Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

AKP ile ‘namuslu bir yarış’ mı dediniz!

14 Şubat 2025 Cuma

Ortalık yine toz duman. Halkın çok fazla sorunu var ama bana göre birincil sorunu AKP iktidarı; şahsım devleti yani totaliter rejim. Çünkü bu sorun çözülmeden başka hiçbir sorun çözülmeyecek.

Bu sorunu çözmek için ana muhalefet nasıl bir yöntem izliyor?

Yavaş, İmamoğlu ve Özel üçlüsünün geçen hafta sonu bir yemekte buluşup olumlu bir hava yansıtmasıyla birlik görüntüsü verildi ve 23 Mart’ta önseçim için anlaşıldığı, Yavaş’ın önseçime katılmayıp parti kararına saygı göstereceği açıklandı.

Bu durumda bazı sorular sormalı. Tek aday için mi önseçim yapılacak? Yoksa seçim havası oluşturmak için başka adaylar da mı çıkacak?

Yavaş, önseçime girmese de sonradan cumhurbaşkanlığına aday olmayacağını söylemedi. Bazıları diyor ki önseçimi kazanan İmamoğlu da sonradan Yavaş da aday olabilir; cumhurbaşkanlığı seçimi nasılsa ikinci tura kalır, o zaman ilk turda en çok oy alan aday, ikinci turda diğeri lehine çekilir.

Peki partinin önseçimde alacağı karara saygı duyacağını açıklayan Yavaş, sonradan nasıl aday olacak? Ayrıca bu aşamada bir aday lehine verilen oyların tümünün ikinci turda otomatik olarak diğerine verileceğini kim garanti edebilir?

Bu soruların yanıtları açıklığa kavuşturulmalıdır.

ERDOĞAN’A YENİDEN ADAY OL ÇAĞRISI!

Öte yandan CHP’nin bu stratejisi, erken seçim yapılacağı varsayımına dayanıyor. Çünkü Erdoğan’ın sadece bu koşulda aday olabileceğini düşünüyor ama bu yanlış.

Çok ağır bir ekonomik krizin altında ezilen, yargının bütünüyle siyasallaşması ve hukuksuzluk yüzünden nefes alamaz hale gelen halkın büyük bir kesiminin, uzun zamandır erken seçim istediği doğrudur. 31 Mart yerel seçimlerinde büyük oranda CHP’ye oy verilmesi, iktidar değişiminin sağlanmasına yönelik talebin göstergesiydi ama Özel, o olanağı “normalleşme/makama saygı” politikasıyla harcadı.

CHP, geç de olsa erken seçim isteğini bir süredir dile getiriyor ve şöyle bir mantık yürütüyor: “Erken seçimi istiyorsak adayı da erken açıklarız. Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanlığına aday olması için TBMM’de 360 milletvekilinin seçimlerin yenilenmesi kararı alması lazım. Biz buna varız.

Hatta Özel, bu hafta Meclis grubunda yaptığı konuşmada, “Seni rekabete, namuslu bir yarışa, korkmadan karşımıza çıkmaya çağırıyorum. Halkın adayı karşında olacak, sana meydan okuyoruz” diyerek Erdoğan’a yeniden aday olma çağrısı yaptı, geçen eylül ayında “2025 Kasım’ı bize de Erdoğan’a da uyuyor” diyerek Erdoğan’ın 4. kez adaylığının önünü açmıştı zaten.

ANAYASANIN 101. VE 116. MADDELERİ DEĞİŞMEDİ

Kılıçdaroğlu gibi Özel de Erdoğan’ın anayasayayı çiğneyerek yeniden cumhurbaşkanlığı seçimine girmesine karşı olduklarını söylemiyor. Oysa anayasanın 101. maddesi, “Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” diyor. 116. maddede ise “Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir” yazıyor.

Erdoğan, 2014 ve 2018’te seçime girerek cumhurbaşkanı oldu; 2023’te 3. kez aday olması karşısında Kılıçdaroğlu, “Anayasaya aykırı ama ona mağduriyet kazandırmayacağız, onu sandıkta yeneceğiz” dedi ve olanları gördük. Şimdi de Özel, aynısını yapıyor ama anayasa değişmedi! Bahçeli bile Erdoğan’ın bir dönem daha cumhurbaşkanı seçilmesi için anayasa değişikliği isterken CHP bunu es geçiyor.

Tüm devlet gücünü elinde bulunduran ve seçimin yapıldığı sırada bile seçim kurallarını kendine yarayacak şekilde değiştiren biri ile “namuslu bir yarış yapılabileceğini” varsaymak aymazlıktır.

Muhalefet, anayasanın açık hükümleri ortadayken anayasanın Erdoğan için yine çiğnenmesini ve kuralları onun belirlediği bir seçime girmeyi kabul etmemelidir. Bu sineye çekilirse halkın iradesi, 2023’te olduğu gibi yeniden riske atılacaktır. Bu bir yerel seçim değil, Erdoğan’ın geleceğini belirleyecek olan seçimdir. Yanılmayınız!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları