Kanser!
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

Kanser!

16.05.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Dünyayı kendimizden ibaret saymak gibi garip bir özelliğimiz var. Ülke içindeki sorunlar hepimizi esir alıyor, oysa bunların yerküreyle ne denli ilgili olduğunu bilecek iletişim olanaklarına sahibiz, yine de zaaf gösteriyoruz. Dünya basını, bölgemizde yakında çıkacak olan savaşı yazmaya başladı. Gerçi Ortadoğu coğrafyası adı konmamış düşük ölçekli savaşlara alışık. Ancak sözü edilenin çapı büyük!
Her ne kadar Trump yalanlasa da, ABD asker, silah sevkıyatına başlayacaktır yakında. Başkanlık süresi dolmadan, her meczup lider gibi, adını tarihe yazdıracak, serüven arayacaktır Trump. Üstelik kapitalizm yeni krizini aşmak için savaş fırsatını asla kaçırmaz. ABD, İran’a yönelik yaptırımları artırdı, askeri müdahale olasılığı her an güçleniyor.

Biz ne vaziyetteyiz
Kasası tam takır olmuş, her açıdan dışa bağımlı Türkiye açısından zor günler. Rusya ile ilişkileri diri tutup, bölgede ayakta kalmak arayışında Türkiye; öte yandan ABD/NATO kıskacı altında sıkışmış vaziyette.
Rusya belleği diri, unutmayan bir ülkedir öteden beri. Türkiye’ye güvenmediğini de defalarca dile getirdi. Türkiye’nin atacağı/ atmayacağı her adım yazgısını belirleyecek. Günlük, tepkisel tavırlarla yönlenen, bir adamın iki dudağı arasına sıkışan dış politika tehlike sinyalleri veriyor. Rusya kararlı İran’ı düşürmemek konusunda; eğer Türkiye “Astana Mutabakatı”ndaki tutumunda yalpalarsa ağır fatura ödeyecektir.
İran’la ticareti sürdürmek anlamına gelen ambargo özerkliği artık yok. ABD, “taraf olmayan bertaraf olur” dedi. S-400’lerle ilgili alımın durdurulması için uyarı yaptı. İleti açık: “Rusya ve müttefiklerinden uzak dur”. Soru şu: Türkiye çoklu diplomasi götürebilecek güce sahip mi peki?

İdlib!
Suriye ordusu toprak bütünlüğünü sağlamak için mücadeleye devam ediyor ve kazanıyor. Küresel destekle yaratılan ÖSO benzeri yapılar, cihatçı gruplar, başıboş biçimde, can havliyle sağa sola tehditler savuruyor. ABD’nin bu grupları yeniden yüreklendirdiği anlaşılıyor, üstelik onlara yönelik müdahaleyi, garip ama savaş sebebi sayacak halde!
Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olacağını, üstelik devletin laik yapısının korunması gerektiğini vurgulayarak yazılı hale getirdi. Kendi toprağı için mücadele eden Suriye’ye hangi tezlerle İdlib’de dur diyecek o halde? ABD istedi diye, dün söylediğini bugün yutacak mı?
Sınırımıza doğru kaçan cihatçılar “açın kapıyı” diye bağırıyor, yarın içimizde olacaklar. Savaştan kaçan günahsız insanlar da sığınmak için yardım isteyecek bizden. Türkiye ne nüfus yapısı olarak, ne iktisadi, ne de siyasal açıdan bu yüke hazır değil. Yılların getirdiği yanlışların son perdesi oynanıyor.

Mızrak çuvala sığmıyor
Kimi iktisatçılar ülkenin çoktan battığını söylüyor. İhtiyatlı olanlar bile “bayram ikramiyesini ödeyecek para yok” diyor. Bu koşulları ilişkide olduğumuz her devlet bilir. Güçsüz yakalandınız mı siyasal bedel ödersiniz. Ciddi bağımsızlık, varlık sorunuyla karşı karşıya Türkiye.
İçeride kutuplaşma ile vaziyeti idare eden iktidar, toplumun büyük kesimini kandırmak/korkutmak/sindirmek yoluyla hükümranlığını sürdüremeyeceğini sezmiştir umarım. Saray ve çevresinden sokak nasıl görünür bilemem, ancak tarihi bir dönemeçte olduğumuz kesin.
Bir yanım “bu ülkenin devlet geleneği sorumluluk sahibidir” tezine katılmak istese de, memleketi ilkokul mezunu bir imama teslim ederek ne hale getirdiklerini düşününce iyimser olamıyorum. Kibir ve hırsa kapılan her hükümran önce zorbalaşır, ardından da halkını felakete sürükler.

Her şey güzel olur mu?
Eskiden kör topal meclisi vardı ülkenin. Vicdan sahibi hâkimleri vardı. Ölçü vardı, kurallar vardı. Şimdi hiçbiri yok. İstanbul seçimi önemli, iktidar bunu güven oylaması olarak algılıyor, haklı da! Buradan çıkacak sonuç, hızla bize özgü (!) başkanlıktan vazgeçmek için fırsat olmalıdır. Yetmez, yeni anayasa gerekir. Seçim barajı yıkılmalıdır, herkes kendi olarak yer alacağı bir mecliste toplanmalıdır.

Kime söylüyorum!
Bu satırları yazdığım sırada, herifin teki elindeki hurmayı Cübbeli Ahmet’e uzatıyor, o da tükürükleyip, dişliyor, adama veriyor. Herifte bir sevinç, iştahla yiyor elindekini!
Siyasal İslam insanlığın kanseridir! Asıl mesele budur!  

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020