Gülengül Altınsay

Saygısızlıkta şampiyonuz

19 Kasım 2015 Perşembe

Fatih Terim şaşkın; “Ölmüş insanlara saygı duruşu yapıyoruz. Bir dakika sabredemiyorsunuz. Sonra dışarı gittiğimizde bunu izah edemiyoruz. Yunanistan milli marşına ıslık nereden çıktı arkadaşlar, ne oldu bize” diyor… Buraya nereden geldiğimizi ve bu tarz hareketlerin nereden çıktığını hemen söyleyeyim: Saracoğlu’nda oynanan İsviçre playoff maçından beri…
Finallere gitmek için Türkiye’nin kazanmak zorunda olduğu bu maçla birlikte yabancılara karşı her türlü şiddet, baskı ve saygısızlık açıkça mubah görülmüş ve başta TFF olmak üzere bütün yetkililer tarafından örgütlenmişti.
Bunu en iyi o zaman Milli Takım’ın başında olan Fatih Terim bilir. “Neden ve nasıl böyle olduğumuzu” en iyi anlatacak kişi de o. Yani “ne zaman böyle olduk” sorusunun cevabı açık. Bizden olmayanı düşman olarak işaret ettiğimizden beri. Asıl aynı ülkenin vatandaşlarını bile hor gördüğümüzden, ayrımcılık yaptığımızdan beri. Her türlü baskıya, kaybedeceklerimizi düşünüp eyvallah dediğimizden beri. Çünkü öyle pat diye bir günde gelmedik biz bu günlere. O zaman şimdi birden bire şaşırmak niye?

Kime bu nefret
Hiç bir kesimden; başta Medya’dan, TFF’den, siyasi iktidardan doğru dürüst bir tavır alınmadı bu tarz ayırımcı, ırkçı, cihatçı söylemlere. Ve tribünler bazı kesimlerin kinlerini kustukları gösteri alanına döndü. Bursa’da bir Diyarbakır maçı hatırlıyorum: tüm stat Türkiye bayraklarıyla kaplanmıştı. Tekbir sesleri, “Şehitler ölmez vatan bölünmez” ve “PKK dışarı” bağırışları altında Kürt oldukları gerekçesiyle konuk taraftarlara saldırıldı.
Son olarak Konya’da, Ankara katliamının ardından oynanan İzlanda karşılaşması öncesinde yaşananlar… Saygı duruşunda -ki ölen insanlar bizim insanlarımızdı-, saygısız, ayrımcı, insanlıktan nasibini almamış sloganlar atıldı, ıslıklar, tekbir sesleri arasında.
Kimseden bırakın önlemi, çıt bile çıkmadı. Zaten otoriteye rağmen öyle bir tablo oluşturulamazdı. Tribünlerde, barışa davet eden, savaşa karşıtı sloganların ve pankartların bile siyasi slogan kapsamına alınıp cezalandırıldığı düşünülürse.

Geç kaldık
Herkesin fikri kendine. Kimse kimseye benim gibi düşün diyemez demokratik ortamlarda. Ama bizde farklı düşünene hiç tahammül kalmadı artık. Tribünlerin boşalma nedenlerinden biri de bu. Toplumdaki ayrışma tribünlere de sıçramış durumda. Son Yunanistan maçında hem de bir dostluk maçında güya maç izlemeye gelenlerin davranışlarına bakın. Yunanistan milli marşını ıslıklayarak milli olduklarını sanan bir güruh. Belli ki, tribünler boş kalmasın diye birileri tarafından örgütlenip doldurulmuşlar tribünlere. Bunun adı milliyetçilik filan da değil. İnsanlık hiç değil. Nasıl mı? Korka korka taviz vere vere geldik bu hale. Artık şaşırmış gibi bakıp bu olanları ayıplamak yetmez.
Fatih Terim’in en son yapılan saygısızlığa tepki göstermesi geç de olsa olumlu bir hareket. Ne var ki biz aynı hareketi bundan böyle puan mücadelesi vereceğimiz maçlarda ya da kaybettiğimiz maçlarda da bekliyoruz kendisinden.
Tabloya bakınca ipin ucu kaçtı gibi görünse de her zaman bir umut vardır, olmalıdır değil mi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şimdi ders zamanı 5 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları