Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ana Haber - Satır Arası Haberleri Okumak...

03 Mayıs 2011 Salı
\n

Gerçekler ana haber - satır arası haberler arasındaki ilişkilerin doğru kurulması, birlikte okunması ile ancak ortaya çıkarılabilir. Yoksa çoğu zaman gözümüzle görüp kulağımızla duyduğumuz, doğruluğundan kuşku duymadığımız olup bitenler bile yalan, sanal, yanıltıcı olabilir...

\n

CIAnın başındaki kişinin bilinmeyen bir gündemle, gündemsizmiş gibi bilinmeyen bir programla Türkiyeye gelişi, siyasi iktidar ve askerler adına en yetkin kişilerle görüşmesi, uzun kalışı aslında çok önemli bir gelişme iken satır arası haber olarak kaldı. Dostlarla konuştuk,Türkiye, medya, toplumsal duyarlılığı, sorumluluğu olan örgütlenmeler, uzman sayılabilecek aydınlar nasıl duyarsız bir sürece girdi ki, kimseler tartışmadı, önemli haber gündeminin içine bile alınmadı, sorgulanmadı..” diye de hayıflandık.

\n

Satır arası haber gibi geçiştirilen bir başka önemli gelişme ise Türkiyedeki El Kaide hücre evlerine yönelik operasyondu. Öylesine gündem dışı kaldı ki, şüpheci bir gazeteci olarak, en abartılı değerlendirmemde Amerikalıları, Avrupalıları ilgilendiren, onların istediği, onlara yönelik bir hücre operasyonu muydu acaba?nın ötesinde bir önem katamadım...

\n

***

\n

Sabah uyandığımda, ABDnin büyük El Kaide operasyonu, Bin Ladinin öldürüldüğü gerçeği ile yüzleştim... Elbette bütün haber gündemlerini rafa kaldıran, şok ana haberdi. ABDdeki kitleleri sokağa döken kutlama görüntüleri eşliğinde, aylar, yıllara yayılmış operasyon planlamaları, Obama iktidarı için büyük olumlu katkısı ayrıntıları ile aktarılıyordu. Haberin önemi, sabahın köründe çok sayıda uzman görüşü alınmasını da gerekli kılıyordu. Evden çıkma hazırlığı içinde, hangisinin söylediğini anımsayamıyorum, bana da çok mantıklı gelen bir uzman görüşünde, çoğunluğun birleştiği, tepki terör eylemlerinin beklenebileceği uyarısının altı çizildi. Türkiyeye dönük önlemler çerçevesinde CIAnın başının Türkiye görüşmelerinin gündeminde, Türkiyede uyuyan hücre örgütlerinin operasyonlarının gerçekleştirilmiş olabileceği belirtildi...

\n

ABDnin, operasyonun ardından cesedin denize atıldığını açıklamasının gerekçesi gömülecek İslam ülkesi bulunamadığı olsa da mantığı, yandaşları için moral güç yaratacak bir mezar yeri bırakmamak olabilir. Ancak birkaç saat sonra ölüsünün tek kare fotoğrafının gerçek değil montaj olduğunun kanıtlanmasının gerekçesini bulmak daha zor olabilir. Parçalanmış bir görüntü söz konusu ise bu mantıklı bir gerekçe olabilirse de, akıl değil kör inancın egemen kılındığı müritleri arasında şimdiden farklı efsaneler yaratılmasına gerekçe yaratabilir.

\n

Tartışılmayan tek ortak yargı, ABD ve Obamanın iktidarına, Amerikalılara bu operasyonun büyük doping içeriğinde moral katkısı. Obamanın iktidarının garanti edilmesi kadar, ABDnin Afganistandan çekilme takviminin sorunsuz işletilmesine, hatta Taliban ile uzlaşılmasına yarayabileceğini varsayanlar çoğunlukta. Şimdiye kadar Taliban ile El Kaide bağlantısı nedeniyle uzlaşılamadığının da saptaması yapılıyor...

\n

***

\n

Doğrusu Libyaya yapılan bombardımanlardan birinde, sadece gün farkı ile Kaddafinin de içinde olduğu evin bombalandığı, oğlu ile torunlarının öldüğü haberlerinin pek çok boyutu karanlık kalsa da zamanlaması, yöntemi, CIAnın öncülüğünde operasyonlar, projelerin, ABD askeri gücü ya da NATO şemsiyesindekilerin önüne çıktığını ortaya koyar içerikte... Satır arasında Türkiyenin Libya Büyükelçiliğini kapatmak zorunda kalmasını da sorgulamak gerek...

\n

Çok da satır arasında kalamayan haberler, gelişmelerin öteki yüzünde ABDnin dünyayı süper güç olarak yönetirken içine düştüğü ekonomik, siyasal, askeri güç sıkıntıları var... Güney Amerika ülkelerini avucunda tutmaktan vazgeçeli çok olduğu, getirisi yüksek olmayan ülkelere ilgisini çoktan yitirdiği vurgulandıktan sonra, Irak ve Afganistandan büyük işgalci askeri güç olarak çekilmenin zorunluluk haline geldiği belirtiliyor. Dünyanın çok hızlı değişen güçler dengesinde, ABDnin yüksek maliyetli projelerden vazgeçmesi zorunluluğu ile halkının moral değerlerini yüksek tutma, dünyaya karşı gücünü gösterme.. zorunlulukları arasında sıkışıp kaldığı anlatılıyor...

\n

Tabii Iraktan, Afganistandan çekilirken arkasında güvenli siyasi ittifaklar bırakmak durumunda olduğu da tartışılmaz. Ancak yine satır arası taze bir BBC haberi olduğu için gerçekliğinden de kuşku duyulmayacak gibi görülen haberi sizinle paylaşmak istiyorum. ABD ile işbirliği yapmış, ancak miadını doldurmuş, çok yıpranmış, çok kirlenmiş, vurgun vurmuş, halklarının dayanamadığı diktatörler, iktidarlar yerine, halklarını rahatlatacak yeni iktidarlar arayışlarında, İslam ülkeleri Bahar sokak eylemlerindebizim algıladığımızın aksine, en çok çatışma, hatta kanlı sokak eylemleri toplamında rekor Irakta, üstelik ABDnin kalesi sayılan Kürt bölgesindeymiş. ABD merkezli işgalle demokrasinin getirildiği varsayılan Irak, Kuzey Irakta ayrımcı, ırk-aşiret-cemaat-mezhep eksenli kirli çıkar ilişkileri, yolsuzluk, vurgun düzeni diz boyu imiş...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları