Gelin, bu yılın yalnızca mart ve nisan aylarında basına yansıyan çocuklara yönelik cinsel saldırı olaylarına göz atmaya, 11 yaşındaki Kader’in kaderi ile başlayalım! 3 Mart… Siirt Pervari’de Kader Erten 11 yaşında evlendirildi. 13’ünde iken 2. çocuğu doğumda öldü. Birkaç ay sonra kendisinin de cesedi evde bulundu!
6 Mart… Adana’da 14 yaşındaki E.A., D.D. ile yaşamaya başladı. Evli olan D.D., kızı başka erkeklere de pazarladı. Kız hamile olarak dönünce evinde kabul edilmedi. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü E.A’yı korumaya aldı. Tecavüzcüler ise aranıyormuş!
9 Mart… Şanlıurfa’da H.A. adlı bir baba, 8 bin 137 liralık elektrik borcu için, başlık parasını verecek herhangi bir kişiyle 14 yaşındaki kızını evlendirebileceğini açıkladı. Babanın, beşi kız olmak üzere 7 çocuğu var… Kabahat elbette babada, İmam Efendi’nin üç çocuk önerisini aşarsa sonuç böyle olur!..
21 Mart… Bingöl’de 17 yaşındaki Ç.Y. kilo almaya başlayınca ablası hastaneye götürdü. 7.5 aylık hamile olduğu saptandı. K.T’nin kıza beş yıldır tecavüz etmekle kalmayıp olayı bilen 6 kişinin daha tecavüzüne uğradığı saptandı. K.T. tutuklandı, öteki 6 kişi serbest bırakıldı.
***
2 Nisan… İzmir’in Buca ilçesinde 51 yaşındaki imam Y.A., din dersi verme ayağı ile bir çocuğa cinsel tacizden gözaltına alındı. Başka çocuk aileleri de imamdan şikâyetçi oldu.
2 Nisan… Bursa’da kendini “tarikat şeyhi” diye tanıtan ve 15 kişiye cinsel istismar suçundan yargılanan U.K. toplamda 188 yıl hapis cezasına çarptırıldı!
23 Nisan… İstanbul’da amca A.Y., 5.5 yaşındaki yeğenine 11 yaşına kadar cinsel tacizde bulundu. Anne şikâyetçi oldu. Amca 14 yıl 4 ay cezaya çarptırıldı, ancak kız “bakire” çıktığı için amcanın cezası 3 yıla indirildi.
23 Nisan… Kayseri’de M.D. birlikte yaşadığı B.D’nin kızı B.B. ve oğlu A.B’ye cinsel istismarda bulundu. Dava 2 yıldır sürüyordu, nihayet toplam 7 yıl 3 ay cezaya çarptırıldı.
23 Nisan… Antalya’da yedi çocuklu ailenin 18 yaşındaki oğlu A.A., 12 yaşındaki kız kardeşine tecavüz etti. Öteki kardeşin olayı öğrenmesi üzerine A.A’nın 20-44 yıl hapsi isteniyor.
24 Nisan… Bursa Osmangazi’de E.Ç., 12 yaşındaki A.O.E’ye tecavüz edip cebine 15 lira koydu. Olayı öğrenen komşu esnaf, polise başvurdu. Polis 50 yaşındaki E.Ç’yi yakaladı, çocuğu götürdükleri baba ise oğlunu kabul etmedi! 24 Nisan… Antalya Kaş ilçesinde yaşayan Suriye göçmeni 13 yaşındaki S.J. ailesine katkı için sebze halinde çalışmaya başladı. Eve dönmeyince başvurulan polis, kızı bir halı sahada baygın buldu. Polisin saptadığı saldırgan H.K. tutuklandı. 26 Nisan… Diyarbakır’da 3 polis 6-10 yaşlarında 3 kardeşe aylarca cinsel istismarda bulundu. BDP kadın örgütünün başvurduğu Emniyet, polislere henüz bir işlem yapmadı!
26 Nisan… Sakarya Geyve’de M.Ü. (55), komşusu 13 yaşındaki B.A’ya cinsel istismarda bulunduğu için tutukluydu. Adli Tıp, kızın ruh sağlığı raporunu 3 yıldır göndermeyince M.Ü. salıverildi. Bu arada kızcağız üç kez intihara girişmişti.
***
Bazı istatistikler de verelim… Cinsel olaylarda 2010’da 29 bin 616 çocuk mağdur edilmişti. Geçen yıl bu rakam 309 bine çıktı… Tabii bu olayda kabahat bu çocuklarda… Çünkü “çığlık atmasını” öğrenmemişlerdi!
Peki, şu istatistiğe ne demeli? Geçen yıl, 16- 17 yaşında 37 bin 481 kız çocuğu resmi nikâhla evlendirildi. Bunlardan, yaşıtları ile evlenenler yüzde 14.9, kendilerinden 6 yaş büyüğü ile evlenenler yüzde 69.9 ve 11 yaşından büyüklere gelin gidenler ise yüzde 15.2 olarak açıklandı. Birleşmiş Milletler’in Türkiye’de yaptığı bir araştırmaya göre, her 4 gençten biri “rahmin” adını, 10 gençten biri de gebelik süresinin 9 ay 10 gün olduğunu bilmiyor! Çünkü cinsellik Türkiye’de tabu…
Çünkü kadın türban altına sokulunca cinsellik sorunu yaşanmıyor… Çünkü 18 yaşından küçük kız çocuğu baş göz edilince namus kurtuluyor… Okullarda çocuklara cinsellik eğitimi yerine din dersleri verilince, tecavüzler azalıyor mu yoksa yukarıdaki istatistiklerde olduğu gibi artıyor mu?
Yakın Markaj!
Hürriyet gazetesinin 1 Mayıs Perşembe günkü sayısında Umut Erdem imzalı “Tarihi eserlere yakın markaj” başlıklı bir haber vardı.
Haber “Kültür ve Turizm Bakanlığı, geçen yıl yurtdışından iadesi için yakın markaja aldığı tarihi eserlerin listesini açıkladı” cümlesi ile başlıyordu. Meslektaşım her halde bu konuya oldukça uzak… Bu liste yalnızca bakanlığın internet sitesinde değil, yalnızca Türk basınında da değil, yabancı basında da yıllardır yazılıp çizilip tartışılıyor!
Ömer Çelik, Ertuğrul Günay’ın yerine 23 Ocak 2013’te getirildi. Bugüne değin 15 ay geçti. Bu listeyle ilgili tek bir adım bile attı mı? Bakan olmadan önce AKP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı idi.
Çelik kendisini ya “müstakbel Dışişleri Bakanı” diye algılıyor olmalıydı ki, göreve gelir gelmez ya da Başbakan’a şirin görünmek için olsa gerek Suriye konusunda Beşşar Esad’a çatıp durmuştu.
Bu sözlerin arasında hiç olmazsa Suriye’de tahrip edilen ya da yağmalanan komşu ülkenin tarihsel, kültürel, dinsel mirası hakkında bir şey söyleyeceğini sanmıştık. Ama nerede…
Hürriyet’teki haberle aynı gün Akşam gazetesindeki haberde ise, Başbakan’a şirin görünmek için olsa gerek, Çelik’in Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’a çattığı, Feto Efendi hakkında soruşturma isteminden söz ettiği bildiriyordu. Herhalde bu konular bakanlığının asli görevleri arasında olmalıydı.
Sayın meslektaşımdan bir ricam var! Günay ve Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Murat Süslü görevden alındıktan sonra Çelik, acaba 15 aydır bu listedeki hangi eserin geri alınmasını sağladı?
