlerinin, Avrupa standart ve kurallarına uymaya zorlanmasından ve AB’nin kestiği yüksek cezalardan şikâyetçi. Ona göre bu özgürlükleri sınırlıyor.
AB son olarak Elon Musk’ın X platformuna, “mavi tik” uygulamasının yanıltıcılığını saptadı ve reklam politikasını kusurlu buldu, ayrıca araştırmacıların verilere erişimini engellemekle suçladı, şeffaf olmadığı gerekçesiyle 120 milyon Avro ceza kesti.
AB yasası, AB’de faaliyet gösteren platform ve arama motorlarını veri toplama, gizlilik, dezenformasyon, nefret söylemi gibi konularda belirli kurallara uymaya zorluyor.
X’e, mavi tik uygulamasını AB kurallarına uygun hale getirmesi için 60 gün, reklam şeffaflığı ve veri erişimi alanlarında adım atması için 90 gün süre tanındı. X, ciddi bir plan sunamazsa komisyon yeni para cezaları verebilecek. ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, “Sansür yoluyla Amerikan şirketlerine saldırmayın” demişti.
Trump ve adamları, İtalya, İngiltere, Fransa, Polonya, Almanya gibi ülkelerdeki faşist eğilimli aşırı sağ partilerin iktidara gelmesine destek veriyor. Elon Musk ve Trump, aşırı sağcı faşist eğilimli partileri desteklemeyi ve liberal partilere karşı savaşmayı “özgürlük” olarak görüyor.
‘BU YOLDA GİDERSEN YOK OLACAKSIN’
Güvenlik stratejisi açıkça şunu söylüyor: AB ülkeleri bu yolda devam ederse kıta 20 yıl veya daha kısa bir süre içinde tanınmaz hale gelecek. Bu nedenle, bazı Avrupa ülkeleri güvenilir müttefikler olarak kalmaya yetecek kadar güçlü ekonomilere ve ordulara sahip olmayabilirler. Avrupa bu başarısız politikalarından vazgeçmeli.
Trump, Rusya’yı asıl bir güvenlik sorunu olarak görmüyor. Putin’i seviyor (çünkü onda kendisini görüyor). Avrupa’nın Rusya’yı “varoluşsal tehdit” olarak görmesini eleştiriyor.
Rusya ile stratejik istikrarı yeniden tesis etmek için ABD’nin yoğun diplomasi yürüteceğini söylüyor. Bunu ABD’nin temel çıkarı olarak ilan ediyor.
Avrupa’da etkileri artan aşırı sağ faşist eğilimli partileri “vatansever Avrupa partileri” olarak alkışlıyor. “Herhangi bir rakibin Avrupa’ya hâkim olmasını önlemek için bizimle uyum içinde çalışmasına yardımcı olacak güçlü bir Avrupa’ya ihtiyacımız olacak” sözlerinin arkasında ise Çin’i engelleyin, yatıyor.
***
Tabii 29 sayfalık belgenin en önemli konusu Avrupa. Avrupa’ya yönelik özetle diyor ki “Bana güven, seni tekrar büyük yapacağım, yoksa yok olacaksın”.