Emeğin bayramı ve sorunları
Mehmet Şakir Örs
Son Köşe Yazıları

Emeğin bayramı ve sorunları

29.04.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

İnsan ve insan emeği, hayatın olduğu gibi ekonomi alanının da olmazsa olmazıdır. Bilişimde ve teknolojide yaşanan tüm gelişmelere ve yeniliklere karşın, insan ve insan emeği, üretimdeki işlevini, önemini korumaktadır. İnsan yaratıcıdır, üretkendir; emek anlamlıdır, değerlidir. İşte 1 Mayıs, tüm dünyada, yaratıcı-üretici emeğin, emekçinin, tüm çalışanların bayramıdır. Biz de bu anlamlı günü, içtenlikle yürekten kutluyoruz.

Biz ve bizim kuşağımız, “Emek en yüce değerdir” şiarıyla yetiştik. Bu nedenle de emeği, emekçiyi her daim önemseriz. Yıllardır bütün dünyada “emeğin bayramı” olarak kutlanan 1 Mayıs’ın ülkemizde kutlanması, kalıcılaşması ve kitleselleşmesi hiç de kolay olmamıştır. Bu uğurda çok çileler, sıkıntılar çekilmiştir. Genç bir delikanlı iken İstanbul’da yaşadığımız 1 Mayıs 1977 katliamını, aradan yıllar geçmesine karşın unutamayız.

1 MAYIS’IN ÖYKÜSÜ

İşçi bayramının evrensel mücadele öyküsü 1886 yılına kadar uzanır. O yıllarda Amerika’da iş gününün 8 saat olması amacıyla gösteriler yapan işçilere ateş açılması, çok sayıda işçinin ölümüne yol açar. Gösteriler büyür ve yaygınlaşır. 1889 yılında toplanan İkinci Enternasyonal, 1 Mayıs’ı uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kabul eder. Sonraki yıllarda da işçilerin haklarını elde etmesiyle birlikte bu gün bir bayrama dönüşür.

1 Mayıs, bütün dünyada, o yıllardan bu yana “emeğin ve emekçinin bayramı” olarak kutlanmaktadır.

Günümüz koşullarında en anlamlı 1 Mayıs kutlamasının, işçilerin güncel sorunlarının ve taleplerinin gündeme taşınarak olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle de çalışanların en yakıcı sorunlarına dikkat çekmek istiyoruz.

KRİZİN FATURASI

Ülkemiz ve halkımız zorlu bir dönemden geçiyor. Dar ve sabit gelirli kesimler, yaşanan ekonomik krizden/buhrandan alabildiğine etkileniyor. Ekonomik yıkımın altında en çok kalan ve ezilenler de emek kesimleri oluyor. Kısacası, ekonomik krizin faturası emekçilere, emeklilere, dar gelirlilere, yoksullara çıkıyor.

Başını DİSK’in çektiği 1 Mayıs bileşenlerinin “1 Mayıs 2025 Bildirgesi”nde bu durum şöyle anlatılıyor: “Biz hayat pahalılığına, yoksulluğa, işsizliğe, geleceksizliğe mahkûm değiliz. Biz, ürettiğimiz değerlerin hepimizi insanca yaşatmaya yeteceğini biliyoruz. Yeter ki ürettiğimizi adaletli bölüşelim; yeter ki az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın; yandaş şirketlerin vergileri sıfırlanmasın. Yeter ki ülkeyi yönetenler siyasi rakiplerini alt etmek için ülkenin döviz birikimini bir gecede harcamasın.”

EMEKÇİNİN DURUMU

Emek kesiminin yaşadığı ekonomik sıkıntıların yanı sıra, günümüzdeki en önemli sorunu örgütsel ve siyasal zayıflıktır. Ülkemizde yaşanan darbeler ve ekonomi-politik zorluklar nedeniyle, emeğin gücü ve ağırlığı zayıflamıştır. İşçi sınıfı, sendikal ve siyasal alanda nicelik ve nitelik açısından oldukça kan kaybetmiştir. Çalışma hayatındaki gelişmeler, mavi yakalıların yanında beyaz yakalılar gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Emek ve emekçi kavramları günümüzde görece nitelik değiştirmekte ama mücadele ortaklaşmaktadır.

1 Mayıs bildirgesinde bu konuda da şunlar ifade ediliyor: “Biz barış içinde kardeşçe yaşamasını, adaletli biçimde bölüşmesini biliriz; yeter ki koltuğunu, servetini ve sömürü düzenini korumak için birileri gölge etmesin, ayrımcılık yapmasın. Biz çocuklarımıza umutlu onurlu bir gelecek bırakabiliriz; yeter ki çocuklarımız okullarına aç gitmesin.”

‘BİZ KAZANACAĞIZ’

Bugünlerde 600 bin kamu işçisini kapsayan toplu iş sözleşmesinin görüşmeleri devam ediyor. Geçim koşullarının ağırlığı altında bunalan kamu işçisinin gözü kulağı bu sözleşmede. Ama içinde bulunulan ortam ve iktidarın tutumu, doğrusu işçinin mağduriyetinin giderileceği umudu vermiyor. Tam tersine ancak mücadele ile kazanımlar elde edilebileceği gerçeği ile yüz yüze geliyorlar.

1 Mayıs ve mücadele alanları; kamuözel, beyaz-mavi yakalı ayrımı yapmadan tüm çalışanları bekliyor. Emekçiler, emek dünyası ve emekten yana olanlar, bu yıl da 1 Mayıs çağrısına kulak vermelidir: “1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde ülkemizin dört bir yanındaki meydanlarda tek bir slogan etrafında bir araya gelelim: Biz kazanacağız!”