Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

ABD'nin Siyasal İslamlaTehlikeli Dansı - IV

06 Eylül 2011 Salı
\n

Aslında gerek İslam düşünürleri, gerek çağdaş ulema, gerekse İslam dini üzerinden siyaset yapan politikacılar ve her türlü İslami örgütlerin (terör örgütleri dahil) temsilcileriİslamsözcüğünün önüne herhangi bir sıfat getirilmesine karşıdır:

\n

Siyasal İslamnitelemesini bunun için sevmezler

\n

Ilımlı İslamdeyişine de karşıdırlar.

\n

Hele hele Laik İslamonlar için bir zıtdaş, bir araya gelmesi olanaklı olamayan iki nitelikten oluşan bir oksimorondur.

\n

Pek doğal olarak İslami terörsıfatı da bütün bir dini töhmet altında bıraktığı için asla kabul edilemez.

\n

Bu görüşü savunanlar dünya üzerindeki farklı uygulamaları, En hakiki İslam uygulaması benim yorumum veya yaptığımdıranlayışı çerçevesinde açıklar ve pek doğal olarak kendi uygulamaları dışındakileri reddeder.

\n

Ama bu reddediş, ne İslam adına teröre başvuran örgütleri durdurur

\n

Ne İrandaki Şii esaslı din devletini etkiler

\n

Ne Suudi Arabistanın Sünni (Vahhabi) uygulamasını değiştirir

\n

Ne de Libyada bir zamanlar egemen olan Kaddafinin milliyetçi ve sosyalist aromalı diktatörlüğüne söz geçirir.

\n

Bütün bu değişik, farklı ve hatta birbirine rakip olan İslami siyaset uygulamalarını belirleyen tek değişken devlet gücüdür”.

\n

Her ülkede, yönetim gücünü elinde bulunduran, devleti yönetenlerin anlayışı egemen olur.

\n

Türkiyede de durum farklı değildir:

\n

Nitekim Prof. Hayrettin Karaman da demokratik, laik bir devlet yapısının içinde, Müslümanların laik yaşam biçimine tahammül etmegerekçelerini açıkça devletin bu düzenine bağlamıştır.

\n

***

\n

Benim Siyasal İslamdeyimi ile kastettiğim, hem İslami ilkelere göre siyaset yapanlar, hem de terör dahil her yolu kullanarak bu devlet yapısınıele geçirmeyi ve kendi isteklerine göre düzenlemeyi hedefleyenlerdir.

\n

Sanıyorum bu amaçlarını terör yoluyla gerçekleştirmek isteyenlerin yanlışlığı ve hem kendilerine, hem de Müslümanlığa ve Müslümanlara verdiği zararlar üzerinde fazla bir tartışma yoktur; küçük bir azınlık dışındaki pek çok Müslüman da bu tür terör eylemlerini lanetlemektedir.

\n

Sorun, demokrasi içinde ve insan hakları bağlamında örgütlenen Siyasal İslami Hareketler açısından ortaya çıkmaktadır:

\n

Ne yazık ki bu konuda, Türkiyeden başka demokratik rejime sahip bir Müslüman toplum olmadığı için, ülkemiz hem öncü, hem model, hem de bir anlamda deney tahtası olmaktadır.

\n

Ama Türkiye dışındaki ülkelerde, özellikle Arap Baharıdenilen olayları yaşayan, Mısır, Libya, Tunus ve benzeri ülkeler için bir genelleme yapılabilir:

\n

Bu ülkelerdeki diktatörlerin yıkılması hiçbir anlamda yerlerine demokratik bir rejimin geleceğini göstermez:

\n

Çünkü demokrasi, sınıfsal (belli bir endüstrileşme düzeyi ve bu düzeyin yarattığı sermaye ve işçi sınıfı) ve kurumsal (serbest ve şeffaf seçimler, medya özgürlüğü ve benzerleri) önkoşullar olmadan içerden baskıyla da dışardan işgalle de kurulamaz:

\n

İşte Mısır, Mübarek gitti, demokrasi değil, askeri rejim geldi.

\n

İşte Irak, demokrasi getiriyorumdiyen ABDnin işgali sadece kan ve gözyaşı, bölünmüş bir ülke yarattı.

\n

İşte tam bu noktada ABDnin Siyasal İslamla tehlikeli dansı ortaya çıkıyor:

\n

Artık arkasında ABD parmağının olduğu resmen onaylanmış olan Arap Baharıayaklanmaları, Demokrasiadı altında zaten diktatörlükle yönetilen ülkelerde yeni bir totaliter diktatörlüğün zeminini hazırlıyor gibi görünüyor

\n

Çünkü bu ülkelerdeki en büyük örgütlü güç, hangi isim altında olursa olsun, Siyasal İslamın temsilcisi olanlardır.

\n

İran, Afganistan, Gazze, Irak, burada işaret ettiğim tehlikeli dansın olumsuz sonuçları olarak en somut örneklerdir.

\n

Aynı biçimde Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi ülkelerdeki İslami diktatörlüklere tam destek verilirken, Ilımlı İslammodeli bu ülkeler için asla gündeme getirilmezken, Türkiye gibi demokratik ve laik rejimini zor da olsa yürütmeye çalışan bir ülkeye Ilımlı İslamdayatması, hiçbir biçimde akla, mantığa, tarihe, reel politikaya ve gerçeklere uymamaktadır.

\n

Huntingtonun abuk sabuk düşünceleriyle, Türkiye demokratik ve laik bir rejimden koparılarak, bir İslam devletine dönüştürülmek ve bu böylece Arap Âleminin, ABD kontrolündeki lideri yapılmak isteniyorsa, böyle bir projenin olanaklı olmadığı bilinmelidir

\n

Bırakın Türkiyeyi, en başta Arap Âlemi böyle bir yanlış projeyi kabul etmez.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları