İmamoğlu'nun açıklanması, paranoyayı katlayacak

İmamoğlu'nun açıklanması, paranoyayı katlayacak

27.02.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

CHP, muhalefette geçirdiği uzun yıllar arasında en tarihi dönemeci yaşıyor, belki DP yıllarının sonu hariç… 23 yıldır süren AKP iktidarı, özellikle büyükşehir belediyelerini kaybettikten sonra antidemokratik kararlarını yoğunlaştırdı. CHP ise, bırakın yerel seçimlerin getirdiği bu alandaki iktidar gücünü kullanmanın gururu ve keyfini yaşamayı, günlük ajandasında yalnız baskılar ve kuşatmalarla uğraşır hale düştü. 

Kayyum atama furyası, senaryonun ilk bölümüydü. İkinci bölüm ise, AKP’nin kesin olarak en büyük rakibi olarak gördüğü İmamoğlu’na karşı dört koldan saldırıya geçişiydi. İmamoğlu’na açılan altıncı veya yedinci dava/soruşturma diploması konusunda oldu. Güler misiniz, ağlar mısınız? Tarihin bu detayı hatırlayacağından emin olabilirsiniz.       

CHP bu sefer cumhurbaşkanı adayını bir an önce belirleme yolunu seçti. Bu doğru karardı. Bu kararı 1,5 milyon civarı üyesine sunması ise dört dörtlüktü! Tabii Mansur Yavaş’ın yarışmaktan vazgeçmesi, CHP kurmaylarının gündemlerini yeniden masaya yatırmalarına neden oldu, ama kararlarını değiştirmedi.

BİRDEN FAZLA ADAY OLMASI DAHA ŞIK OLURDU

Size doğruyu söylemem gerekirse, CHP’de adaylıkların tüm üyelerin oy vereceği bir iç seçimden geçeceğini öğrendiğimde, tabii ki ömrünü Demokratik Dijital Devrim Tüzüğü’ne adamış bir insan olarak çok sevindim. Fakat partililerin “20 milletvekili imzası şartı” ile karşılaşmaları hiç beklemediğim bir son dakika engeliydi. Yanlış anlamayın, adaylık filan düşündüğümden değil, partinin tüm üyeleri ile yani halkıyla bütünleşmesini istediğim için… 

Şu anda yasada bulunan Cumhurbaşkanı adayının parlamentoda o partinin grubu tarafından onaylanması şartı, aslında her aday adayı için önceden uygulanacak diye bir düşünce bence olmamalıydı. Çünkü nasıl olsa, seçilecek isim mecliste parti grubundan alkışlarla onay alır ve daha önce yapılan kitlesel seçim de hukuki olarak “parti içi bir nabız anketi” olarak rahatlıkla değerlendirilirdi.

Şayet “Olur mu, o zaman herkes aday olur” diye düşünenler varsa, bilsinler ki 50 oy, 100 oy, 1000 oy, veya 50.000 oy alan başka adayların çıkması seçimi yalnız zenginleştirirdi ve zaten herkesin bildiği gibi seçimi kazanacak olan Ekrem İmamoğlu’nun arkasındaki partinin onay ve seçim rüzgârını daha da güçlendirirdi. Değerli eski milletvekillerinden Dursun Çiçek, 12 imzada kaldı ve verilen süreyi ne yazık ki uzatamadı. Çok adaylı seçim, gerçek bir demokrasi şöleni olurdu.

CHP bütün bu adaylık sürecinde belki çok daha bilgilendirici ve şeffaf olabilirdi. Ama ağır şartlarda yaşananları göz önünde bulundurduğumuzda kimsenin bu süreçte CHP’ye ağır eleştiriler getirmemesi lazım, çünkü parti sanki doğal olmayan bir afet süreci yaşıyor. Önümüzdeki belirsizliklerle ve her türlü riskle dolu süreçte, Parti yolda bekleyen alternatifleri sürekli tartmaya mecbur. Bir yandan güya ülkenin savaşta olmadığı olağan bir süreçten geçiyoruz, ama öte yandan Özgür Özel’in ısrarla vurguladığı sözlere dönersek, “demokrasiye sivil bir darbe girişimi yapıldığı” iddiası gündemimizin bir parçası. Dolayısıyla, CHP yönetimi her sabah uyandığında başına yine hangi taşın düşeceğini, yolların yine o gün hangi ziftle kaplanacağını bilemeden yaşıyor. Bu nedenlerle her CHP’linin 23 Mart’ta o sandığa kararlılıkla gitmesi şart.

AKP’NİN ÖNÜNDEKİ ALTERNATİFLER…

Normalde CHP ancak en geç 9 ay veya bir sene içinde yapılacak bir erken seçime yanaşmayı kabul edebilecekken, AKP bunu reddederek seçimleri yalnız 5-6 ay erkene almayı ve böylece Tayyip Erdoğan’a bir dönem daha kazandırmayı hesaplıyor. CHP’nin ise bunu kabul etmesi tabii ki mümkün değil. Peki o zaman AKP’nin ne planları olabilir? Birinci alternatif, geçen hafta Gelecek Partisi’nden AKP’ye geçen Prof. Dr. Serap Yazıcı Özbudun gibi örnekleri çoğaltmak! Halkın büyük tepkiler vermesine neden olan ve kendisine verilmiş oyların tamamen tersi yönde kullanıldığı bu muhalefetten iktidara milletvekili transferi, bize şu soruyu sorduruyor: Siyasetin etik değerlerini hiçe sayarak, muhalif insanların oyunu alıp o gücü iktidara taşımayı kendine yedirebilecek daha kaç milletvekili bu parlamentodan çıkabilir? Umarım 36 vekil daha çıkmaz! Veya AKP’nin MKYK toplantılarında masaya yatırabileceği bilinen ikinci bir alternatif daha var: DEM Parti’yi ikna ederek, Bahçeli’nin mucitliğinde gelişen yeni Apo açılım ve Kürt sorunu konusunu yalnız milletvekillerini değil, seçmenlerini de ikna ederek kendi aktifine yazdırmak! İYİ Parti’nin de bu sefer 2023 yılından farklı olarak, herhalde CHP’den net olarak değişik bir şey söylemek adına, CHP’nin kararlarından bağımsız hareket etme merakı, tabii ki ana muhalefet partisinin göz önünde bulundurması gereken bir başka olası matematiksel sorun.

Bütün bu olayların ışığında, 23 Mart’ta CHP’nin ve dolayısıyla ana muhalefetin Cumhurbaşkanı Adayı ilan edilmesi beklenen İmamoğlu, her parti ile görüşeceğini ve mitingler yapacağını duyurarak adaylığını ve seçim havasını şimdiden ısıtıyor. Bence aynı zamanda ve hızla bu kampanyayı Avrupa’ya da taşıması lazım. Özgür Özel ve CHP yönetiminin en kararlı şekilde onun arkasında durması ve bunu her yolla şimdiden söylemeye başlamaları, önümüzdeki yakın ve orta vadede, AKP’nin duyduğu İmamoğlu fobisi ve paranoyasını herhalde en az üçle çarpacak. Yani uzun lafın kısası sıcak siyasi gündemler, hayatımızdan yine eksik olmayacak!

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025