Tarih 22 Ocak 1993. Gazetemizdeki Gözlem adlı köşesinde Uğur Mumcu’nun “İmam-Subay” başlıklı yazısı yayımlandı. Alçakça katledildiği saldırıdan iki gün önceydi.

TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda Harp Okullarına giriş koşullarını düzenleyen yasa tasarısı görüşülürken bir önerge ile, imam-hatip okullarını bitirenlerin Harp Okullarına girişlerine engel olan maddenin değiştirildiğini yazmıştı. 

Ve sormuştu:

“İmam-hatip liselerini bitirenler neden ilahiyat fakülteleri ve İslam enstitülerine gitmiyorlar da ille de kaymakam, vali, savcı, yargıç ve subay olmak istiyorlar? Bu uzun vadeli eğitim ve bürokratik yerleşim projesini kimler planlıyor?” 

Mumcu, bu projeyi kimlerin planladığını otuz yıl önce yazmıştı. 

1973 tarihli Milli Eğitim Yasası’nın liseleri bitirenlerin ancak “yetiştirildikleri yönde” yüksek öğrenim yapacaklarına dair 31. maddesinin 16.06.1983’te değiştirilerek bu koşulun kaldırıldığını...

Söz konusu yasa tasarısıyla, camilere ve okullara sokulan dinsel siyasetin, kışlalara da sokulmasına yol açılacağını...

Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve “Kenanist”lerin sabah akşam “Atatürk, Atatürk” diye diye Atatürk’ün “Tevhid-i Tedrisat Kanunu”nu (Öğretim Birliği Yasası) rafa kaldırdığını yazmıştı.

Mumcu’nun uyardığı tehlike, 15 Temmuz 2016’daki FETÖ darbe girişiminden sonra gerçekleşti. Çıkarılan bir KHK ile imam hatiplilerin de Harp Okullarına girmesi sağlandı. O dönemde bunun anayasal teminat altına alınması gerektiğini söyleyen ise SADAT’ın kurucusu, emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’ydi.

***

Uğur Mumcu bugün yaşıyor olsa, 30 yıl sonra Tevhidi Tedrisat Kanunu’nun TBMM’de kabul edilen Diyanet Akademisi Yasası ile bir kez daha nasıl hançerlendiğini de mutlaka yazardı.

AKP’nin Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Diyanet Akademisi kurulması için verdiği kanun teklifinin TBMM’de 0 ret oyuyla kabul edildiğini, Atatürk’ün kurucusu olduğu parti CHP’den de bu teklife 22 milletvekilinin kabul oyu verdiğini ve diğer milletvekillerinin oylamaya katılmadığını da yazar, bu ihaneti yüzlerine vururdu.

Mumcu, otuz yıl önceki yazısında, “‘İmam hatiplilerin Harp Okullarına girmelerini isteyen’ Atatürk’ün partisi CHP’nin genel sekreteri başta olmak üzere bu uğurda çaba gösterenler, doğrusu büyük başarı elde ettiler” demişti.

Söz ettiği CHP’nin eski genel sekreteri, 2007-2013 arasında AKP’nin kültür bakanı olan Ertuğrul Günay’dı.

***

Belli ki CHP’nin içinde siyasal İslamcılar otuz yıl önce de vardı, son 20 yıldır gizli AKP’lilerin olduğu gibi... Böyle bakınca mesele netleşiyor. Aksi halde ne Diyanet Akademisi Yasası’na kabul oyu vermeleri, ne de tekke ve zaviyeleri kaldıran devrim kanununa kadük demeleri anlaşılabilir. 

AKP’nin türbana kamuda anayasal garanti sağlayarak laikliğe yıkıcı bir darbe vuracak teklifinin TBMM Anayasa Komisyonu’nda görüşüldüğü bugünlerde, yazımı Uğur Mumcu’nun katledilişinin 30. yılında anısının önünde saygıyla eğilerek onun makalesinin sarsıcı sonuyla bitireyim.

“Yaşa var ol Harbiye / Selamünaleyküm sivil toplum / Maşallah ikinci cumhuriyet / Ruhuna el Fatiha laiklik...”