'Avusturya Lisesi ve Nazlıcan Özkan' Konusuna Yanıtlar!

'Avusturya Lisesi ve Nazlıcan Özkan' Konusuna Yanıtlar!

26.06.2012 03:40
Güncellenme:
Takip Et:
\n\n\n

Hangisinden ve nereden başlasam bilemiyorum. Avusturya Lisesinin Nazlıcan Özkana Yaşattıkları başlıklı makaleme o kadar çok destek ve tepki geldi ki, tamamını okuyabilmeniz için kitap yazılır! Bu nedenle en azından hangi kapsama alanında sözler sarfedildiğini aktarmak istedim.\n

\n

Öncelikle şunu belirteyim: Bu konu her ne kadar defalarca medyada işlenmiş olsa da demek ki bu sütunda çıkan bir yazı çok daha etkili oluyor ve o kurumun içinde şimşekler çakabiliyor. Bu yalnızca bir tespit! İşe lise adına, 2010 yılına kadar lisenin müdürlüğünü yapmakta olan Franz Kanglerin iletisinden başlayayım. Herr Kangler, bana ağır sitemlerde bulunan diğer bazı ALliler (Avusturya Lisesi) gibi, önce neden her iki tarafla konuşmadığımı soruyor. Aslında mühim olan bu görüşlerin de duyulması. Çünkü ortada net bir mağdur var. Sonuçta tahminlerimde yanılmamışım. Yazı çıktıktan sonra hatırlattığım iddiaların hiçbirine net bir ret yanıtı verilemediği gibi, bana ulaşan birçok destekleyici bilgi ve anekdot da ALnin bu konudaki zayıf yapısını gözler önüne seriyor. Kangler şunları söylüyor:Nazlıcanın bir güzel sanatlar lisesine geçmek istediğini öğrendiğimizde, kendisini bundan vazgeçirmeye çalıştık. Bu konuyla ilgili olarak annesine birçok kez telefonla ulaşmaya çalıştık ancak aile yaşanan siyasi sorunlar nedeniyle telefonlarını açmadı.” Bu sav, Nazlıcan ve annesi Arzu Durukan tarafından reddediliyor: “Yeryüzünde çocuğunun eğitimini aksatmak isteyecek, yarım kalmasını sağlayacak anne var mıdır bilemiyorum, ama ben o anne değilim. Okul kızımı taciz edince, ben de müdüre hanımla görüşmeye gittim. Bana Çok haklısınız, bu Avusturyalı öğretmenler, ülkelerinin dağ köylerinden gelip Boğazda yaşamaya başlayınca, bizim çocuklarımızı beğenmiyorlar ve eziyet ediyorlar. Biz oralarda öğretmenlik yapsak, onların çocuklarına Nazlıcana yapılan muameleyi yaptırırlar mı? Anında kapıya koyarlar. Ama yapabileceğimiz bir şey yok, Nazlıcanı istemiyorlar dedi. Ben de Ruh sağlığı nedeniyle o zaman daha fazla kalmasın dedim.\n

\n

Burada bir parantez açalım: Mesela Bekir Coşkun isteyerek mi çıktı gazetesinden? Tufan Türenç, kendi arzusu ile mi yazılarına ara verdi? Bunlara inanıp La Fonteni çok seviyorsanız, ekleyecek söz olmaz. Bunlara inanmıyorsanız da o zaman Nazlıcan ve ailesinin başına gelenleri belki görürsünüz! Nazlıcan ise, okulun 2010 Ağustosunda ilk haber çıktığında, savunmasında afallayıp yaşananları kabul ettiğini, daha sonraları kendi kendilerini yalanladıklarını hiç düşünemediklerini söylüyor. Ayrıca Kanglerin, Nazi tavrı olarak gördüğüm olaylara yanıt verirken, “1953 doğumlu öğretmenler hakkında(!) bu lafların söylenmesini eleştirmesini aciz ve komik bir savunma olarak görüyor. Haksız mı? Öncelikle birilerinin acilen ALlilerin, 2012de bu dünyada hâlâ Kemalistler de Naziler de olduğunu kulaklarına fısıldaması gerek!!\n

\n

Benzer savlarla, mezun oldukları liseyi bu işin ortasında savunmaya kalkışanlara da bir yere kadar saygı duyuyorum. Ama onlar da bazen mantıklarını kaybediyorlar: Ayda Zorbozan gibi! Sanmayın ki dünyada en acı olay, Nazlıcanın başına gelmiştir. Nice arkadaşlarım okurken ailelerini kaybetmiş... ve Nazlıcan gibi çarşamba günleri de ailelerini görememiştir.İnsaf artık! Bu mudur okulun seviyesi? ALliler Derneği Başkanı Nurhan Azizoğlu, Nazlıcanın sanki durup dururken kendi arzusuyla ayrıldığını savunurken, bir diğer ALli, M.Mert Halepli, Nazlıcanı suçladıktan sonra bile matematik öğretmeni ile ilgili, kendi başına gelen benzer travmaları aktarmaktan geri kalamıyor! \n

\n

Size bir itirafta bulunayım mi? Bu olay vesilesiyle bana yollananlar arasında bırakın Nazlıcana hak vermeyi, kendi örneklerinden yola çıkarak ALyi topa tutanlar herhalde çoğunlukta! Basında, Yeni Şafaktan Salih Tuna da bana destek verirken, AL camiasından Murat Baktır gibi bazıları isim vermiş:Belki de anne babalarımızın güvenlerini sömürdüler. Hatırladıklarım, özel sınavlardan geçerek seçilmiş onca arkadaşımın o okulda yok olması. Öğrenimlerini başka yerlerde geçirmeleri ve vakit kaybetmelerini takiple geçti. (Kayıp gençlik)”. Okulla davalı olanlar, adını kullandırmadan inanılmaz şikâyetlerini detaylarıyla aktaranlar da cabası. Gerçek demokrat dostum Cüneyt Yüksel ise, okulun mezunlarına sesleniyor:Var mısınız gerçeklerin ortaya çıkması için bu işin üzerine gitmeye?\n

\n

Keşke ALden birkaç kişi de bu kâbusun bir paralel evren kayması olduğunu, bunların yaşanmadığını, kızımızın mağdur edilmediğini, eşyalarının pencerelerden atılmadığını, uzaklaştırılmasının yalnış anlama olduğunu söyleyebilselerdi... Zaten ülkem keşkelerle dolu değil mi?

\n\n

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025