Komşuluk sorunları

13 Eylül 2024 Cuma

Türkiye, Irak’tan geçecek “Kalkınma Yolu” diye bir proje gerçekleştirmek istiyor. Tam müzakerelerin yapıldığı sırada, Irak makamlarına bilgi verilerek Kerkük bölgesinde uçan hava aracı düşürüldü. Türkiye ve Irak’ın çabasına açık bir saldırı olduğu meydandaydı. Türkiye bu tür şeylere zaten hazırlıklı değil, saldırı şok etkisi yarattı. Iraklı birtakım askeri bürokrasi ise yıllardır birileri tarafından kırılan onurlarını, “Türk İHA’sı düşürdük” çıkışıyla onarmaya çalıştı.

Devlet katlarında gelişme nasıl değerlendirildi bilmek olanaklı değil ancak Türkiye’nin bu girişiminin bölgede çok sayıda aktörü rahatsız ettiği ortada. Irak’ı kim yönetiyor, kim etkili, dış ve iç aktörler kimler diye başlayan uzun uzun sorular sorulabilir.

Ancak Türk kamuoyunda gelişmelere teknik boyutuyla yaklaşımın hemen hemen olmadığı bir kez daha bu olayla ortaya çıktı. Bu çabayı bir tek araştırmacı Arda Tezcanlar göstermeye çalıştı. Hızla hamaseti bırakıp teknik çalışma üzerine kurulu politikalara ağırlık verilmesi gerekiyor.

İçeriden ve dışarıdan çoklu aktörün etki alanında bulunan Irak’la yapılacak bir işbirliğinin zemini de buna göre sağlam döşenmesi gerekiyor. Yoksa Sudan’da tarım arazisi kiralama işinde olduğu gibi, birtakım memura büyük büyük maaşlar ödemenin ötesine geçmeyebilir bu girişimler.

Yakın çevremizin bir diğer sorunu Suriye. AKP, iktidara geldiğinde kardeşlikle başladı, düşmanlığa geçti, şimdi yeniden kardeşlik turuna çıkmaya çalışıyor. 2011’den bu yana iki ülke arasında çok ciddi açmazlar oluştu.

Suriye, Türkiye’nin bir boyutuyla iç sorunu oldu. Göçmenler topluma uyumlanmayınca şiddet olaylarına varan sorunlar yaşanıyor. AKP iktidarı, uzun aradan sonra Suriye ile normalleşmeyi kabullendi. Eli güçlü olan bu sefer Esad. Suriye’nin kuzeyindeki Türk askeri varlığının birinci amacı ülke sınırlarını korumak ve dışarıdan gelecek olası tehditleri önlemek. Sınırlarından ve topraklarından komşusuna tehdit yönelmesini engelleme gücü pek olmayan Şam yönetimi tüm girişimleri ağırdan alıyor. “Kardeşim Esad” söylemini rafa kaldıranlar, yeniden temas için araya Rusya’yı almaktan başka yol bulamıyor. Bu ayın sonuna doğru iki ülke arasındaki ilişkiler yeniden temas konusu olabilir. Biz ayrıca Suriye’nin başka bir sorunlu bölgesine dikkat çekelim: İdlib. HTŞ’nin bölgedeki varlığı her geçen gün güçleniyor. ABD’nin bu örgüte bakışı değişti. Şu an Türkiye’nin kontrolünde olan İdlib bölgesinde bir sorunun tohumları atılmış, filizler vermiş durumda. Bu sorun ileride sadece Suriye’yi değil, Türkiye’yi de hedef alabilir. Dikkatli ve uyanık olmakta fayda var.

Mısır’la sağlanan normalleşme, Suriye ile sağlanabilir mi? Kısa sürede umut üretecek bir belirti yok. Ancak bu hedeften sapmamak iki ülkenin de yararına. Topraklarında tam kontrol sağlamış bir Şam yönetimi, Türkiye’nin yararına. Diğer bütün sorunlar sonraya bırakılabilir.

Değineceğimiz son çevresel sorun ise Kıbrıs Rum Yönetimi. Kıbrıs’ın güneyine Türkiye’nin anlaşamadığı müttefikleri yoğun ilgi duyuyor. Ortadoğu’ya son atlama tahtası olarak Kıbrıs öne çıkıyor. Güney Kıbrıs’ın orantısız güçlenmesi, adanın tamamında hak iddia eden Rumları yeni rüyalara sürükleyebilir. AB korumasından sonra ABD askeri eğitimi, birileri atlamış olabilir ama Türkiye için önemli. Türkiye, Kıbrıs için yeni ek önlemler almak zorunda kalabilir. Bu da yeni maliyet demektir.

İçeride “enflasyonu düşürmek, dengeleri oturtmak, yeniden doğrulmak” için bir süreliğine kendi ekonomisini çökertmekle meşgul olan AKP yönetimindeki Türkiye’nin çevresel sorunları da yerinde saymıyor.

22 yılın sonunda küresel ekonomi ve küresel politikaları yorumlamakta yetersiz kaldığı artık ortaya çıkan AKP’nin baş döndürücü savrulmaları ülkeye pahalıya patlamış durumda.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

AKP kimden yana? 27 Eylül 2024
Siyasal uyuşturucu 20 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları