Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ne utanması?
Her şey, her adım, kirli çamaşırların saklanması için atılmıyor mu? Dünkü Cumhuriyet’in sol başında, siyah fon, kırmızı karanfil ile Uğur Mumcu’nun katledilişinin 32. yılına gelindiğinin haberi yer alıyordu. Manşetimizin sağ tarafında, daha karanlık bir fon içinde kayak katliamının son gelişmelerinin birbirinden karanlık gelişmeleri sorgulanıyordu. Facia soruşturulmadan binaya ağır hasarlı raporu verilmişti. “Bu neyin acelesi” soru başlığının altında. “İncelemeler sürüyor ama...”, “Bakanlık binayı yıkmak istiyor”, (Utanın) başlıkları altında gelişmelere ilişkin son bilgilendirmeler özetleniyordu.
Yaşamını yitirenlere ilişkin son bilgiye göre çoğunluğu çocuk olmak üzere ölen sayısı 78 olarak açıklanmıştı. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın, “Deliller karartılmasın, daha bilirkişi raporları çıkarılmadı. Keşif, bilirkişi incelemeleri yapılmadı” uyarılarına kulaklar tıkanacak mı? Utanın başlığının altındaki gelişmelerde ise faciayla ilişkili hiçbir kurumun sorumluluk almaya yanaşmadığının altı çiziliyor. İstifa eden olmadığı gibi yaşanan birbirinden acı tanıklıklar özetleniyor. Bir gecelik oda ücretinin daha azı ile katliamın önlenebileceğine lişikin gerçeklerin altı çiziliyor.
***
Yaygınlaşan siyasi soruşturmalara ilişkin eleştirilere Erdoğan’dan gelen yanıt, yargı bağımsızlığının yok edilişine ilişkin tablonun pervasızca sergilenmesini içeriyor. “Yargımız izin vermez” yanıtı ile hakkın hukukun ayaklar altında oluşu gerçeğinin bir kez daha pervasızca çizilmesi olgusu yaşanıyor. Gelin görün ki iktidarda oy kaybının hıncı çıkarılarak yürüyebilmenin de bir sonu olabiliyor.
“Biz hesapsız kitapsız yürümeyi biliriz. Bu koltuğa alıştık gitmeyiz de gitmeyiz” diyenlerin de eninde sonunda hesap vermek zorunda kaldıkları günler geliyor. Siyasal tarihimizde de yazılmış sayısız örnekleriyle tanıklık edildiği üzere: Haksızlık, hukuksuzlukların kapatılmalarının ardı arkası kesilemeyince örneklerin çokluğunda yaşanan patlamalar, sistemin işleyişindeki çarpıklıklardaki patlamaların da ardı arkası kesilemiyor.
Çarkların işleyişindeki rol modellerin haksızlık, hukuksuzluk, kirlilik boyutlarının yansımaları, genel işleyişin kalıplarına dönüştükten sonra ise toplumun yaşamını karabasana çeviren olumsuzluklara nokta konulamayan bir süreç yaşanıyor. Yandaşların da artık korunamadığı, kollanamadığı gerçeklerle yüz yüze kalınıyor. Günü kurtarmanın giderek zorlaştığı, olumsuzlukların katlandığı bir sürece girilmiş bulunuluyor.
***
Sesli ya da sessiz, ağzı olanın konuştuğu günler yaşıyoruz. Ulaşımda zorunlu, hele de büyük kentlerde raylı sisteme bağımlı yaşamak zorundayız ya. Gerçekten en çaresizinden en uyanık dilenciliğe alışmış olanına kadar sıraya girenlerin karşısında ne yapabileceğimizi bilemez noktalardayız. Sadakayla işin içinden çıkılabileceğinin söz konusu olamayacağı vicdan rahatsızlığını topluca yaşamak zorundayız. Çaresizlik ile öfke bileşkesinde kafalar karmaşık. “Bu düzen böylece sürüp gidemez” yargısı her geçen gün bilincimize biraz daha güçlü kazınıyor.
Seslerini sokaklarda bir biçimde duyurma eylemine katılanların sayıları öyle ya da böyle katlanıyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
-
'Erken kaos bekliyorum' Fatih Ergin açıkladı!
-
Türkiye’de siyasi ve toplumsal baskı artıyor
-
'Bilirkişi' skandalı kamuoyuna açıklanmıştı:
-
Uğur Mumcusuz 32 yıl: Öldürüldük ey halkım unutma bizi!
-
Doğuma 1 hafta kala bebeklerini kaybettiler!
-
76 kişiye mezar olan otelde son kez arama yapılacak...
-
Özdağ’dan ilk mesaj: ‘Tek endişem Kozinoğlu gibi suikast
En Çok Okunan Haberler
-
Bir belediyeye daha kayyum atandı!
-
Mansur Yavaş'tan 'anket' açıklaması
-
Alıkoyup darbettiler, sosyal medyada paylaştılar
-
Soruşturmada flaş gelişme!
-
'Etek giydirme' kavgası ölümle bitti!
-
Tüzel kişiler için KKM sona erdi
-
'Kahtalı Mıçe'den acı haber!
-
İYİ Parti kurmaylarından çarpıcı değerlendirme
-
Trump'tan yeni 'Gazze' tehdidi
-
İmamoğlu'na 'adaylık' çağrısı!