Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ana Haber - Satır Arası Haberleri Okumak...
Gerçekler ana haber - satır arası haberler arasındaki ilişkilerin doğru kurulması, birlikte okunması ile ancak ortaya çıkarılabilir. Yoksa çoğu zaman gözümüzle görüp kulağımızla duyduğumuz, doğruluğundan kuşku duymadığımız olup bitenler bile yalan, sanal, yanıltıcı olabilir...
\nCIA’nın başındaki kişinin bilinmeyen bir gündemle, gündemsizmiş gibi bilinmeyen bir programla Türkiye’ye gelişi, siyasi iktidar ve askerler adına en yetkin kişilerle görüşmesi, uzun kalışı aslında çok önemli bir gelişme iken satır arası haber olarak kaldı. Dostlarla konuştuk, “Türkiye, medya, toplumsal duyarlılığı, sorumluluğu olan örgütlenmeler, uzman sayılabilecek aydınlar nasıl duyarsız bir sürece girdi ki, kimseler tartışmadı, önemli haber gündeminin içine bile alınmadı, sorgulanmadı..” diye de hayıflandık.
\nSatır arası haber gibi geçiştirilen bir başka önemli gelişme ise Türkiye’deki El Kaide hücre evlerine yönelik operasyondu. Öylesine gündem dışı kaldı ki, şüpheci bir gazeteci olarak, en abartılı değerlendirmemde “Amerikalıları, Avrupalıları ilgilendiren, onların istediği, onlara yönelik bir hücre operasyonu muydu acaba?”nın ötesinde bir önem katamadım...
\n***
\nSabah uyandığımda, ABD’nin büyük El Kaide operasyonu, Bin Ladin’in öldürüldüğü gerçeği ile yüzleştim... Elbette bütün haber gündemlerini rafa kaldıran, şok ana haberdi. ABD’deki kitleleri sokağa döken kutlama görüntüleri eşliğinde, aylar, yıllara yayılmış operasyon planlamaları, Obama iktidarı için büyük olumlu katkısı ayrıntıları ile aktarılıyordu. Haberin önemi, sabahın köründe çok sayıda uzman görüşü alınmasını da gerekli kılıyordu. Evden çıkma hazırlığı içinde, hangisinin söylediğini anımsayamıyorum, bana da çok mantıklı gelen bir uzman görüşünde, çoğunluğun birleştiği, tepki terör eylemlerinin beklenebileceği uyarısının altı çizildi. Türkiye’ye dönük önlemler çerçevesinde CIA’nın başının Türkiye görüşmelerinin gündeminde, Türkiye’de uyuyan hücre örgütlerinin operasyonlarının gerçekleştirilmiş olabileceği belirtildi...
\nABD’nin, operasyonun ardından cesedin denize atıldığını açıklamasının gerekçesi gömülecek İslam ülkesi bulunamadığı olsa da mantığı, yandaşları için moral güç yaratacak bir mezar yeri bırakmamak olabilir. Ancak birkaç saat sonra ölüsünün tek kare fotoğrafının gerçek değil montaj olduğunun kanıtlanmasının gerekçesini bulmak daha zor olabilir. Parçalanmış bir görüntü söz konusu ise bu mantıklı bir gerekçe olabilirse de, akıl değil kör inancın egemen kılındığı müritleri arasında şimdiden farklı efsaneler yaratılmasına gerekçe yaratabilir.
\nTartışılmayan tek ortak yargı, ABD ve Obama’nın iktidarına, Amerikalılara bu operasyonun büyük doping içeriğinde moral katkısı. Obama’nın iktidarının garanti edilmesi kadar, ABD’nin Afganistan’dan çekilme takviminin sorunsuz işletilmesine, hatta Taliban ile uzlaşılmasına yarayabileceğini varsayanlar çoğunlukta. Şimdiye kadar Taliban ile El Kaide bağlantısı nedeniyle uzlaşılamadığının da saptaması yapılıyor...
\n***
\nDoğrusu Libya’ya yapılan bombardımanlardan birinde, sadece gün farkı ile Kaddafi’nin de içinde olduğu evin bombalandığı, oğlu ile torunlarının öldüğü haberlerinin pek çok boyutu karanlık kalsa da zamanlaması, yöntemi, CIA’nın öncülüğünde operasyonlar, projelerin, ABD askeri gücü ya da NATO şemsiyesindekilerin önüne çıktığını ortaya koyar içerikte... Satır arasında Türkiye’nin Libya Büyükelçiliği’ni kapatmak zorunda kalmasını da sorgulamak gerek...
\nÇok da satır arasında kalamayan haberler, gelişmelerin öteki yüzünde ABD’nin dünyayı süper güç olarak yönetirken içine düştüğü ekonomik, siyasal, askeri güç sıkıntıları var... Güney Amerika ülkelerini avucunda tutmaktan vazgeçeli çok olduğu, getirisi yüksek olmayan ülkelere ilgisini çoktan yitirdiği vurgulandıktan sonra, Irak ve Afganistan’dan büyük işgalci askeri güç olarak çekilmenin zorunluluk haline geldiği belirtiliyor. Dünyanın çok hızlı değişen güçler dengesinde, ABD’nin yüksek maliyetli projelerden vazgeçmesi zorunluluğu ile halkının moral değerlerini yüksek tutma, dünyaya karşı gücünü gösterme.. zorunlulukları arasında sıkışıp kaldığı anlatılıyor...
\nTabii Irak’tan, Afganistan’dan çekilirken arkasında güvenli siyasi ittifaklar bırakmak durumunda olduğu da tartışılmaz. Ancak yine satır arası taze bir BBC haberi olduğu için gerçekliğinden de kuşku duyulmayacak gibi görülen haberi sizinle paylaşmak istiyorum. ABD ile işbirliği yapmış, ancak miadını doldurmuş, çok yıpranmış, çok kirlenmiş, vurgun vurmuş, halklarının dayanamadığı diktatörler, iktidarlar yerine, halklarını rahatlatacak yeni iktidarlar arayışlarında, İslam ülkeleri “Bahar sokak eylemlerinde” bizim algıladığımızın aksine, en çok çatışma, hatta kanlı sokak eylemleri toplamında rekor Irak’ta, üstelik ABD’nin kalesi sayılan Kürt bölgesindeymiş. ABD merkezli işgalle demokrasinin getirildiği varsayılan Irak, Kuzey Irak’ta ayrımcı, ırk-aşiret-cemaat-mezhep eksenli kirli çıkar ilişkileri, yolsuzluk, vurgun düzeni diz boyu imiş...
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- 'Seküler müdür kalmadı'