Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çağın gereklerine, akla ve insan onuruna aykırı bir işgal

17 Ekim 2021 Pazar

Günlerdir gündemde olan bir vakıf var.

Devlet içinde paralel bir yapılanma kurduğu...

TSK, Emniyet ve diğer kamu kurumlarına üyelerini yerleştirdiği...

Özel olarak geliştirilmiş bir yazılım kullanarak kadro verilecek kişilere sicil listeleri hazırladığı...

Çok sayıda kamu malı taşınmaza çöktüğü konuşulan bu vakıf...

Adalar İskelesi’nin üst katını mahkeme kararına karşın boşaltmayan TÜGVA.

Yani AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kurucusu ve Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, kızı Esra Albayrak’ın ise Yönetim Kurulu Üyesi olduğu Türkiye Gençlik Vakfı. 

Kısa bir süre önce üyeleri Adalar İskelesi’ndeki davada yasayı uygulamak isteyenlere saldırıp arbede çıkarınca gündeme geldi. Ardından çorap söküğü gibi belgeler kamuoyuna yansımaya başladı.

Açıklanan listelere bakınca insanın aklı duruyor. Neredeyse tüm kamu kurumları TÜGVA’ya sponsor olmuş! Kurulduktan üç yıl sonra Bakanlar Kurulu kararıyla vergi muafiyeti tanınan vakıf, 81 il temsilciliği, 570 ilçe temsilciliği, 306 binden fazla kayıtlı üyesi ve 38 yurdu olan devasa bir örgüt. 

GERİCİ YAPILANMA 

Belgelerin kamuoyuna sızdırılması, sürdürülmesi mümkün olmayan şahsım devletindeki çatlamalardan biri sadece. İktidar değişikliğinin kaçınılmaz olduğunu gören kimi bürokratların, kendilerini kurtarmak için harekete geçmiş olması muhtemel.

İktidara yaranmak isteyen yandaşların destek için sıraya girdiği TÜGVA ile ilgili bazı ilginç ayrıntılar var. “Torpil listeleriyle devlet kadrolarına kendi adamlarını yerleştirme” ve “kamu mallarında haksız kazanç elde etme” gibi iddiaların yanı sıra topluma dinci gericiliği pompalama gibi tehlikeli bir yaklaşım da söz konusu. 

TÜGVA hakkında medyaya sızan belgelerden biri de “İcrada Genel Hassasiyetlerimiz” başlığını taşıyor. BirGün gazetesinden Oktay Evsen’in ulaştığı bu belgede vakfın “ahlaki hassasiyetleri” şöyle belirlenmiş:

Fotoğraflarda hanımlar ön planda olmamalı. Hanımların paylaşıldığı fotoğraflar şahısların ön plana çıkarılmadan, uzaktan çekilmiş fotoğraflar halinde ve buğulama yapılmadan paylaşılabilir. Mensuplarımızın bireysel olarak kadın-erkek poz vermesi gibi bir durum olmamalı.

Geniş ofis tipi ayakkabı ile girilen mekânlarda yine hassasiyetlere dikkat ederek kadın-erkek aynı bina kullanılabilir fakat kadınların ve erkeklerin çalışma alanları, odaları ayrı şekilde dizayn edilmelidir. Binalar bu hassasiyetlerin gözetilemeyeceği yerler ise kadın ve erkekler ayrı binaları kullanmalı. Bina imkânları kısıtlı ise binaların farklı zaman dilimlerinde kullanılması gerekmektedir.

Faaliyetler kadın-erkek karışık yapılmamalı. Koordinatörlükler ve komisyonları toplantılarını ihtiyaç halinde karışık yapabilirler.”

DEVLETİ SARAN ÇIKAR AĞINDA BİR ODAK

Anlaşılıyor ki TÜGVA, kadın ile erkeğin bir arada bulunmasını ahlaki açıdan sakıncalı bulan çağdışı tarikat ve cemaatlerden farksız. Kadınlar ile erkeklerin aynı anda aynı binayı kullanmasını ahlaka aykırı bulacak kadar bağnaz, kadınların görünür olmasından rahatsızlık duyacak kadar yobaz bir anlayışı temsil ediyor. 

Oysa vakıf senedinde vakfın amaçlarına bakarsanız, “çağın gereklerini iyi okuyabilen”, “demokratik değerleri ve ilkeleri benimsemiş”, “özgüveni yüksek, yenilikçi bir gençlik” yetişmesine maddi ve manevi katkıda bulunmaktan söz ediyorlar.

Kadının arka plana itilmesi mi çağın gereği?

Kadın ile erkeği toplumsal ortamda ayrıştırmak mı demokratik? 

Cinsiyet ayrımcılığı yapılarak mı özgüveni yüksek, yenilikçi gençlik yetiştirilecek?

Yandaş medyada
“Türkiye’nin en büyük gençlik yapılanması” denilen TÜGVA, devleti saran çıkar ağındaki odaklardan sadece biridir. 

AKP döneminde usulsüzlük ve yolsuzluklar zinciriyle bir yandan kamu kaynakları yağmalanırken diğer yandan da “manevi ve milli değerlere bağlılık” söylemiyle topluma Taliban ile farkı olmayan gericilik aşılanıyor. Bu, çağın gereklerine, akla ve insan onuruna aykırı bir işgaldir. 

Halk, üzerine atılan bu kirli ağı yırtıp atacaktır. Hiç kuşkunuz olmasın!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çukur! 6 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları