Kar ve Kars
Deniz Yıldırım
Son Köşe Yazıları

Kar ve Kars

10.10.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

AKP’nin kuruluş sürecinde iç ve dış koşullar ilginçti; partinin ideologları, her iki konjonktürün çakıştığından dem vuruyordu. İçeride ekonomik kriz halkı yoksullaştırmış, partilere duyulan güven aşınmıştı. Adalet vurgusunu öne çıkararak bu boşluğa oynayan siyasal İslamcı hareket ise yol ayrımındaydı. “Kanlı mı olacak, kansız mı?” söyleminin ve 28 Şubat’ın ardından İslamcı hareket, iktidara gelme taktiğinde ayrışma yaşamaktaydı. Bu taktik ayrışma, Gelenekçiler ve Yenilikçiler bölünmesine yol açtı. Dışarıda da 11 Eylül saldırılarının sonucunda radikal İslama karşı ılımlı İslam modeli arayan Amerikan emperyalizmiyle çıkarları ortaklaştıran Yenilikçiler, içeride iktidar şansı için dışarıdaki konjonktüre göre şekil değiştirdi, “gömleği çıkardı”.

Aynı dönemde Batı’da kültürel alanda ılımlı İslamcı hegemonyayı güçlendiren, güzelleyen ya da buna zemin hazırlayan işler daha da makbul hale geldi. Türkiye’de “askeri vesayetçi, otoriter laikçi güçler” vardı; bunun karşısında da mağdur, demokrat ve Türkiye’yi arzuladığı sivil, demokratik yönetime kavuşturabilecek İslamcılar bulunmaktaydı. Düğmenin yanlış yerden iliklenmesine yol açan bu okumaya Orhan Pamuk’un Kars’ta geçen Kar romanı da epeyce katkı vermişti. Başkaları ne der bilemem, ama o konjonktürde Pamuk’a Nobel Edebiyat Ödülü verilmesinde bu siyasi tablo sunumunun payı bana göre büyüktü.

Yanlış anlaşılmak istemem; Türkiye’de otoriter güçler de, laikliği kendi siyasi ve ekonomik çıkarları uğrunda siyasi bir sömürü aracı olarak kullanan yapılar da oldu. Zaten AKP, bu kesimlerin yarattığı “mağduriyet” hissinin de üzerine bir “Adalet” söylemi inşa etti ve bunu başka kesimlerin adalet özlemleriyle, beklentileriyle uyumlu kılarak sömürdü. Amaca ulaşana kadar elbette.

Fakat zaman geçti, AKP gücü eline aldı. Saray’da düzenini kurdu, laikliğin ruhuna da epeyce Fatiha okudu. Otoriter bir tek adam düzeni için anayasa değişikliği yaptı; yanına da Türkiye’nin gelmiş geçmiş ne kadar otoriter siyasetçisi, partisi, kurumu varsa topladı. 

Sonuç mu?

Ayhan Bilgen’in tutuklanması

Ayhan Bilgen, Kars - Sarıkamış doğumlu bir siyasetçi. Sivil toplumun içinden geliyor. Mülkiye’de okumuş, İslami hareketle ilişkilenmiş. Yine bu hareketle yakından anılan MAZLUMDER’de aktif çalışmış, başkanlık yapmış bir isim. Son olarak HDP’den Kars Belediye Başkanı seçilmişti.

İktidar ve ortakları, özellikle HDP’li belediyelere karşı uzun süredir bir operasyon mekanizması işletiyor. Adı da kayyım: Seçilmişlerin yerine atanmışları geçiren bu mekanizmada henüz dokunulmayan il belediyesi Kars’tı. O yüzden de bir süredir bekliyordum, ne bulunacak ve Bilgen nasıl görevden alınacak diye.

Bilgen, 6 yıl önceki bir soruşturma kapsamında tutuklandı. Yerine vali kayyım atandı, belediye önünde namazla göreve başladı. Görevden alan yönetenler siyasal İslamcılar, yani dini siyasi ve ticari çıkarlar uğrunda kullananlar, görevden alınan kişi de İslami hareket içinden gelen bir isim. Yer de Kars. Ne oldu şimdi o, “laikçi, aydınlanmacı vesayetçiler ve karşısındakiler” arasındaki mücadeleye? Çöktü elbette. Siyasal İslam, kendisiyle aynı duyarlılığa sahip, aynı gelenekten gelen kişilere göre değil, kendisiyle aynı menzilde, aynı denetimsiz iktidar olanaklarından yararlanmak isteyenlere göre bir düzen kurdu. Ölçüsü İslami gelenek değil, iktidara yaramak ya da yaramamak oldu. Siyasal İslamın bu denli dünyevi bir olgu olan “iktidar” hırsına ve maddi dünyanın çıkarlarına teslimiyetinin daha açık özeti var mı? Ayhan Bilgen, bugün AKP’ye katılmış olsaydı, bu dosya yeniden açılır mıydı? Soru çok basit. Teröre, şiddete karşı olmak hepimizin görevi; ancak hukukun, iktidarın ve ortaklarının çıkarlarına göre şekillenmesine karşı çıkmak da yurtseverlik görevi.

Özetle Kars’taki son operasyonlarla birlikte çöken, Kar romanında sunulan ve bir dönem Batı’da da “despotik, Aydınlanmacı güçler karşısında mağdur ve demokrat İslamcılar” algısına epeyce katkı veren yanlış Türkiye siyaseti okumasıdır bir yandan da.

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet’e veda

Cumhuriyet’e veda

Devamını Oku
04.06.2022
‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

Devamını Oku
21.05.2022
Geçim siyaseti, aday siyaseti

Geçim siyaseti, aday siyaseti

Devamını Oku
07.05.2022
Hak mücadelesi

Hak mücadelesi

Devamını Oku
30.04.2022
23 Nisan ve iki halkçılık

23 Nisan ve iki halkçılık

Devamını Oku
23.04.2022
Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Devamını Oku
16.04.2022
‘Sonra hayat devam etti’

‘Sonra hayat devam etti’

Devamını Oku
02.04.2022
Değer mi hiç?

Değer mi hiç?

Devamını Oku
26.03.2022
Savaş ve siyaset

Savaş ve siyaset

Devamını Oku
19.03.2022
Transit

Transit

Devamını Oku
12.03.2022
Savaş (05 Mart 2022)

Savaş

Devamını Oku
05.03.2022
Ukrayna

Ukrayna

Devamını Oku
26.02.2022
Cemre düştü

Cemre düştü

Devamını Oku
23.02.2022
İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

Devamını Oku
16.02.2022
Güneşli Pazartesiler

Güneşli Pazartesiler

Devamını Oku
12.02.2022
En uzun gece

En uzun gece

Devamını Oku
09.02.2022
Çatlak

Çatlak

Devamını Oku
05.02.2022
Rejimin yeni aşaması

Rejimin yeni aşaması

Devamını Oku
02.02.2022
Borç

Borç

Devamını Oku
29.01.2022
‘Siyasetin sonu’

‘Siyasetin sonu’

Devamını Oku
19.01.2022
Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Devamını Oku
15.01.2022
Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Devamını Oku
12.01.2022
Deli İbram Divanı

Deli İbram Divanı

Devamını Oku
08.01.2022
İki ülkeden Türkiye’ye

İki ülkeden Türkiye’ye

Devamını Oku
05.01.2022
Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Devamını Oku
29.12.2021
Kâğıt

Kâğıt

Devamını Oku
25.12.2021
Geçim ve seçim: Şili dersleri

Geçim ve seçim: Şili dersleri

Devamını Oku
22.12.2021
Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Devamını Oku
18.12.2021
Yeni model

Yeni model

Devamını Oku
15.12.2021
Joker

Joker

Devamını Oku
11.12.2021
Milli Görüş partileri

Milli Görüş partileri

Devamını Oku
08.12.2021
Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Devamını Oku
04.12.2021
Birincil ittifak

Birincil ittifak

Devamını Oku
01.12.2021
Oblomov’dan Don Kişot’a

Oblomov’dan Don Kişot’a

Devamını Oku
27.11.2021
‘Yoksulluk Kader Olamaz’

‘Yoksulluk Kader Olamaz’

Devamını Oku
24.11.2021
Labirent

Bir intiharın genel provası

Devamını Oku
20.11.2021
Akışına bırakmak

Akışına bırakmak

Devamını Oku
17.11.2021
Kalabalığa kaçış

Kalabalığa kaçış

Devamını Oku
13.11.2021
Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Devamını Oku
10.11.2021
Truman kaçışı

Truman kaçışı

Devamını Oku
30.10.2021