İşimiz sandığınızdan daha zor
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

İşimiz sandığınızdan daha zor

11.07.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Pazartesiyi salıya bağlayan gece.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı saat birde 176 FETÖ’cü askeri yakalamak için düğmeye bastı. Savcılığın açıklamasında, dün gazetemizin manşetinde gördüğünüz ilginç bir ifade var: “FETÖ’nün TSK içerisine sızmış ve halen deşifre edilemeyen mensuplarının, sayıca darbe girişimine katılanlara oranla daha fazla olduğu...”
Yani savcılık şunu söylüyor: Bunca operasyona, yakalamaya, tutuklamaya rağmen TSK’nin içerisinde halen darbe girişimine katılanlardan daha fazla FETÖ’cü var.
15 Temmuz’un birkaç gün sonra 3. senesi dolacak. Durumumuz bu.
TSK içerisindeki operasyonlarda en kritik delil şimdilik ankesörlü telefonlar. Örgüt, 2 ya da 3 askerin bağlı olduğu imamlar aracılığıyla çalışıyor. Bu imamlar gizlilik gereği mensuplarını kamuya açık telefonlardan arıyor. İşte askerleri düzenli olarak arayan ankesörlü telefon arşivi bu sayede delil haline geliyor.
Sonuç?
Savcılıktan öğrendiğimize göre, ankesör operasyonlarının başladığı 29 Kasım 2017’den geçen salı sabahına kadar 2 bin 287 asker için yakalama kararı verildi. Bunlardan 515’i savcının karşısında FETÖ’cü olduğunu kabul etti. Örgüt hakkında verdikleri kritik bilgilerin ardından serbest kaldı. 222 örgüt üyesi ise, mahkeme aşamasında itirafçı olarak bırakıldı. 1233 asker ise hakkındaki delillerle tutuklandı.
Ya sonrası?
Her itirafçı dalgası yeni operasyonları başlatıyor. Her seferinde yeni FETÖ imamları, yeni örgüt hücreleri açığa çıkarılıyor.

Balyoz sanığı FETÖ’cü çıktı
Nereye kadar” diyebilirsiniz?
Şöyle anlatayım:
Ankesörlü telefon soruşturmasında aylar önce tespit edilen kişiye, soruşturanlar bile inanamadı. Zira Balyoz davası sanıklarından Jandarma Albay Mustafa Aydın, ankesörlü telefonla defalarca aranmıştı. “Bir hata olabilir mi?” diye bununla yetinilmedi. Aydın, Balyoz’da tutuksuz yargılanmış, çoğunluk ceza alırken beraat etmişti. Ardından rütbesi de yükseltilmişti. Son olarak Isparta İl Jandarma Alay Komutan Yardımcısı’ydı. Eşi FETÖ kurumlarında çalışıyordu. Kızını da FETÖ’nün okullarına göndermişti. Kardeşi ve amcası gibi ailesinin pek çok üyesi örgütle bağlantılıydı. Tüm deliller bir araya gelince yakalama kararı verildi.
Albay Aydın’ın FETÖ ilişkileri eskiydi. 1983 yılında FETÖ’nün Bursa’daki kolejine gittiğini, oradaki ağabeylerinin eliyle askeri okula girdiğini kabul etti. Askeri okulda da kendisiyle ilgilenmek üzere görevlendirilmiş Recep isimli bir “abi” vardı.
Balyoz davası sırasında kızının öğrenci, eşinin öğretmen olarak FETÖ okuluna başlamasını tesadüflerle açıkladı.
Ancak bundan ibaret değil...
FETÖ’nün askerden sorumlu imamları sivil mesleklerden seçiliyor. Albay Aydın’dan da sorumlu bir imam vardı. Aydın’ın anlattığına göre imam, ortaokul öğretmeniydi. Kimi zaman dikkat çekmeyecek yerlerde (pastane hatta bir AVM’de çocuklarını götürdükleri buz hokeyi salonu) ya da örgütün hücre evinde buluşuyorlardı.
Albay Aydın, düzenli görüştüğü kişinin FETÖ imamı olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. Ama hikâyeyi bakın nasıl açıkladı:
2012 yılında amcam Muzaffer Aydın’ın damadı olan Musa Hub isimli şahsın çocuğu doğması sebebiyle İstanbul ilinde Ümraniye semtindeki evine hayırlı olsun ziyaretine gittik. Musa Hub ilahiyat mezunu, doktora yapmış, kendi çevresinde tanınan bir şahıstır. Benim biraz dini bilgimin zayıf olması ve dindar bir yaşantımın olmamasından dolayı bana bazı telkinlerde bulundu. Beni Kuran öğrenebilmem için arkadaşıyla tanıştırabileceğini söyledi.
Savcılığın önüne koydukları derinleştikçe ifadesi de tuhaflaştı. Meğer koskoca Albay, Kuran öğrenmek için FETÖ imamına tabi olmuştu!
Peki, neden ankesörlü telefon?
Albay Aydın devam etti:
İlk 4-5 kere Kemal’in evine gittiğimde bana Kuran öğretmeye çalıştı. Namaz kılmaya yönlendirdi. Bu görüşmeler esnasında Kemal beni ankesörlü telefonlardan arıyordu. Ben de bu duruma birkaç aramadan sonra tepki gösterdim. Yüz yüze konuşurken ‘normal telefonun varken neden ankesörlüden arıyorsun’ diye sordum. O da benimle görüşmesinin gizli kalması gerektiğini, kendisinin Fethullah Gülen cemaatinde üst rütbeli askerlerin sorumlularından olduğunu, bu nedenle gizlilik içerisinde görüşebileceğini, tedbirli olmamız gerektiğini söyledi.”
Albay Aydın hiç de samimi olmayan ifadelerini sürdürdü:
Bu durum beni rahatsız etti. Belli bir süre Kemal ile görüşmeyi bıraktım. Fakat beni devamlı aramaya devam etti. Ben de bir süre sonra tekrar görüşmeye başladım.
Aydın, ayda 1-2 kez evde “Kemal” adını verdiği FETÖ imamıyla buluşmaya devam ettiğini, bu sırada Gülen’in kitap ve konuşmaları üzerine çalıştıklarını söyledi.
İfadesinde hiçbir örgüt arkadaşını deşifre etmedi. “Benim TSK veya diğer kamu kurumlarında aktif olarak çalışan bildiğim FETÖ/PDY üyesi yoktur” diye bitirdi. FETÖ bağlantılarını kabul ettiği halde hiç işe yarar bilgi vermedi, tutuklandı.

TSK’de cemaat brifingi veriyordu
Albay Mustafa Aydın, Atatürkçü olduğunu söylüyordu. Ailesi, modern bir aile görünümündeydi. Zaman zaman içki içiyordu. Sonunda beraat ettirilse de FETÖ’nün kumpaslarından Balyoz davasında sanıktı. FETÖ’cü görünmek bir yana durumun vahametini kendi ifadesinden aktarayım:
“2002-2004 yılları arasında rütbeli personel ve aileleri ile erbaş ve erlere Türkiye’deki cemaat yapılanmaları ile ilgili brifing ve bilgilendirmeler yapmakla görevlendirildim.”
Daha da beterini okuyalım:
“2004 yılında Üsteğmen Olcay Çetin ile ilgili olarak eşinin başörtülü olması ve irticai faaliyetlerden dolayı yapılan tahkikat heyetinde görev aldım.”
İfadesinde anlattığına göre Albay Aydın, Ergenekon kumpasında hedef alınan teğmenlerin TSK içerisindeki tahkikatında görevlendirilmişti. Olayın Akit gazetesine sızması bile kimseyi uyandırmamıştı.
Albay Mustafa Aydın, kendisinin de doğruladığı gibi sonunda FETÖ’cü çıktı. Belli ki yakalanacağını gören Aydın, gözaltına alınmadan 2 hafta önce de emeklilik dilekçesi vermişti.
Kendisini bu kadar gizlemiş bir örgütten söz ediyoruz. İtirafçı halkalarıyla açılan fermuarla ortaya çıkarılabilen bir yapılanmadan bahsediyoruz. Belli ki yıllar alacak bir sürecin daha başındayız.
Asıl konuşmamız gereken ise FETÖ ile (hatta devlet içindeki tüm örgütlenmelerle) mücadelenin bir partinin tasarrufundan kurtarılıp ülke politikası haline nasıl getirileceği.
Buna çözüm bulmak ise belki de örgütü çözmekten daha zor.

Yazarın Son Yazıları

Ne olduğunu görmüyor musunuz?

Her “Bak” dediğimizde gözler kapanıyorsa işaret ettiğimizi gösterebilir miyiz?

Devamını Oku
11.12.2025
Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025