Adnan Binyazar

Seçkin eğitimciler!

17 Mayıs 2024 Cuma

Eğitimi içine düştüğü tıkanıklıktan, iktidarın atadığı bakan da seçtiği yandaşları da kurtaramaz.

Kurtarıcılar seçkin eğitimciler arasındadır. 

Bilge kisvesine bürünenler hangi düzeyde olursa olsunlar, toplumun geleceğini belirleyecek atılımcı girişimlerin dışında tutulmalı. Onlar, tarihsel gelişmelerin hep ileriye doğru yol aldığını kavrama yeteneğinden yoksun, aydınlığın şafakla başladığını göremeyecek denli de bilgi körüdürler. Güçleri yetse eğitimin kökleşmiş uygulamalarını yıkıp Cumhuriyet döneminin çağdaş kıldığı laik okulları tekkeye çevirecekler.

Oysa Cumhuriyet Devrimi’nin temeli, tarihsel süreç içinde Atatürk daha çocukken atılmıştır. Şöyle ki babası Ali Rıza Efendi, oğlu Mustafa’yı dinsel öğrenim yapan mahalle mektebinden almış, eğitimde çağdaş yöntemlerin uygulandığı o dönemin eğitim atılımcısı Şemsi Efendi’nin okuluna vermiştir.

'ERDEMİN BAŞI DİL'

Kaşgarlı Mahmut 11. yüzyılda, Türkçenin Arapça, Farsça gibi gelişmiş bir dil olduğunu kanıtlamak amacıyla Karaman’ın köylerini, kentlerini yıllarca dere tepe dolaşarak topladığı sözcükleri bir araya getirdiği Divanu Lügatit Türk adlı dört ciltlik sözlüğü kültür dünyamıza armağan etmiştir. Sözlüğün ilk sayfasına da halk ağzından derlediği “Erdemin baş dil” atasözünü koymuştur.

Atatürk de Kaşgarlı gibi, geçmişi geleceğin mantığıyla kavrayan bir devrimcidir. Cumhuriyetin ilanından sonra, Türk Tarih Kurumu’yla ulusumuzun kaynaklarına varışın, Türk Dil Kurumu’yla da dilimizin bugünkü düzeyine varışının yolunu açmıştır.

'OLAYLAR VE GÖRÜŞLER'

Cumhuriyet gazatesinde çoğunlukla bilim insanlarının yazılarına yer verilen “Olaylar ve Görüşler” sayfası, gençler açısından üniversite değerindedir. Eğitim konusunda onlarca kitap yazan öğretmen kökenli Mustafa Gazalcı, o sayfada yer alan “Olsa olsa AKP maarif modeli olur” başlıklı yazısında, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”nin dilini eleştiriyor:

“‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ adıyla sunulan taslak, adından başlayarak dil özeni gösterilmeden Arapçaya, yabancı sözcüklere boğulmuş bir taslak. Sanki kimse anlamasın diye Batı’dan gelen sözcükler yanında Arapça ve Farsça dinsel terimlere de yer verilmiş.”

Soru yanıtlanmalı, gerçek kavranmalı!

Gazalcı, yazsının sonunda “model”i hazırlayanlara şu soruyu yöneltiyor:

“Peki, bunca eğitim uzmanının bu çalışmalardan neden bilgisi olmamış? Çağı yakalamak, öğrencileri aşırı yükten kurtarmak gibi sözler edip laik eğitimden, Cumhuriyetten, Atatürk’ten söz etmemek ne demek?”

Ergin Yıldızoğlu da “Laik Cumhuriyete ölümcül saldırı” başlıklı yazısında gerçeği dile getiriyor:

“Çok açık ki Türkiye, laik Cumhuriyetin son kalesi bilimi, akılcılığı kaybetme noktasına gelmiştir. Artık tehlike bugünden öte, gelecek kuşakları da hedef almaktadır.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ağıt toplumu 13 Aralık 2024
Anılar yumağı 6 Aralık 2024
Fotoğrafı buzlamak 29 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları