“Sosyal medyanın kökü kazınmalı. Hem aile yapımız hem toplumsal barışımız hem de dayanışmamız ve yeni neslimizin sağlıklı yetişmesi açısından dikkatli olunması gerekiyor. Bana kalsa yarım saatin içinde sosyal medyanın hepsini kapatırım.”
Bu köhnemiş yasakçı düşüncenin sahibi, 77 yaşındaki Devlet Bahçeli. Lideri olduğu parti MHP’nin sosyal medya hesabını yönetenler, Kasım 2022 tarihli “Bahçeli’nin halkı aptal yerine koyan dönüşleri” başlıklı yazımdan sonra beni engellemişti. Bir siyasi partinin gerçekeri yazan bir gazeteciyi engellemesi tuhaf ama bu çağda sosyal medyayı toptan kapatmayı düşünmek tuhaftan da öte, faşizan baskının dik âlâsı!
Her toplumsal olayda, insanlar depremden sonra yana yakıla yakınlarını ararken ve toprağın altında yaşam savaşı verirken bile “bant daraltma” adı altında sosyal medyayı kullanılamaz hale getiriyorlar zaten ama demek o da yetmiyor, tümüyle yok etmek istiyorlar.
Bahçeli’nin bu düşüncesini dört temele dayandırması ilgi çekici:
- Aile yapısı,
- Toplumsal barış,
- Dayanışma,
- Yeni neslin sağlıklı yetişmesi açısından dikkatli olunmalıymış! O zaman halk adına sormamız gereken sorular var.
KÜÇÜK ORTAK VE İKİYÜZLÜLÜK
Gün geçmiyor ki bir gerici çıkıp kadınlara, hatta kız çocuklarına yönelik tiksindirici sözler etmesin, tarikat yurtlarındaki taciz ve tecavüz olayları medyaya düşmesin. Bunlara karşı niye suskun Bahçeli?
Gündüz kuşağı programları ahlaksızlık, dolandırıcılık, cinayet, hırsızlık, çocuk tecavüzü, aldatma, fuhuş ve kadına şiddetle dolu. Bunlara karşı söz etmek şöyle dursun, Müge Anlı gibilere kitap hediye ediyor, onları kutluyor Bahçeli...
Ortalık yolsuzluktan geçilmiyor. Dolandırılanlar mahkeme kapılarında mücadele ediyor ama adalet mekanizması tümüyle çökmüş durumda, üstelik hak arayanları da çeteler tehdit ediyor. Toplumsal barışı kökünden dinamitleyenlere karşı ne diyor Bahçeli? Ne diyecek; yanına mafya ve çete üyelerini alıp fotoğraf çektiriyor, liderlerini makamında ağırlıyor. Sinan Ateş cinayetinde ne dedi ki başkalarının hakkını savunacak!
Dayanışmadan söz eden Bahçeli’nin, 6 Ağustos 2023 depreminden sonra bölgedeki insanlara ev sözü veren, “319 bini 1 yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin yeni konut yaparak” depremzedelere vereceklerini söyleyen ama bir yılda ancak 46 bin konut yapan ve aynı zamanda beşli çetelerden sıfır vergi alan iktidara edecek lafı var mı!
Sürekli kaos, işsizlik, adam kayırma, yoksulluk ve geleceğe ilişkin belirsizlik yüzünden ülkeyi terk etmek isteyen yeni nesil konusunda bir diyeceği var mı Bahçeli’nin ki sağlıklı yetişmelerinden söz ediyor?
ATATÜRK’E İHANET ETMİŞ GİBİ HİSSETMEK...
Aşağıdaki satırlar, sekiz yıl önce üniversiteden mezun olmuş 30 yaşındaki okurum Cengizhan'a ait:
“Bu ülkenin gençlerini öyle bir noktaya getirdiler ki sırf bu ülkeden gitmek için çalıştığım işten akşam saat 5’te çıkıp çiğ köfteciye ek iş yapmaya gidiyorum. Çünkü paramı biriktirip önümüzdeki sene yurtdışına gitmeye çalışıyorum. Artık bu ülkedeki adaletsizlik, eşitsizlik, arsızlık o kadar arşa çıktı ki olanları görünce şaşırma duygumu yitirdim.
Çok isterdim bu ülkenin daha farklı yönetilmesini, gençlerin mutlu olmasını ve gelecek hayali kurabilmemizi ama bunları yıllar önce çaldılar. Kimse gidişattan memnun değil, insanları suçlamıyorum, artık herkes korkuyor. Bu kabullenmişlik hissinden de nefret ediyorum. Mücadele etmek istiyorum ama tek başıma yapabileceğim hiçbir şey yok.
Tek üzüldüğüm nokta, Atatürk gibi bir lidere sahibiz ama ben buradan gitmeye çalışarak ona ihanet etmiş gibi hissediyorum.”
Gençlerin yıkılan hayallerinden, ülkenin içine sürüklendiği çöküşten emperyalizm işbirlikçileri, karşıdevrimciler, gericiler ve onlarla kol kola ilerleyen rantçı sermaye kesimi sorumludur. Bu halk, sosyal medya kapandığında değil; Bahçeli’nin de içinde yer aldığı bu yıkıcı grupların önü kapandığında geleceğe yeniden umutla bakacak!