Geçim ve barınma kaygısıyla ucuz otel odalarına sığınmak zorunda kalan emeklilerin durumu, günlerdir yüreklerimize kor düşürdü! Bin bir sıkıntı içinde yılı tamamlamaya çalışan emekliyi, yeni yılda bir başka zorluk daha bekliyor. SGK’ye olan borçlar 2026’da emekli maaşından kesilmeye başlanacak. Ayrıca genel sağlık sigortası (GSS) prim borçları için icra işlemleri gündeme gelecek. Borçlular şimdiden kara kara düşünmeye başladılar.
Emekli kesim genelde yapılacak maaş artışlarını hesaplarken ve beklerken şimdi önemlice bir bölüm emekli de bu kesintilerin derdine düşecek. Sanki emekli için dert ve tasa azmış gibi! Günümüzde en çok geçim kaygısı çeken ve yoksulluk yaşayan kesimlerin başında emekliler geliyor.
ALTTA KALANLAR!
Ülkemizde gelir açısından emekli kesim maalesef en alt toplumsal kesimi oluşturuyor. Bir zamanlar, öyle dijital aygıtların ve olanakların olmadığı, sanal oyunların bilinmediği çocukluk dönemlerinde oyunlar kurulurdu. Yere kapanan bir çocuğun üstünde eller konulur ve el el üstünde, kimin eli var diye sorulurdu. Bilemeyince de pata küte vurulurdu.
Günümüzde emeklinin durumunu, geçmişteki bu masum oyun dönemlerinde hep ebe olan ve tepesine pata küte vurulanların durumuna benzetiyoruz. Emekli de hep ebe durumunda ve doğrusu ona da vuran vurana!
EMEKLİNİN DURUMU
2025 yılı tamamlanırken ve yeni bir yıla girmeye hazırlanırken emekli kesim gerçekten derin bir yoksulluk yaşıyor. Siyasi iktidar bu kesimi tümüyle gözden çıkarmış görünüyor. Hayatları boyunca bu ülke ve halk için hizmet üretmiş insanların bütün emekleri adeta yok sayılıyor.
Hani ünlü bir Çanakkale türküsü vardır; türküde “Ölmeden mezara koydular beni” der. Büyük şairimiz Nâzım Hikmet de Kuvayi Milliye Destanı’nda “ölmeden mezara koyarlar onu” diyerek seslenir. İşte günümüzde emekli de bu dizelerde olduğu gibi, sanki ölmeden mezara konmuş durumda!
‘GEÇİNEMİYORUZ’
Son dönemde emekliler hiçbir zaman görülmediği ölçüde seslerini yükseltiyorlar. Hemen her fırsatta alanlara çıkıp “Geçinemiyoruz” diye haykırıyorlar. Ana muhalefet CHP’nin meydan mitinglerinde -Özel’in söylemiyle eylemlerinde- başı emekliler çekiyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, her etkinlikte emeklilerin ellerini kaldırtıp onların durumlarına vurgu yapıyor.
Emekliler, TBMM’de görüşmeleri tamamlanan 2026 bütçesinde de kendilerine yeterince kaynak ayrılmadığının ayırdındalar. İnsanca bir yaşam sağlamak ve gelir elde etmek için, kendilerine yeterli kaynak ayrılmasını istiyorlar. Aylık bağlama oranlarının hiç olmazsa 2008 öncesindeki düzeye getirilmesini, intibak yasasının çıkarılmasını ve emekli maaşına seyyanen zam yapılmasını talep ediyorlar.
ÖRGÜTSEL DAĞINIKLIK
Emekli örgütlenmesinde ve eylemlerinde gözlemlediğimiz bir konuyu, emekli kesimiyle ve okurlarımızla paylaşmak istiyoruz. Bunca derin mağduriyet yaşayan ve adeta burnundan soluyan bu toplumsal kesim, maalesef büyük bir dağınıklık içinde. Başta gıdada olmak üzere enflasyondan büyük sıkıntı çeken emekliler, kendi örgütlenmelerinde de adeta bir başka enflasyonu yaşıyorlar!
Sendika, dernek, platform olarak o kadar çok emekli grubu var ki biz bile bu dağınık örgütlenmeleri kavramakta ve takip etmekte zorlanıyoruz. Oysa bütün emeklilerin güçlerini ve enerjilerini olabildiğince birleştirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Birlikten güç doğacağını en iyi ak saçlılar, deneyimli emekliler bilir. Çünkü onlar geçmişte yaşanan haklı mücadelelerin içinden süzülüp geliyorlar.
EYLEMDELER...
Sonuç olarak bugünkü siyasal iktidardan en çok yakınan ve tepki gösteren kesim emekliler. Onlar da her fırsatta bu tepkilerini göstermeye çalışıyorlar. Doğrusu siyasal muhalefetle ve özellikle de ana muhalefet CHP ile emekliler arasında adeta bir mağduriyet ve yazgı birlikteliği var. Bu da alanlarda, meydanlarda ortaya çıkıyor. Hem emekliler hem de CHP’liler sürekli eylemdeler.
Biz “hak-hukuk-adalet” isteyen ve insanca bir yaşam talep eden bu kesimlerin sesine kulak verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ülkemizin en saygın toplumsal kesimi olan ve el üstünde tutulması gereken emekliler, daha fazla mağdur edilmemelidir.