Özdemir İnce

Siz kendinizi yenileyin efendiler

28 Haziran 2024 Cuma

Derdimiz “yenilemek” ve “yenilenmek” fiilleriyle “değişmek” ve “değiştirmek” fiillerinin yakın akrabalıkları da vardır. 12 Haziran 2024 Cumhuriyet gazetemizin başlığının üzerine “Siz yenilenin efendiler!” diye yazmışım. Nedeni şu: Gazetemizin “18 yıl sonra CHP Genel Merkezi’ne giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özgür Özel’le görüştü” manşetinin altında yazan “yeni anayasa ısrarı”. Bunun üzerine kendimi alamayıp “Siz yenilenin efendiler” diye yazmışım ama yenilenmesi gereken CHP Başkanı Özgür Özel değil elbette AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan. Aslına bakarsanız R.T. Erdoğan cumhurbaşkanı olduğu zaman değişmesi gerekirdi amma genel başkanlığı iyice katmerlendi.

Franz Kafka’nın Dönüşüm (“Değişim” anlamında) adlı romanı şöyle başlar: “Gregor Samsa bir sabah tedirgin düşlerden uyandığı zaman, kocaman bir böceğe dönüşmüş buldu kendini. Bir zırh gibi sertleşen sırtı üzerinde yatıyor, başını biraz kaldırınca, yay biçiminde katı bölmelere ayrılıp bir kümbet yapmış kahverengi karnını görüyordu.”

R.T. Erdoğan’ın hamam böceğine ya da bal arısına dönüşmesini bekleyemeyiz, istemeyiz kuşkusuz. Böyle bir şey ülkemizin işine yaramaz. Ama ısrarla değişmesini, dahası dönüşmesini istiyoruz. Daha açıkçası “tek adam” otokrasisinden demokrasiye geçmesini istiyoruz.

Ancak R.T. Erdoğan, ebediyen olduğu yerde kalmak ve dünyanın kendisine uymasını istemekte. Bunun en ilginç örneğini Devlet Bahçeli adlı rejimler felsefesi uzmanının, “Erdoğan anayasaya uymuyorsa anayasayı ona uyduralım” demesinde görmekteyiz. Devlet Bahçeli’nin ağzından çıkan her cümle bir vecize değerindedir. Nitekim geçenlerde “Ülkemizde hiçbir şey anormal değildir” diye buyurdular. Demek ki Devlet Bahçeli, bir başbakan ya da cumhurbaşkanının anayasaya uymamasını “normal”, uymasını ise “anormal” bulmaktadır. Kuşkusuz hikmetinden sual olunmaz ama anayasa, yasa, kural, ilke, norm gibi toplumun temel değerlerine takım elbise ve giysi muamelesi yapılması beklenemez. Satıcı, satın aldığınız ceket ve pantolona dükkânın terzisini çağırıp rötuş yaptırabilir ama anayasa, yasa, tüzük türünden kurallar Erdoğan ve Bahçeli gibi devlet adamlarının keyfine göre değişmez. Değişmesi gerekenler kurallar değil, siyaset adamlarıdır.

Anayasa, yasa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarını dinlememeyi alışkanlık haline getiren R.T. Erdoğan geceleri rahat uyuyor mu acaba?

Anayasa madde 103: Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde ant içer:

“Cumhurbaşkanı sıfatıyla, devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma büyük Türk milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim.”

Anayasa madde 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

Ancak Necip Fazıl Kısakürek’in tornasından geçen R.T. Erdoğan’ın başbakan ve cumhurbaşkanı olunca kendi kendini “Başyüce” saymaması Devlet Bahçeli’nin normlarına göre anormaldi. R.T. Erdoğan bir “Başyüce”dir ve öyle kalmak istemektir. Başyücelikten demokrat bir yöneticiliğe geçmesi için değişmesi, dönüşmesi ve evrim geçirmesi gerekiyor oysa o Başyüce yetkileri kullanmaktan pek memnun.

Necip Fazıl Kısakürek’in İdeolacya Örgüsü (Büyük Doğu Yayınları, s. 291) kitabından alıntı yapalım:

“Başyüce, kendi öz lisanından başka her edası ve işi ‘Ben milletimin görünürde en ahlaklı, en bilgili, en akıllı ferdiyim!’ diye ilan edecektir diyor.”

Ne anladınız? Saçma bir cümle! Ama AKP kafası böyle inanmaya teşne. Kendinden son derece memnun. Tamamının etüve girip antidemokratik bitlerden kurtulması gerek ama ne çare ki bitlenenler bite alışıyorlar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Din ve vicdan hürriyeti 13 Aralık 2024
Üst kimlik olarak İslam 10 Aralık 2024
Yandaş hakem 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları