Küresel kapitalizmin neden olduğu ve otoriter siyaset anlayışlarının daha da ağırlaştırdığı iktisadi ve siyasal bunalımlar, bütün dünyada katmerlenerek devam ediyor. Haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik ve gelir dengesizlikleri artıyor. Sınıfsal, sosyal ve kültürel ayrışmalar derinleşiyor.
Dar gelirli, yoksul ve mağdur geniş toplumsal kesimler, sorunlarına çözüm arıyorlar. Otoriter siyasal anlayışların sorunlarına çözüm olmadığının, tam tersine sorunları daha da ağırlaştırdığının ayırdına varıyorlar. Dolayısıyla yeni arayışların ve umutların peşine düşüyorlar.
UMUT HAREKETİ YARATMAK
Biz, son dönemde ülkemizde yürütülen demokrasi mücadelesini doğrusu çok önemsiyoruz. Önümüzdeki süreçte, Türkiye’de yaşanacağına yürekten inandığımız demokratik değişimin ve dönüşümün; uluslararası siyasete yeni, farklı, özgün ve olumlu bir siyasal örnek sunacağını düşünüyoruz.
Günümüzde oluşturulacak ve giderek daha da güçlenecek bir umut hareketiyle, “tek adamlık” olarak tanımlanan yönetsel sistemden vazgeçilerek eninde sonunda ülkemizde parlamenter sisteme geçişin gündeme geleceğini ve bunun hayata geçirileceğini öngörüyoruz.
GÜVEN OLUŞTURMAK
Böylesi bir süreçte, “yeniden inşa” başat hedeftir, temel yöntemdir. Ülkemizin iktisadi, siyasal ve yönetsel yapılanması; Cumhuriyetin ikinci yüzyılına yakışacak şekilde, tüm demokratik kurumları ve kuralları ile yeniden inşa edilmelidir. Bunun için geniş toplumsal kesimlerin ortaklaşması sağlanmalı ve halkın güveni, desteği kazanılmalıdır.
Bu bağlamda, Aydınlanmadan, demokrasiden ve toplumcu politikalardan yana tüm kesimlerin iş ve güç birliği yapması, dayanışması önemlidir, anlamlıdır ve değerlidir. Halktan yana/halkçı birliktelikler mutlaka başarıya ulaşacak ve hem ulusal hem de uluslararası alanda güzel bir başarı örneği oluşturacaktır.
HALKÇI SİYASET
Başta ana muhalefet CHP olmak üzere siyasal muhalefetin, önümüzdeki süreçte, halktan yana politikaları öne çıkarması gerekiyor. Günümüzde halkın önemli bölümü, derin ekonomik-sosyal sorunların burgacındadır. Muhalefetin siyaset üretmesi ve yurttaşın temel sorunlarına çözümler hazırlaması öncelikli olmalıdır.
Yurttaş muhalefetten kendisine sahip çıkmasını ve yaşadığı sorunlara çözümler bulmasını bekliyor. Bunun yolu da halk için ve halktan yana siyasetten geçiyor. ABD’nin New York kentinde sosyalist aday Mamdani’nin başarısının altında da bu gerçeklik yatıyor. Onun Müslüman ya da göçmen olmasından çok, siyasal-sosyal ve sınıfsal yaklaşımları öne çıkıyor. Sınıfsal siyaset kimlik siyasetini aşıyor. Bir kentte elde edilen yerel başarı bütün dünyada etkileşim yaratıyor.
YEREL-ULUSAL-EVRENSEL
39. olağan kurultayını toplamaya ve yeni programını tanıtmaya hazırlanan CHP’nin, halkla buluşmasının temel ve öncelikli alanı yerel yönetimlerdir. Başta büyük kentler olmak üzere ülkenin önemli bölümü CHP’li başkanlarca yönetilmektedir. Bu başkanların büyük bölümü de şimdiye kadar yerelde etkili çalışmalar yaptılar ve muhalefet için önemli referans oluşturdular.
İktidarın muhalif yerel yönetimleri kuşatması ve etkisizleştirmeye çalışması elbette boşuna değildir. Muhalefetin yerelden merkezi iktidara yürümesi engellenmek istenmektedir. Ancak muhalefet, yereldeki etkinliğini ulusal ve evrensel politikalarla buluşturarak siyasal ağırlığını daha da artırabilir ve ülke ölçeğinde yaygınlaştırabilir.
UMUDU KÖRÜKLEMEK
İBB davası ve CHP’ye yönelik yargısal kuşatmalar, muhalefetin moralini bozmamalıdır. Ülkemiz olağanüstü bir dönemden geçmektedir. Bütün bu olumsuzluklar, zorluklar elbette aşılacaktır. Yalnız bunun için muhalefetin mücadele azmini ve yurttaşın da moralini yüksek tutması gerekiyor. Çünkü başta gençlerimiz olmak üzere halkımızın umuda ihtiyacı var.
CHP’nin, siyasal muhalefetin, halkın moralini güçlendirmesi ve umudu alabildiğine körüklemesi gerekiyor. Önümüzdeki süreçte muhalefeti çok yoğun geçecek zorlu bir çalışma dönemi bekliyor. Siyasal ve toplumsal muhalefet ortaklaşmalı ve hayatın her alanında-her kesiminde umudu örgütlemeli ve büyütmelidir. Kısacası, siyasal muhalefet bir umut hareketine dönüşmelidir.