O satıh bütün vatandır
Deniz Yıldırım
Son Köşe Yazıları

O satıh bütün vatandır

07.08.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Emperyalizm, gerçekten de kapitalizmin ileri aşamasıdır. Doğrudan tankla topla açık işgale ve yerleşmeye dayalı klasik sömürgecilikten farklı olarak, büyük ekonomik tekellerin hâkimiyetine yaslanan yeni bir sömürgecilik biçimi getirir. Bu, klasik sömürgeci yöntemlerin ortadan kalktığı anlamına gelmez. Aksine, yeni pazarlar, yeni ekonomik sömürgeler, zorun, şiddetin, askeri tehdidin gölgesinde elde edilir.
Dünyadaki en büyük, en kârlı tekellere sahip Amerika Birleşik Devletleri’nin aynı zamanda dünyada açık ara en fazla askeri harcama yapan devlet olması tesadüf müdür? Tank, top, tüfek, uçak ve füze himayesinde tekeller bütün dünyaya yayılır. Sana ürettirmeyecek ki, tekellerin pazarı genişlesin. Kimi yerde işgalle yaptırır kimi yerde yasayla. Şekerde, tütünde bunu yaşamadık mı?
Öyleyse emperyalizmin temel arzusu, en az masraf ve maliyetle en çok kazancı bir başka ülkeden elde edebilmektir. Bunun için de, kazanç sağlamaya gittiği ülkede kendisine bu ortamı sağlayacak bir iklim ve iktidar arar.
Teoriden pratiğimize gelelim şimdi: Çanakkale’de maden sahaları açan Kanadalı Alamos Gold şirketinin internet sitesinde Türkiye’deki altın madeni projesinin “çok düşük maliyetle çok yüksek getiri” sağlayacak bir proje olduğu ilan edilmiş. Yani ballı kaymak. Tankla, topla, tüfekle mi elde etti bunu? Kim sağladı sizce bu imkânı?
Kanada’daki elçiliğimizin sitesinde yer alan şu itirafa bakalım bir de: “Ülkemizdeki en büyük altın üretimi yapan madenler, Kanadalı maden şirketleri ve ülkemizdeki ortakları tarafından işletilmektedir.”
Konu sadece Çanakkale değil. Uşak’ta, Kayseri’de, Erzincan’da da Kanadalı şirketler var.
Bu şirketler her türlü teşviki alıyor; istedikleri yüksek getirinin garantisini görmeden yatırım da yapmıyorlar. Yargı kararları, hukuk, ÇED raporları mı? İç hukuk onlar için ya çoğu zaman geçersiz ya da kılıfına uyduruluyor. Sonuçta her şey bir kararnameye bakmıyor mu yeni sistemde?

Yerlilik, yabancılık
Kaldı ki konu sermaye ve kârlılık olduğunda işin ne yerlisi kalıyor ne de yabancısı. Küresel sömürgeci ekonomi, gittiği yerlerde mutlaka taşeronlar yaratıyor, kendisi dışındaki “yerli” sermaye aktörleriyle işbölümü içine giriyor. Niye? Hem bu firmalarla bürokrasideki, lisans süreçlerindeki aksamaları giderip hızlandırmak; hem de tepkilerin doğrudan kendilerine yönelmesini önlemek için. “Ekmekten size de pay düşüyor” diyorlar özetle; pastanın büyüğünü kapıp götürürken elbette.
Ne diyordu Alamos Gold CEO’su? “Türkler taş taşımakta çok iyi; hafriyat işlerini onlara gördürüyoruz.” “Yerli-yabancı” kaynaşması, inşaat ve madencilik aracılığıyla sağlanıyor bir noktada. Böyle bir işbölümü oluşmuş bile.
Diğer yandan Erzincan çöpler madeninde Çalık Holding ile Kanadalı Alacer Gold ortaklığı var. Aslan payı Alacer’de. Bu ortaklığın Türkiye’nin altın üretiminin üçte birini gerçekleştirdiği yazıyor arşiv haberlerde. 2015’te bu madenin en büyük devlet teşvikini aldığı da kayıtlı. Ayrıca aynı iki firma, Munzur Dağları’ndan çıkarılacak altın işinde de ortaklaşıyor. Demek ki Kanadalı firmalar siyasetle iyi geçinip maliyetleri daha da düşürebilmek için de bu tür ortaklıkları tercih ediyor.
Kapı bu kadar açıksa kim girmek istemez ki? Sorun sadece “Kanadalı firmalar” mı bu durumda? Emperyalizme karşı mücadele, sadece “dış”a karşı bir mücadele programı mı ayrıca?
Hal böyle; demem o ki memleketin taşına toprağına, “ırmağının akışına” sahip çıkmak da öyle kuru sloganla olmuyor. Nerede durduğunuzla, kimlerin önünü açtığınızla, hangi toplum kesimlerini korurken, hangi toplum kesimlerini yok saydığınızla, nelere bağırıp nelere sessiz kaldığınızla ölçülüyor. Betonseverlikle vatanseverlik arasında derin ekonomik program farklılığı bulunuyor. “Yerlilik” ve “millilik” hikâyesi ise, küresel-yerel madencilere sağlanan imtiyazlar açığa çıktıkça çözülüyor.
Ne yapmalı? 1921 senesi; emperyalizmin üzerimize saldığı unsurlar Ankara’ya doğru ilerliyor. Kimi mevziler kaybedilmekte, askerin moral seviyesi düşüyor. Atatürk, o meşhur cümleyi bu ortamda kurdu: “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.” Dupduru bir dille güne uyarlayarak açıklar Ceyhun Atuf Kansu bu sözü: “Senin vatanın, savunduğun çizgi değildir. Koca bir bahçedir ve uçsuz bucaksız bir topraktır ki, her yerinde durup direneceksin.” Yani vatan her yerdir; sadece sınırların değil; madenin de, toprağın da, ağacın da, suyun da savunulması gerekir.
Vatanseverliğin kamucu programı budur. Öyle lafla, sloganla olmaz.

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet’e veda

Cumhuriyet’e veda

Devamını Oku
04.06.2022
‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

Devamını Oku
21.05.2022
Geçim siyaseti, aday siyaseti

Geçim siyaseti, aday siyaseti

Devamını Oku
07.05.2022
Hak mücadelesi

Hak mücadelesi

Devamını Oku
30.04.2022
23 Nisan ve iki halkçılık

23 Nisan ve iki halkçılık

Devamını Oku
23.04.2022
Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Devamını Oku
16.04.2022
‘Sonra hayat devam etti’

‘Sonra hayat devam etti’

Devamını Oku
02.04.2022
Değer mi hiç?

Değer mi hiç?

Devamını Oku
26.03.2022
Savaş ve siyaset

Savaş ve siyaset

Devamını Oku
19.03.2022
Transit

Transit

Devamını Oku
12.03.2022
Savaş (05 Mart 2022)

Savaş

Devamını Oku
05.03.2022
Ukrayna

Ukrayna

Devamını Oku
26.02.2022
Cemre düştü

Cemre düştü

Devamını Oku
23.02.2022
İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

Devamını Oku
16.02.2022
Güneşli Pazartesiler

Güneşli Pazartesiler

Devamını Oku
12.02.2022
En uzun gece

En uzun gece

Devamını Oku
09.02.2022
Çatlak

Çatlak

Devamını Oku
05.02.2022
Rejimin yeni aşaması

Rejimin yeni aşaması

Devamını Oku
02.02.2022
Borç

Borç

Devamını Oku
29.01.2022
‘Siyasetin sonu’

‘Siyasetin sonu’

Devamını Oku
19.01.2022
Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Devamını Oku
15.01.2022
Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Devamını Oku
12.01.2022
Deli İbram Divanı

Deli İbram Divanı

Devamını Oku
08.01.2022
İki ülkeden Türkiye’ye

İki ülkeden Türkiye’ye

Devamını Oku
05.01.2022
Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Devamını Oku
29.12.2021
Kâğıt

Kâğıt

Devamını Oku
25.12.2021
Geçim ve seçim: Şili dersleri

Geçim ve seçim: Şili dersleri

Devamını Oku
22.12.2021
Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Devamını Oku
18.12.2021
Yeni model

Yeni model

Devamını Oku
15.12.2021
Joker

Joker

Devamını Oku
11.12.2021
Milli Görüş partileri

Milli Görüş partileri

Devamını Oku
08.12.2021
Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Devamını Oku
04.12.2021
Birincil ittifak

Birincil ittifak

Devamını Oku
01.12.2021
Oblomov’dan Don Kişot’a

Oblomov’dan Don Kişot’a

Devamını Oku
27.11.2021
‘Yoksulluk Kader Olamaz’

‘Yoksulluk Kader Olamaz’

Devamını Oku
24.11.2021
Labirent

Bir intiharın genel provası

Devamını Oku
20.11.2021
Akışına bırakmak

Akışına bırakmak

Devamını Oku
17.11.2021
Kalabalığa kaçış

Kalabalığa kaçış

Devamını Oku
13.11.2021
Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Devamını Oku
10.11.2021
Truman kaçışı

Truman kaçışı

Devamını Oku
30.10.2021