UEFA Başkanı Michel Platini 54 ülkenin başkan ve genel sekreterlerinin bulunduğu genel kurula dönüp ak saçlı adamı gösterdi ve “Hiç şüphe yok ki biraz sonra UEFA’ya onursal üye yapacağımız bu adamdan bugünkü dünya futbol liderleri arasında bu unvanı daha fazla hak eden bir kişi yoktur” dedi. Sonra devam etti: “Bu adam bilgeliğin vücut bulmuş halidir ve hatta diyebiliriz ki bilgeliğin ta kendisidir.” Platini tam 25 yıl UEFA Yönetim Kurulu üyeliği yapmış, UEFA’nın Birinci Başkan Yardımcısı ak saçlı adamı sahneye davet ettiğinde Avrupa futbolunun tüm paydaşları ayağa kalkarak alkışladılar.

Son onursal başkan
Kimdir bu ak saçlı adam? Ak saçlı adam ülkesinin son atamayla ve ilk defa seçimle gelmiş federasyon başkanıydı. Üstelik 5 yıl (1992- 97) seçilerek görev yaptığı dönemde tam 3 defa seçim kazanmış bir liderdi. O seçimlerde şimdiki gibi göstermelik değil çatır çatır mücadele ile kazanılmış gerçek demokratik seçimlerdi. Federasyonunda her konuda ciddi bir yeniden yapılandırmaya başlatan yöneticiydi. Örneğin 90’lı yıllarda Avrupa’da bilgi teknolojisini en etkin kullanan ülke federasyonlarının başında geliyordu ak saçlı adamın ülkesinin federasyonu. Ülkesinin 90’lı yıllarda başlayan 2002 Dünya Kupası üçüncülüğü ile taçlanan serencamının baş aktörüydü. Bugün profesyonel kulüplerin temel gelir kaynağı olan naklen yayınlar için ülkesine havuz sistemini getiren kişiydi. Şu an için federasyonun elindeki tüm varlıkları –Levent’teki bina, Beylerbeyi tesisleri ve Riva arazisi– federasyona kazandıran başkandı o. Ülkesinin federasyonun genel kurulu bu ak saçlı adamı 1996 yılında ilk, belki de son onursal başkanı seçti.

Adına hiçbir şey yok
Ve bugün yaşayan ve bu ak saçlı adamın liderliğinde başarıya ulaşmış teknik adamların (biri adına 2 tane), futbolcuların, federasyon başkanlarının (biri sadece 1 ay görev yapmış) adı verilmiş bir sürü tesis varken bu ak saçlı adamın adını taşıyan bir halı saha bile yok ülkesinde. Ülkesinin insanları onu hep UEFA’da ülke çıkarlarını korumadığı için eleştirdiler. Şimdi orada artık ak saçlı adam yok, ülkesinin insanları onun eksikliğini ve değerini belki şimdi anlayacaklar, belki de eğer hatıralarını yazarsa günün birinde.
Vefanın İstanbul’da bir semt adından daha başka bir anlama geldiğini bilen bir insan olarak ben ak saçlı adama diyorum ki: Ülken futbolu için yaptıklarına binlerce teşekkürler ak saçlı bilge adam, teşekkürler Şenes ağabey...